MÜSLÜMAN MAHALLESİ Bu mahallede doğarsın, büyürsün, gelişirsin! Buraya kadar tamam! Dini inancın farklıdır ama sen Müslüman mahallesinde doğmuşsun ve Müslüman mahallesinin tüm kural ve dayatmalarına uymak zorundasın! Senin de inandığın bir din ve o dinin gereğine göre de bir ibadet şeklin vardır! Ama sen bunların hiç birini yapamazsın! Bu mahallede cami vardır ve ezan sesi dinlersin, mesela senin burada bir kilisen olmaz, diyelim ki eskiden kalma bir kilisen var ama orada hiç bir zaman çan sesi dinlemezsin! Ramazan ayıdır oruçlu değilsen öyle ulu orta bir simidi ısıramazsın ve geçmiş örnekleri bellidir, bunu canıyla ödeyenler Müslüman mahallesinde yaşayanlardı! Çünkü Müslüman mahallesi devletin mahallesidir ve devlet kendine bir din seçmiştir, diğerleri bu dine itaat ermek zorundadır! Aksi durum “ Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır!” Bu nedenle bir Müslümanın dediğini bir diğeri çıkıp “ ne diyorsun?” diye bir boş boğazlıkla eleştirirse, işte orada da Devlet Bahçeli devreye girer ve der ki “ Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayız!” Yani bu işte mutlaka bir devlet olmasa diğerine toslarsınız! Zaten bir diğer devlet yardımcısı da dedi ki “ ayağını denk al, bu ülkede ülkücüler var!” Aynen öyle! En doğrusunu bu zatı muhterem söyledi! Bu ülkede hiç bir zaman devlet olmadı ve ülkücüler devletti! Bu ülkede bunu bilmemek enayiliktir! Kenan paşa darbesinde ne demişti Alparslan Türkeş? “ Biz içerideyiz, fikrimiz iktidardadır” diye! Onlar bu ülkede hep iktidardaydılar ve bu nedenledir ki Türkiye Cumhuriyeti yüz yıldır devlet olamamanın acısını çekiyor! İşte bu acı bize en üst kat siyasetçilerden tehdit olarak geliyor! Demokrasinin olmadığı yer, Hacı ağanın çayırıdır, kimin, neyin girip otladığını bilemezsiniz! Dünya da öyle! Tanrı bir, inanç bin bir! Birine salyangoz ye, diğerine öldür diyor! Eh, mahalle Müslümansa!. .

 

MÜSLÜMAN MAHALLESİ
Bu mahallede doğarsın, büyürsün, gelişirsin!
Buraya kadar tamam!
Dini inancın farklıdır ama sen Müslüman mahallesinde doğmuşsun ve Müslüman mahallesinin tüm kural ve dayatmalarına uymak zorundasın!
Senin de inandığın bir din ve o dinin gereğine göre de bir ibadet şeklin vardır!
Ama sen bunların hiç birini yapamazsın!
Bu mahallede cami vardır ve ezan sesi dinlersin, mesela senin burada bir kilisen olmaz, diyelim ki eskiden kalma bir kilisen var ama orada hiç bir zaman çan sesi dinlemezsin!
Ramazan ayıdır oruçlu değilsen öyle ulu orta bir simidi ısıramazsın ve geçmiş örnekleri bellidir, bunu canıyla ödeyenler Müslüman mahallesinde yaşayanlardı!
Çünkü Müslüman mahallesi devletin mahallesidir ve devlet kendine bir din seçmiştir, diğerleri bu dine itaat ermek zorundadır!
Aksi durum “ Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır!”
Bu nedenle bir Müslümanın dediğini bir diğeri çıkıp “ ne diyorsun?” diye bir boş boğazlıkla eleştirirse, işte orada da Devlet Bahçeli devreye girer ve der ki “ Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayız!”
Yani bu işte mutlaka bir devlet olmasa diğerine toslarsınız!
Zaten bir diğer devlet yardımcısı da dedi ki “ ayağını denk al, bu ülkede ülkücüler var!”
Aynen öyle!
En doğrusunu bu zatı muhterem söyledi!
Bu ülkede hiç bir zaman devlet olmadı ve ülkücüler devletti!
Bu ülkede bunu bilmemek enayiliktir!
Kenan paşa darbesinde ne demişti Alparslan Türkeş? “ Biz içerideyiz, fikrimiz iktidardadır” diye!
Onlar bu ülkede hep iktidardaydılar ve bu nedenledir ki Türkiye Cumhuriyeti yüz yıldır devlet olamamanın acısını çekiyor!
İşte bu acı bize en üst kat siyasetçilerden tehdit olarak geliyor!
Demokrasinin olmadığı yer, Hacı ağanın çayırıdır, kimin, neyin girip otladığını bilemezsiniz!
Dünya da öyle!
Tanrı bir, inanç bin bir!
Birine salyangoz ye, diğerine öldür diyor!
Eh, mahalle Müslümansa!