İSTANBUL – CHP kanadında yaşanan değişim ve kurultay tartışmalarını “seçim sonrası doğal bir gelişim” olarak değerlendiren CHP eski milletvekili Melda Onur, seçimlerden sonra savrulan muhalefetin biran önce birliktelik yakalaması gerektiğini söyledi.


Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) Olağanüstü Kurultay tartışmaları devam ediyor. CHP’li eski kimi isimler değişimin yaşanması gerektiği konusunda hemfikir. Eski CHP milletvekili Melda Onur da bu isimlerden bir tanesi. Onur, seçimlerden sonra ortaya çıkan tablonun muhalefet partileri açısından ne anlam ifade ettiğini ve CHP’nin izlemesi gereken yol ve yöntemlere ilişkin konuştu.


Seçimle birlikte yeni bir döneme girildiğini ve bu durumun da uzun zamandır fiiliyatta olanın resmileştirilmesi anlamına geldiğini söyleyen Onur, mevcut hukuksuzluk, fikir ve medya özgürlüğünün, bireysel özgürlüklerin olmadığı bir sürecin yaşanmaya devam edeceğini belirtti. Yeni rejimin siyaseten karşılığını bulmayacağını ve başarısız olacağının altını çizen Onur, iktidarın bunu sürdürebilmek için daha fazla baskı uygulayacağının altını çizdi.


‘MUHALEFET SAVRULDU’


Seçim sonrası ortaya çıkan tabloyu muhalefet açısından da yorumlayan Onur, muhalefet partilerinin seçimlerde yakaladığı birlikteliğin seçimlerden sonraya da taşınması gerektiğini belirterek, “Ne yazık ki CHP kendi iç kavgasına döndü. İYİ Parti sanki bir pişmanlık içerisinde. HDP çok zayıfladı gibi görünüyor. Muhalefet biraz savruldu” dedi. Partilerin iç sorunlarını halletmeden bir birliktelik beklemediğini de sözlerine ekleyen Onur, şunları ifade etti:  “İYİ Parti kurultaya gidecek ve Meral Akşener seçilecektir. Bizde başkan değişimi önemli olur ve partiyi farklılaştırır. Değişmesi bile genel başkan toplumun talebinin neler olduğunu görmüştür. Şimdi bu iki partinin durumu otursun, ondan sonra ortak bir muhalefete ihtiyaç duyulacaktır. Bu arada HDP ile de görüşmelerin mutlaka sürmesi gerekiyor. Sadece HDP ile değil az da olsa grup kuramasalar da Mecliste bir sürü parti olduğu görülüyor. Bu da çok sesliliktir. Bu seslilik Meclise bir renk ahenk taşıyacaktır. Evet parlamentonun gücü çok azalmıştır. Parlamentoyu mümkün olduğu kadar devre dışı bırakmaya çalışsa da yine de çok az kişiyle çok etkin bir parlamento, ses getiren ve kamuoyu yaratan bir parlamento sağlanabilir. Böyle güçlü seslerin olduğunu da görüyoruz Meclis’te. Yeter ki muhalefet birleşip birbirini tamamlayabilsin.”


‘KİMSE KENDİNİ GÜVENCEDE HİSSETMESİN’


Yeni dönemde Meclis’ten geçirilen yasaları da hatırlatan Onur, “Valilere verilen yetkiler, bireysel özgürlüklerin kısıtlanması, bunun valinin elinde olması meselemiz var; ama ben eski ile yeni arasında hayatımızda çok değişiklikler olacağını düşünmüyorum. Bunlar zaten uygulanıyordu ve bunlar uygulandığı için herhangi bir kimse ceza almıyordu, yargılanmıyordu. Ne vardı? Belki bir hukuksuzluk bir savcı hakimin ya da muhalefetten birinin işi bir adım öteye taşımasıyla birilerinin yargılanması söz konusu olabilirdi. Şimdi bunu ortadan kaldırdılar. Bunlar sürdürülebilir olmadığı için hiç kimse bu hukuksuz yasalarla kendilerini güvencede hissetmesin. Bürokratları evrensel hukuka aykırı işler yapmamaya davet etmek gerekiyor” dedi.


‘DEĞİŞİME ACİL İHTİYAÇ VAR’


CHP kanadında yaşanan değişim ve kurultay tartışmalarını “seçim sonrası doğal bir gelişim” olarak değerlendiren Onur, bu durumun aynı zamanda beklenmedik bir şey olmadığını da söyledi. Onur devamla, “Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı olamadıktan sonra dönüp partinin başına geçmek istemesi çok da şaşırtıcı bir şey değil; çünkü İnce zaten bu konuya baş koymuş. İki defa kurultayda aday olmuş, kaybetmiş ama biraz da yarattığı muhalefetteki sempatiyi de arkasına alarak parti içerisinde bir siyasi mücadele içerisine girmek istiyor. Bundan da doğal bir şey yok. Genel Merkez de buna karşı olarak kendi durumunu korumaya çalışıyor. CHP içerisinde bu da siyaseten doğaldır ama bana fikrimi sorarsanız CHP’nin üst kademesinde artık değişime ihtiyaç var. Bu değişim sadece MYK’nın birkaç üyesini değiştirmekle olmamalı.


Yani MYK yenilenerek bir parti yenilenmiyor, değişmiyor. Komple tepeden tırnağa işleyiş tarzının, eski usul siyaset yapma tarzlarının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu değişimi mevcut yönetim yapamadı. Muharrem İnce yapar mı? Belki yapabilir ya da yapamaz ama sonuçta mesele CHP içerisindeki bir hareketliliğin insanlara umut verecek konumda olması. Öyle insanları almalı ki artık gençlere kadınlara umut versin. Bugün baktığınızda ben kendi partim adına kadın sayısının aza inmesinden üzüntü duyuyorum. İlk kez İstanbul’da bu kadar az kadın milletvekili çıkarttık. Onun için partide değişime acil ihtiyaç var. Aksi takdirde önümüzdeki seçimlerde alınan oylar da yakalanmayabilir” diye belirtti.


‘KORUNAMAYAN BİRLİKTELİK YEREL SEÇİMLERDE İŞLETİLMELİ’


Yaklaşan yerel seçimlere de dikkat çeken Onur, muhalefet tarafından korunamayan birlikteliğin en azından bu süreçte işletilebilmesinin önemine dikkat çekti. Özelde de HDP-CHP ortaklığında kurulacak birlikteliğin son derece önemli olduğunun altını çizen Onur, şunları söyledi: “Sadece HDP- CHP değil bütün partiler bu birlikteliği yakalamalı. Kimi yerde bazı partiler daha güçlüler. Sadece belediye başkanları anlamında da değil belediye meclis üyelikleri anlamında bence il il, ilçe ilçe çalışma yapılması gerekiyor. HDP ile CHP’nin yan yana gelmemesi konusunda şöyle bir şey var. CHP’de her zaman terörle yan yana gelmiş olmak endişesi mevcut. CHP’nin çok geniş bir zemini var. Bunun içinde Kürtlere sıcak bakan, barış isteyen, biraz daha süreç odaklı bakan insanlar olduğu gibi ‘hayır bu konuda hiçbir şekilde terörle müzakere edilmez’ bakış açısıyla bakan insanlar da var. Bir de algı yönetimi ve medya hükümetin elinde olduğu için çok çabuk sizi linç ettirebiliyorlar.


Yaptığınız bir hareketi bütün gazetelerde hedef göstererek ürkütebiliyorlar. CHP iyi bir iletişim yönetimi kuramıyor ve uzun zamandan beridir de kuramadı. HDP ile birlikte olunduğunda ama zaten çeşitli alanlarda birlikte hareket edildiğini de düşünüyorum. Cumhurbaşkanını kızdıran ‘Bir oy CHP’ye bir HDP’ye’ meselesini kimse istemedi örneğin. Türkiye’de seçmen sadece CHP seçmeni değil muhalefetteki seçmen bir şekilde bir ayar yapmayı biliyor. Ben bazı aileler biliyorum MHP baraj altında kalmasın diye MHP’ye verdi bir dönem sonra HDP baraj altında kalmasın diye HDP’ye oy verdi. Bir ailede hem MHP hem de HDP’ye oy çıkıyorsa bu insanlar sadece ideolojik bakmıyorlar siyasete. Biraz da ülke yönetimi ve toplum sosyolojisi açısından da bakıyorlar. HDP’nin bu ittifaka girmemesini onun açısından olumlu buluyorum. HDP eğer bu ittifakın içine girseydi bu kadar oy almazdı.”


MA / Necla Demir 
Editör: Haber Merkezi