HABER MERKEZİ - Tüm kadınları özgürlük talebinde birleşmeye çağıran NADA İttifakı, “Çünkü tüm sorunların çözümü kaçınılmaz olarak kadın özgürlüğü meselesinin çözümüyle bağlantılıdır. Çözümün anahtarını oluşturmaktadır” dedi. 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadın İttifakı (NADA İttifakı), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, 25 Kasım'ın kadınlara karşı uygulanan şiddetin düzeyini duyurma ve kadın kurtuluş hareketlerinin kendilerini gözden geçirmesi içinde bir fırsat olduğu belirtildi. 

Kadınların totaliter, otoriter rejimler altında yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, "Sapkın dini normlar ve neoliberal hükümlerle boğuluyor. Yapısal krizler nedeniyle aile içi şiddet, eğitimden mahrumiyet, sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adaletten yoksunluk ve haklarından mahrumiyet gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bölgeyi kasıp kavuran krizler ve savaşlar sadece siyasi ya da askeri değil, esasen ekonomik, toplumsal ve entelektüel krizler olup, şiddetin her türünün tırmanmasına yol açmış, kadınlar savaşların kurbanı ve çatışan tüm tarafların elinde bir araç haline gelmiş, bunun sonucunda da tecavüz, taciz ve şiddetin her türüne maruz kalmışlardır. Bunu doğrulamak için Sudan, Irak, Filistin, Kürdistan, Yemen ve Suriye'deki kadınların durumuna işaret etmek yeterlidir" denildi. 

'ÇÖZÜM KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE'

Bölgedeki (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) kadın meselesinin önemli meselelerin en alt sıralarında yer almasının eleştirildiği açıklamada, "Bu nedenle toplumlar ve sistemler bir sorunlar bataklığında debelenip durmaktadır. Çünkü bekleyen tüm sorunların çözümü kaçınılmaz olarak kadın özgürlüğü meselesinin çözümüyle bağlantılıdır; çünkü bu mesele tüm sosyal meselelerin temelini ve hepsinin çözümünün anahtarını oluşturmaktadır. Dolayısıyla (otoriterlik ve kölelik, zalim erkek egosunun egemenliğine karşı kadınların nesneleştirilmesi ve metalaştırılması, otoriter erkekliğin ve itaatkâr kadınlığın egemenliği (liste uzayıp gider) gibi otoriter ikiliklerin köklerine inilmeden ne ataerkil otoriterlik ele alınabilir ne de cinsiyetler arasında gerçek eşitliğe dayalı gerçek bir demokrasi inşa edilebilir" ifadelerine yer verildi. 

 'KADINLAR BİRİNCİL HEDEFTİR'

Kadınların hala kötü koşullarda yaşadığı kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Gerçekten de kadınlar, mevcut Üçüncü Dünya Savaşı'nın ortasında birincil hedef haline gelmiştir. Kadınlara yönelik ihlallere ilişkin istatistikler ve araştırmalar dehşet vericidir. Etkili uluslararası raporlar, yıl boyunca her 10 dakikada bir kadının öldürüldüğünü belirtmektedir. Ülkeler hala kadınların eğitim hakkını tartışırken, diğerleri hala kadınların en temel haklarını yasalara dahil etmek için mücadele ediyor. Genel olarak kadınlar, gıda yoksunluğu ve güvenlik kaybının yanı sıra çocuk yaşta evlilik ve kız çocuklarının örtünmesine karşı da mücadele etmektedir. 

Uluslararası Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Günü aynı zamanda kadınların mücadele deneyimlerini vurgulamak için de bir fırsattır. Burada NADA olarak yapabileceğimiz tek şey, tarih boyunca mücadele eden tüm kadınları anmak ve adaletsiz rejimlerle yüzleşen ve halen hak ve özgürlükleri için mücadele edenlerin cesaretini takdir etmektir. Günümüzün feminist mücadeleleri kadınların gücünü ve gerçekliği değiştirme kabiliyetlerini ortaya koymakta ve yaşanan çöküş ne kadar büyükse kahramanlığın da o kadar büyük olduğunu teyit etmektedir. Kadınların bugün başardıkları, sermaye birikimi ve savaşlar üzerine kurulu küresel sistemle mücadeleden başlayarak, otoriter siyasi dinle mücadeleye, terörizmin her türüne karşı mücadeleye ve tüm çağdışı erkek kavram ve inançlarına karşı çıkmaya kadar uzanan büyük bir etkiye sahiptir. 

ÖZGÜRLÜK TALEBİNDE BİRLEŞELİM

Bu nedenle, NADA İttifakı adına diyoruz ki: Gelin bugünü tüm kadınlar için söylem ve hedef birliği platformu haline getirelim; gelin taviz verilemeyecek bir kırmızıçizgi olarak özgürlük talebinde birleşelim; gelin toplumsal sorunların çözümünde temel bir araç olarak demokrasiye ulaşmayı ve onu güçlendirmeyi hedefleyelim; gelin sözü derin teorilerle birleştirelim; gelin irade ve kararlılığı kendi kadın örgütlerimizle birleştirelim; gelin boynumuzu erkekliğin kılıçlarından kurtaralım; gelin güvenliğimiz ve öz savunmamız kendi ellerimizde olsun. Çünkü farkındalık, örgütlülük ve özsavunma, sürmekte olan Üçüncü Dünya Savaşı'nın gölgesinde kadınların tarihsel mücadelelerinde ellerindeki stratejik silahlardır ve bunlar olmadan hiçbir kazanımı garanti edemeyeceğimiz gibi, önümüze çıkan engelleri de aşamayız.

DEMOKRATİK KADIN KONFEDERASYONU

Regl döneminiz ağrılı geçiyorsa dikkat Regl döneminiz ağrılı geçiyorsa dikkat

Ayrıca tüm kadınları, örgütleri ve kadın hareketlerini ‘Bölgesel ve Küresel Demokratik Kadın Konfederasyonu’ projesi çatısı altında ittifakları güçlendirmeye, ilişkileri pekiştirmeye, deneyim ve uzmanlık alışverişinde bulunmaya çağırıyor; herkesi birlikte ve etkin bir şekilde çalışmaya, böylece şiddetin olmadığı, barış ve güvenliğin hakim olduğu, kadınların küresel slogan olan ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ felsefesine uygun olarak varlıklarını sürdürdükleri bir dünya inşa etmek için sesimizi yüksek sesle ve birlikte yükseltmeye davet ediyoruz. Mücadeleye devam edelim ve aradığımız değişimi gerçekleştirelim. Hakikat kelimesinin şehitlerine ölümsüzlük. Jin, jiyan, azadî."

Kaynak: https://mezopotamyaajansi40.com/tum-haberler/content/view/259490