DİYARBAKIR - Diyarbakır’da 20’si gazeteci 22 kişinin gözaltına alınması 6 gündür polis ablukasında olan Piya ve Ari Yapım binasının önünde protesto edildi. DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, gazeteciler serbest bırakılana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MGKP), öncülüğünde, 8 Haziran’da sabah saatlerinde gözaltına alınan 20’si gazeteci 22 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin Diyarbakır’da 6 gündür polis ablukasında olan Piya ve Ari yapımların binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesi bina önünün polis otobüsleri ile kapatılması dikkat çekerken, açıklamaya  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP),  Diyarbakır ve Hakkari Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER), Tevgera Jinên Azad (AZAD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Amed Emek ve Demokrasi Platformu  üyeleri ve çok sayıda gazeteci katıldı. 

Gözaltındaki gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu "Susturamayacaksınız" yazılı pankartın açıldığı açıklamada konuşan DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, "gazetecilik suç değildir" demek için bir kez daha bir araya geldiklerini söyledi. Diyarbakır’da 8 Haziran sabahı evlerine yapılan baskınlarında 20’si gazeteci olmak üzere 22 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Müftüoğlu, "6 gündür gözaltında tutulan meslektaşlarımızın gözaltı gerekçeleri dosyaya getirilen kısıtlılık kararı nedeniyle bilinmediği gibi önceki gün gözaltı süreleri de 4 gün daha uzatıldı" hatırlatmasında bulundu. 

EKİPMANLARA EL KONULDU

Gözaltına alınan 22 kişinin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tutulmaya devam etiğini belirten Müftüoğlu, "Düzenlenen operasyonla birlikte arkadaşlarımızın çalışma alanları olan ajans ve prodüksiyon şirketlerine baskın yapılarak tüm ekipmanlara el konuldu. Gerekçesiz yapılan bu el koyma işlemiyle birlikte bu prodüksiyon şirketlerine girişler de engelleniyor" dedi. 

YANDAŞ MEDYANIN SALDIRI DİLİ

İktidarın saldırılarının yanında “yandaş medya”nın saldırılarına maruz kaldıklarını belirten Müftüoğlu, şunları söyledi: "Bize iktidarın diliyle yaklaşan, gazetecileri hedef gösteren bütün medya kuruluşlarını kınıyoruz. Halk için hakikat haberciliği yapanlara saldıran bu dil toplum dışı bir dildir. Habercilik etiğiyle bağdaşmayan, gazetecilik ilkelerini çiğneyen bu dili kabul etmiyoruz."

HABER ALMA HAKKI HEDEFTE 

Bütün politikalarında manipülasyon yapan iktidarın, havuz medya marifetiyle toplumdan gerçekleri saklayarak savaşı, ekonomik krizi ve kirli siyasetini görünmez kılmak istediğini belirten Müftüoğlu, "Bundan kaynaklı da gerçekleri toplumla paylaşan bütün kesimleri baskı altına alıyor. Uyguladığı baskı politikalarıyla toplumda rıza yaratmaya çalışan iktidar bütün gerçeklere saldırıyor. Son süreçte gelişen bütün gözaltı ve tutuklamalar bu gerçeklerin saklanması içindir. Gazeteciler yönelik bu operasyon ile iktidar; yürüttüğü savaşın etkilerini ve ekonomik krizin üstünü örtmek için halkın haber alma hakkını hedef alıyor" diye konuştu. 

"Gerçekleri görünmez kılmak isteyen iktidar, en çok da hakikat haberciliği yapan özgür basın emekçilerini hedef alıyor" diyerek konuşmasını sürdüren Müftüoğlu, son süreçlerde topluma dönük saldırıların merkezinde yine Kürt gazetecilerin olduğunu belirtti. 

'ÖZGÜR BASIN HEP DİRENDİ'

Her dönem saldırıların hedefi olan özgür basın çalışanlarının her şeye rağmen direnmeye ve haber yapmaya devam ettiğinin altını çizen Müftüoğlu, şöyle konuştu: "Gerçekleri açığa çıkartan gazeteciler 90’lı yıllarda Hizbullah ve JİTEM’in, 2000’li yıllarda da Cemaatin hedefindeydiler. O süreçte gerçekleri çok zor koşullarda halka ulaştırmaya çalışan onlarca Kürt gazeteci katledildi, gazete binaları bombalandı, yüzlercesi tutuklanarak cezaevlerine konuldu. Günümüzde ise AKP-MHP iktidarının topluma uyguladığı baskı ve manipülasyona karşı hakikati dünyaya duyuran gazeteciler hedef alınıyor. Kürt gazeteciler her zaman ırkçılığa, milliyetçiliğe, dinciliğe ve cinsiyetçiliğe karşı bir yayın politikası izledi. Bütün saldırılara rağmen hakikatin izinden ayrılmayan özgür basın çalışanları olarak bizler Ape Musalardan Gurbetelli Ersözlere, Nujiyan Erhanlardan Rojhat Aktaşlara her zaman ve her koşulda hakikatin izinden giden bir direniş çizgisinin mirasçılarıyız. Bu mirası bütün baskı, tutuklama ve gözaltılara rağmen yaşatmaya devam edeceğiz.

'GAZETECİLİK FAALİYETLERİ KRİMİNALİZE EDİLEMEZ'

Bütün kamuoyuna açık bir şekilde habercilik yapan ve program sunan arkadaşlarımızın gazetecilik faaliyetleri kriminalize edilemez. Gazetecilik suç değildir. Günlerdir iktidarın siyasi amaçları doğrultusunda gözaltında olan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Arkadaşlarımız bırakılana kadar açıklama yapmaya devam edeceğiz" dedi. 

Müftüoğlu, herkesi yarın JİNNEWS'in Yenişehir ilçesi Kooperatifler Mahallesi'ndeki binası önünde saat 13.00'te yapacakları açıklamaya davet etti.

‘HAKİKATİ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

MKGP adına konuşan Gazeteci Roza Metina ise, özgür basının bu saldırılar karşısında direndiğini belirtti. Metina, "Bugün bir ülkede gerçekleri dile getirenler gözaltına alınıyorsa hukuktan bahsedemeyiz. Biz özgür basın olarak yarında gerçekleri, hakikati yazmaya devam edeceğiz. Bu haksızlıklar karşısında mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi. 

( Kaynak: Yazılı haber MA )

Editör: Haber Merkezi