İSTANBUL - Bu yıl 28’incisi gerçekleştirilecek olan “Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri”ni düzenleyen Yeni Yaşam gazetesinin çalışanlarından Nejbir Aydoğan, “Musa Anter’in, Gurbetelli Ersöz’ün geçtiği bir gazetede çalışmak, bu geleneği sürdürmek bizim için çok büyük bir onur. Baskın, tutuklama, gözaltı olsa da biz bu geleneği sürdürmeye devam ediyoruz. Çünkü baskılar bizi bugüne kadar asla yıldırmadı” dedi.

JINNEWS- Marta Sömek 

Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 yılında JİTEM tarafından katledilen Kürt gazeteci ve yazar Musa Anter, namı diğer Apê Musa anısına 1993 yılından beri düzenlenen “Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri”nin bu yıl 28’incisi gerçekleştirilecek. 

Son başvuru tarihi 10 Eylül

Her yıl özgür basın geleneğinden gelen basın yayın organları tarafından Musa Anter nezdinde görevi başında yaşamını yitiren tüm basın çalışanları anısına “Türkçe Haber”, “Kürtçe Haber”, “Fotoğraf (haber fotoğrafı)”, “Karikatür” ve Gurbetelli Ersöz anısına “Kadın Haberciliği” olmak üzere beş ayrı dalda düzenlenen “Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri”nin bu yılki başvurularının son tarihi 10 Eylül. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Yeni Yaşam gazetesinin düzenlediği yarışmada Apê Musa ile beraber özgür basın geleneğinin en cesur mücadelecilerinden ve yarışmanın kült isimlerinden biri olan Gurbetelli Ersöz anısına “Kadın Haberciliği” dalında verilecek olan ödül sahibini bulacak. 

Hakikati yazmaktan asla vazgeçmedi!

Gurbetelli’nin yaşamı ve özgür basın mücadelesini anımsayacak olursak, gazetecilik yapmaya başladıktan sonra 10 Aralık 1990’da gözaltına alınır ve 15 gün boyunca sorguda kalarak ağır işkencelere maruz bırakılır. Ardından tutuklanıp Malatya Cezaevi’ne gönderilen Gurbetelli, burada iki yıl tutuklu kalır, tahliye edildikten sonra ise gazeteciliğe daha sıkı sarılarak mücadelesini kaldığı yerden sürdürmeye devam eder ve bu ne ilk ne de son tutukluluğu, işkenceleri olur. Gurbetelli, yaşadığı tüm işkencelere karşı hakikati yazmaktan asla vazgeçmez.

Kürt kadın mücadelesinin bir zaferi: Gurbetelli Ersöz

Gurbetelli, 26 Nisan 1993’te “Gerçekler karanlıkta kalmayacak” sloganıyla yeniden yayın hayatına başlayan Özgür Gündem gazetesinde çalışmaya başlar ve gazetenin genel yayın yönetmeni olur. Türkiye basın tarihinde bir ilke imza atan Gurbetelli, Türkiye’nin ilk kadın genel yayın yönetmeni olur. Bu başarıyı Kürt kadın mücadelesinin bir zaferi olarak nitelendiren Gurbetelli, “Tabii ki, bir Kürt kadının genel yayın yönetmeni olması çok önemli, son yıllarda Kürt kadını erkekten çok daha fazla mesafe kat etti. Benim bugün geldiğim yer de kendi özel gayretimin yanı sıra bununla bağlantılı” cümleleriyle yorumlamıştı.

‘Basın gerçeği yazsaydı, bu kadar insan ölmezdi!’

Özgür basında mücadele yürüten ve katledilen gazeteciler için, “Basın gerçeği yazsaydı, bu kadar insan ölmezdi” diyen Gurbetelli daha sonra silahlı mücadeleye yönelir. “Elveda şehir, elveda şehirler” diyerek yüzünü dağlara dönen Gurbetelli, 8 Ekim 1997’de Federe Kürdistan Bölgesi’nde girdiği bir çatışmada KDP tarafından katledilir.

Özgür bir basın geleneği yaratma yolunda öncelikle kadınlar için bir öncü olan Gurbetelli’nin ardılları, tüm baskı ve engellemelere rağmen hakikatin kalemiyle, bugün hala onun bıraktığı yerden devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Yeni Yaşam gazetesinin düzenlediği tören, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nde gerçekleşmişti.

Ödüller

Törende, Türkçe Haber Dalı Jüri Özel Ödülü, gazeteci Ercüment Akdeniz’in Evrensel gazetesinde yayınlanan “Yolcu şifresiyle mültecileri ölüme taşıdılar” başlıklı haberine, Kürtçe Haber Dalı’nda Fahrettin Kılıç ve Ayşe Sürme’nin Mezopotamya Ajansı’nda yayınlanan “Cenaze piştî 3 salan bi rêya PTT’ê ji malbatê re şandin” (Cenaze 3 yıl sonra aileye kargo ile gönderildi) haberi ile muhabirimiz Medya Üren’in ajansımızda yayınlanan “Me xwe gihaşt nameya Î.E. ya ku çawişê pispor tecawizî wê kir” (Uzman Çavuş’un tecavüz ettiği İ.E.’nin mektubuna ulaştık) başlıklı haberine, Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında birincilik ödülü Sibel Yükler’in Gazete Karınca’da yayınlanan “Polisler adeta Emine Bulut’u suçlamış” başlıklı haberine, Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında Jüri Özel Ödülü, “Kızının uğradığı tecavüze tanık olan annenin şüpheli ölümü” haberiyle Mezopotamya Ajansı’ndan Arjin Dilek Öncel’e, Fotoğraf ödülleri “Abluka” isimli fotoğrafıyla gazeteci Zeynep Kuray ve “Türkiye’nin Fotoğrafı” isimli fotoğrafı ile dokuz8HABER’den Fatoş Erdoğan’a, Fotoğraf Dalı Jüri Özel Ödülü “Hasankeyf’in yasını kuşlar tutuyor” adlı fotoğrafıyla gazeteci Seda Taşkın’a ve son olarak Karikatür Dalı’nda birincilik ödülü ise Beşir Geroğlu’na, Karikatür Dalı’nda Jüri Özel Ödülü de Kıymet Güven’e verildi.

Yeni Yaşam Gazetesi’nin yayın tasarımcısı Nejbir Aydoğan, yarışmayı düzenlemeleri ve özgür basın geleneğinin bir parçası olmalarına dair, Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında Gazete Karınca’da yayımlanan “Polisler adeta Emine Bulut’u suçlamış” başlıklı haberiyle birincilik ödülünü alan Sibel Yükler de aldığı ödülün kendisi için önemine dair ajansımıza konuştu.

‘Musa Anter’in, Gurbetelli Ersöz’ün geçtiği bir gazetede çalışmak büyük onur’

Yeni Yaşam gazetesinin yayın tasarımcısı Nejbir Aydoğan, bu yıl da yarışmayı düzenlemelerinin ve özgür basın geleneğinin bir parçası olmalarının kendileri için gurur verici olduğunu ifade etti. “Musa Anter’in, Gurbetelli Ersöz’ün geçtiği bir gazetede çalışmak, bu geleneği sürdürmek bizim için çok büyük bir onur” diyen Nejbir, özgür basın mücadelesinde yer aldığı için ayrıca gurur duyduğunu sözlerine ekledi. 

18 Eylül’de düzenleyecekleri ödül töreninde “Gurbetelli Ersöz Ödülü”nü bir kez daha verecekleri için kadın basın emekçileri olarak ayrıca mutluluk duyduklarını belirten Nejbir şunları söyledi: “Gurbetelli’nin ardılları olarak çalışmak benim için çok gurur verici. Gazetenin bugüne kadarki sürdürülen geleneğinde birçok baskın, tutuklama, gözaltı, kapatma, kayyum atamaları olsa da biz bu geleneği sürdürmeye devam ediyoruz. Çünkü baskılar bizi bugüne kadar asla yıldırmadı.”

‘Polisler 6284’e göre hareket etseydi binlerce kadın hayatta kalabilirdi’

Sibel, “Polisler adeta Emine Bulut’u suçlamış” haberiyle aldığı ödüle ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Gördüğü şiddetten kaçıp karakollara sığınan, ancak korunması gerekirken aksine korunmayıp göz göre göre ölüme, şiddetin ortasına, şiddet faillerinin yanına gönderilen binlerce kadın var. Emine Bulut da bunlardan biriydi, öldürülmeden 4 saat önce karakola sığınmıştı. Eski kocası tarafından takip edildiğini söylemesine rağmen ancak şikayetçi olursa korunacağını söylediler.”

Emine’nin korunmadığını ve aynı gün saatler sonra katledildiğini dile getiren Sibel, eğer karakol polisleri 6284 sayılı kanuna göre hareket etseydi, bugün binlerce kadının hayatta kalabileceğini belirterek haberin öneminin de bu olduğunu aktardı.

‘Haberi yazmanın kadın olarak ne kadar hayati olduğunu da biliyoruz’

Yıllardır kadınların, LGBTI+'ların, çocukların ve hayvanların hakkını gözeten, sesi olmaya çalışan haberler yaptıklarını kaydeden Sibel, haberin öznesinden bakınca, o haberi yazmanın kadın olarak öneminin ne kadar hayati olduğunu bildiklerini de sözlerine ekledi. Sibel, erkek egemenliğinin adeta militarist bir anlamda kuşattığı medyada ilk kez kadın genel yayın yönetmenliği yapan Gurbetelli Ersöz’e ilişkin ise, “Haberciliğin erkeklere mahsus olmadığını gösterirken, dünyayı ve haberleri erkek akıldan değil gerçek akıldan okumanın ne demek olduğuna da ışık tuttu. Gazeteciliğin ve gazetecinin kalemi olduğu hemen her şeyin esas meselesinin cesur adımlar atmanın, korkmadan cesaretle öngörüde bulunmanın kendisi olduğunu bizlere gösterdi” ifadelerini kullandı.

‘Yaptığım haber aynı zamanda kadın mücadelesinin bir parçasıydı’

Sibel, Gurbetelli’nin cesaretinin en büyük örneğinin ise büyük bir kaosun, cinayetin ve tehlikenin ortasındayken hem o anı okuyarak hem de geleceğe yansımasını tezahür ederek attığı "Bu ateş sizi de yakar" manşeti olduğuna değindi. Yaptığı haberin aynı zamanda kadın mücadelesinin bir parçası olduğunu belirten Sibel son olarak, “Musa Anter Gazetecilik Ödülleri'nde Gurbetelli Ersöz Ödülü'ne layık görülmek benim için bir onurdur” dedi.

Yarışma ile ilgili ayrıntılara buradan  ulaşılabilir. 

Editör: Haber Merkezi