Mor Çatı'dan Özlem Sunata, 22. Sığınaklar Kurultayı: Önemli, belirleyici ve heyecanlı

İSTANBUL- ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: İstanbul’da bu yıl 22’incisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın sonuç bildirgesinin önemine dikkat çeken Mor Çatı’dan Özlem Sunata, “Kurultay kadın örgütleri için belirleyici, önemli ve heyecanlı. Bugüne süregelen bir mücadele ve kampanya ağımız var. Bu mücadele ortaklaşarak devam edecek” dedi.

JINNEWS'ten Gülistan Azak'ın haberine göre; İstanbul’da 22’incisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 2-4 Kasım tarihlerinde Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği’nin (UGKDD) ev sahipliğinde gerçekleşti. Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadelede Uzmanlar Grubu (GREVIO) geçmiş dönem başkanı Prof. Dr. Feride Acar, Hacettepe Üniversitesi’nden Aslıhan Burcu Öztürk, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nden İpek İlkkaracan, Rosa Kadın Derneği’nden Edanur Bazancir ve Engelli Kadın Derneği’nden (ENG-KAD) Bahar Turan’ın konuşmalar yaptığı kurultayda, 7 farklı atölye düzenlendi. Kurultayın ardından şiddetin önlenmesi için çözüm önerilerinin sıralandığı sonuç bildirgesi yayınlandı.

“Şiddete uğrayan ve bu konuda talepler oluşturan kadınlar için eğitim hayatına dönüş kolaylaştırılmalı, isteyen kadınlara mesleki eğitimler sağlanmalı. Engeli, cinsel yönelimi, dili, kökeni ve benzeri özgül durumları/ihtiyaçları sebepleriyle çoklu ayrımcılığa uğrayan kadınların özgül koşullarına uygun destek mekanizmaları oluşturulmalı. Belediyelerde çalışan ilgili müdürlükler, kadın bakış açısına sahip olmalı. 15-18 yaş çocukların zorla evlendirilmeleri tecavüz olarak tanımlanarak çocukların korunması ve yüksek çıkarlarının gözetilmesi için tüm mekanizmalar hayata geçirilmeli. 10’uncu haftanın sonuna kadar yasal olan kürtaja kadınlar medeni durumlarından bağımsız olarak tüm sağlık birimlerine erişebilmeli ve uygulamadaki engeller kaldırılmalı. Çocuk yaşta gebeliklerin ve zorla evlendirmelerin önlenmesine yönelik etkili politikalar geliştirilmeli.

Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı ortak protokolle okullarda cinsel sağlık eğitimleri vermeli. Yargı ve kolluk kuvvetleri alanında çalışan personele kadına yönelik şiddet konusunda toplumsal cinsiyet eşitliği temelli zorunlu hizmet içi eğitimler verilmeli. Kadın sığınma evlerinde çalışan meslek elemanı, sosyal çalışmacı sayısı arttırılmalı ve 7/24 hizmet için uzmanlarla destek verilmeli. Sığınaklarda çocuk-ergen çalışmaları nitelikli bir şekilde yürütülmeli ve 12 yaş üstü erkek çocuklarıyla birlikte sığınağa başvuran kadınlar için ev desteği sağlanmalı. Şiddet alanında destek sağlayan 7/24 telefon hattı birçok dilde ve yeterli sayıda personel çalıştırılarak ve engelli bireylerin ihtiyacı düşünülerek tasarlanmalı. Şiddet uygulayan kişi ile mecburi bir arabuluculuk kesinlikle uygulanmamalı.”

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Özlem Sunata, Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın hazırlık aşamaları ve kurultaydan çıkan sonuçlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kurultay birleşenlerinden oluşan kadın örgütlerinin farklı illerde çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Özlem, “Kadın örgütleri bir araya geliyorlar ve birlikte o dönem ve yıl için bir konu belirliyorlar. Bunu kurultaydan birkaç ay önce gerçekleştirilen ara kurultayla, konuşulacak gündemler ve öncelikli ele alınması gereken meseleleri ortaya koyuyorlar. Daha sonra kurultayın gerçekleştirileceği bir il belirleniyor. Bu yıl İstanbul tercih edildi. Kadınlarla Dayanışma Vakfı,  Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği (UGKDD) ve Mor Çatı  kurultayın organizasyonu için sekretarya görevini üstlendi. Kurultay sonuç bildirgesinin açıklanması öncesinde ilk gün belirlenen konu üzerine tartışabilmek için gündem başlıkları belirlemiştik. Bu yıl kurultayın gündemi ‘şiddetle mücadele için feminist sosyal politikalar’ idi. Özellikle şiddetle mücadele için feminist sosyal politikaların ne olduğu, Türkiye’de ve uluslararası anlamda ve bu politikaların nasıl hayata geçirildiği, geçirilmesi gerektiği kadın mücadelesinin nasıl geliştirilmesi gerektiği ile ilgili biraz kafa yormak istedik” dedi.

Kurultaydan çıkan sonuçların kadın hareketi ve mücadelesinde önemli olduğunu vurgulayan Özlem, katılımcı kadınların farklı fikirler etrafında ortaklaşmalarının heyecan yarattığını kaydetti. Özlem, “22 yıldır yapılan bu kurultay kadın örgütleri için belirleyici ve önemli oluyor. Her yıl bir araya gelebilme, bu iradeyi gösterme hali aslında birbirimize, birbirimizin fikirlerine ne denli ihtiyaç duyduğumuzun bir göstergesi. Bu bir ağ aslında. 22 yıldır süregelen bir ağ. Bu ağ içerisinde oluşturduğumuz ilişkilerimiz var. Bu süreye değin süregelen bir mücadele ve kampanya ağımız var. ‘sığınaksızbirdünya’ web sitesi var. Birleşik kadın örgütlerinin sahiplendiği bu web sitesiyle kurultay süreçlerini yürütmeye çalışıyoruz. Bu sitenin takip edilmesi oldukça önemli. Aslında kadınların yan yana gelip kendi gündemlerini paylaşıp, çoğaltmaları, farklı mücadeleden kadınların yaşanmışlıklarını birbirlerine aktarmaları bile kadın mücadelesini daha fazla ortaklaştırması açısından daha çok önemli” diye konuştu.

Kurultayın aynı zamanda kamunun, belediyelerin, sosyal hizmet merkezlerin ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM) kadına yönelik şiddet konularında ilgili çalışmaları olan kadın örgütleriyle temas kurabilecekleri bir alan oluşturulması açısından önemli olduğunu belirten Özlem, “Farklı fikirler ve yöntemlerle mücadeleyi sürdüren kadınların asılında ortaklaşabilecekleri ve ortak mücadelede birbirlerini anlayabilecekleri, görebildikleri, yaşayabildikleri bir mecra kurultay süreçleri. O nedenle kurultayın örgütlenme aşamaları bizler için oldukça heyecanlı sürüyor. Çünkü katılımcıların oldukça fazla olduğunu düşünüyorum. Her ilden her daim yakalamaya fırsat bulmadığımız o ilişkilenme halinin oluşturulması bence kadın hareketine ve mücadelesine önemli bir katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.