DİYARBAKIR- Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mücahit Ceylan, sunucu Didem Arslan Yılmaz’ın programında Kürtçe konuşan yurttaşı yayından alması kabul edilmez bularak, kınadığını söyledi.

Ceylan, GGC’nin Arslan’a verdiği ödülün ise geri alınmasının ise söz konusu olmadığını belirtti.

Ali Abbas Yılmaz / Özel

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mücahit Ceylan, sunucu Didem Arslan Yılmaz’ın programında Kürtçe konuşan konuğunu yayından almasını ve GGC’nin Arslan’a vermiş olduğu ödülü Yeniden Günaydın gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berna Kardaş’a değerlendirdi.

GGC ödül töreni, Didem Arlan Yılmaz ‘En İyi Kadın Sunucu’ dalında ödül veriliyor

‘ Kürtlerin ana dili ana sütleri gibi helaldir’

GGC Başkanı Mücahit Ceylan, sunucu Arslan’ın tutumunu şöyle değerlendirdi: “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Didem Arslan’ın tutumu hiçbir şekilde kabul edilir bir tutum değil. Kamuoyunda, milyonlarca insanın izlediği bir programda isim yapmış bir gazeteci olarak Türkiye’deki bütün dinamikleri bilen, tüm etnik grupları, inançlara vakıf olan bir insanın böyle bir tepki göstermiş olması çok incitici olmuştur. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu sadece Kürtlerle alakalı yapılan bir tepki ama herhangi bir dille ilgili de olabilirdi ve aynı şekilde insanlar tepkilerini ortaya koyalardı. Didem Arslan eskiden gazetecilik yapıyordu ama şimdi televizyon programı yapıyor. Yaptığı program gazetecilikle alakalı bir program değil. Gördüğüm, anladığım kadarıyla bir kadın programı formatında bir program sunuyor. Ama tabii eskiden deneyimli, birikimi olan bir gazeteciydi. Türkiye’de milyonlarca Kürt vatandaş yaşıyor ve onların ana dili ana sütleri gibi helaldir. Türkiye Cumhuriyeti devleti içerisinde kabul gören bir dildir. Türkiye’de TRT Kürtçe diliyle ilgili bir kanal açmıştır. Kürtçe kamusal alanda konuşuluyor. Halk arasında bu dil konuşuluyor ve en temel iletişim aracıdır. Aynı zamanda bu dil halkın binlerce yıllık kültürüdür. Kendisi yaşananlarla ilgili bir savunma yaptı. Neden böyle bir şey dediğini, öncesi ve arkası ila açıkladı. Ancak yaptığı izah o küçümseme hareketinin bir gerekçesi olamaz.  Bu gerekçe kamuoyunda çok da kabul görmedi. En sonunda “incinenler varsa özür diliyorum” dedi. Bu özrü de kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Nihayetinde bu kabul edilir bir durum değil. Kamuoyu kendisinden daha ciddi ve daha açık bir özür bekliyor.”

‘Ödülü geri talep etmemiz doğru olmaz’

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin Didem Arslan Yılmaz’a 2018 yılında  ‘En İyi Kadın Sunucu’ dalında verdiği ödülü değerlendiren Ceylan, gazeteciler arasında ödülün geri alınması yönündeki tartışmalara ilişkin olarak da şunları söyledi: “Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti her yıl yılın başarılı gazeteciler ödül töreni düzenler. Bu ödül töreni sadece bölgede görev yapmış gazetecilere değil, aynı zamanda Türkiye’deki önemli konulara ve medya başarılarına imza atmış kişilere de veriliyor. Didem Aslan Yılmaz’a da geçmiş yıllarda mesleki başarısından dolayı ödül verilmişti. Bunun gözden kaçırılmaması gerekiyor. GCC ödülleri hiçbir zaman kişinin dinine, milliyetine ve inancına göre verilmiyor. Ödüller tamamıyla meslektaşlarımızın mesleki başarısına göre verilmekte. Didem Aslan Yılmaz, gazetecilik yapıyordu, haber programı sunuyordu ve yaptığı mesleki başarıya bir ödül verildi. Yılmaz’ın bugün yapmış olduğu bir hareketi geçmişle bağdaştırmak çok doğru bir şey değil. Haliyle mesleki başarıya verilen bir ödülün bugünkü tavrından kaynaklı ödülü geri istemek, ödül yönetmeliğine aykırı bir durum. Eğer Yılmaz söylediklerinin arkasında durmuş ve savunuyor olsaydı bununla ilgili tabii ki çok ciddi bir yaptırım noktasında böyle bir talebimiz olabilirdi. Ama kendisi böyle bir şey demediği, demek istemediği ve yargısız infaz yapıldığını, böyle bir şeyi hak etmediğini belirtiyor. Ondan bu ödülü geri talep etmemiz tabii ki doğru olmaz.”

‘Programında yapmış olduğu hareketi kınıyoruz’

Didem Arslan Yılmaz’ın tutumunu kınadıklarını ifade den Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Televizyon programında yapmış olduğu hareketi kınıyoruz. Bu ve benzeri yaklaşımların bir daha yaşanmaması için bu konuların özellikle üzerinde durulmalı. Biz de bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk, koymaya da devam edeceğiz. Didem Aslan Yılmaz, etkili ve samimi bir özür dilemelidir. Televizyonlarda milyonların önüne çıkan, kamera önünde olanların ve özellikle de ülkemizin hassas bir döneminde çok dikkatli bir dil kullanmaları gerekiyor. Türkiye devleti içinde Lazıyla, Arabıyla, Çerkeziyle bütün etnik gruplarıyla ve dilleriyle kardeşçe yaşıyoruz. Bu ülkeyi, bu cumhuriyeti birlikte kurduk. Bu ülkenin içerisinde bu ülke topraklarda bu ülkede yaşayan herkes kadar bizim de Kürtlerin de yaşadığı bir haktır. Kamuoyu önünde olan kişilerin dillerini bu noktada çok daha özenli ve dikkatli bir şekilde seçmelerini bekliyoruz.”

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, Didem Arslan Yılmaz’ı 2018 yılında  ‘En İyi Kadın Sunucu’ dalında ödüle layık görmüştü.

Diyarbakır ve Bölge illerinden birçok baro da Didem Arslan Yılmaz’a kınamada bulunurken, Şırnak Baorsu ise Arslan hakkında suç duyurusu yaptı.

Editör: Haber Merkezi