Barış Avşar *

Riha (Urfa) Xirabreşk'teki (Örencik) Girê Miraza (Göbeklitepe) ilk kez fark edildiğinde tarih 1964’tü. Ancak kazıların başlaması için neredeyse 30 yıl beklemek gerekecekti. Başladıktan sonraysa yer altında gizli geçmişe dair merak, kendi kendini büyüttü. Yıllar içerisinde çıkarılan her yeni taş sütunda, taşa işlenmiş her yeni kabartmada burada 12 bin yıl önce neler olup bittiğine ilişkin –özellikle Avrupa basınında yapılan yayınların da etkisiyle- yeni teoriler üretildi. 

Toprak altından çıkarılanlar, bilinen herhangi bir medeniyetle ilişkilendirilemeyecek kadar eski olduğundan, “tarihin başladığı yer” denildi. Yapıların düzeni ve –başlangıçta- herhangi bir yerleşim bulunamaması gibi gerekçelerle “ilk tapınak” denildi. Bölgede kendiliğinden yetişen tahılın beslenmede kullanılmış olması, ortaya çıkarılan yapıların devasa boyutları, uzun süre boyunca bir inşa faaliyetinin devam ettiğinin anlaşılması ve kabartmalardaki güçlü anlatım nedeniyle “insanlığın çıktığı yer” denildi…

***

Ancak Girê Miraza’daki arkeolojik çalışmalar devam ettikçe, çıkarılanların sayısı arttıkça ve ne oldukları anlaşıldıkça, aynı bölgedeki başka kazı alanlarından gelen sonuçların bilgileri eklendikçe daha çarpıcı bir durum çıktı ortaya: İnsanlar 12 bin yıl önce emeğin ve dayanışmanın gücüyle hayatı o güne kadar olduğundan başka ve yeniden kurmaya başlamışlardı! 

Toprak altından çıkanlar bu yüzden önemliydi, gerçek değerleri de buradaydı…

"Bereketli Hilal"in kuzey çatısını oluşturan bölgede bulunan 30’a yakın kazı alanındaki sonuçlar, bize bugün tek bir merkezle sınırlı olmayan büyük bir insanlık öyküsü ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

***

Girê Miraza’nın sadece bir ‘tapınak’ olmadığını, çevresinde konut yapıları bulunduğunu, Êlih’deki (Batman) Hallan Çemi, Amed’deki (Diyarbakır) Qotê Ber Çem (Çayönü) gibi aynı kültür bölgesinde 30’a yakın neolitik dönem yerleşimi bulunduğunu biliyoruz artık. Bu yerleşimler arasındaki geçişleri ya da farklılıkları bilimin sayesinde giderek daha çok öğreniyoruz. Son öğrendiklerimizden biri de Girê Miraza’da öğütme taşlarının bulunduğu oldu. 12 bin yıl önce binlerce kişilik nüfusun yaşadığı bu yerdeki taşların nasıl kullanıldığı araştırılıyor şimdi.

Ancak tüm bunların sonuçlarını alabilmek için sabır lazım. Sabır ve titizlikle yürütülecek çalışmaların sonunda ortaya çıkacak bu büyük insanlık hikayesinin tamamı… İçerisinde büyük devrimlerin, büyük alt üst oluşların, büyük felaketlerin ve büyük umutların olduğu bir hikaye…

İnsan medeniyetinin doğaya karşı özgürleşerek kendini var etme hikayesi…

***

Kısa bir süre önce Mezopotamya Ajansı’ndan bir gazeteci ile sohbet ederken, bölgedeki sıcak gündemle birlikte, kültür varlıklarının, onlar hakkında yapılan çalışmaların haberlerinin yapılmasının, bunların da bir gündem başlığı olarak izlenmesinin ne kadar önemli olduğunu konuşmuştuk. Diyarbakır’da 16 gazeteci hakkında tutuklama kararının verildiği günlerdi. Şimdi 9 gazeteci daha tutuklandı. 12 bin yıl öncesinde olup biteni anlamaya çalışırken, bugün olanları açıklamanın zorlaştığı günleri yaşıyoruz yine. Cezaevlerindeki bütün gazetecilerin özgür kalıp işlerinin başına dönebildiği, haberlerini yapabildikleri günlere kavuşmak dileğiyle…

* Gazete Duvar Genel Yayın Yönetmeni

Editör: Haber Merkezi