İSTANBUL - Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 267 cenazeyle ilgili çok sayıda ailenin kendilerine başvurduğunu belirten ÖHP İstanbul Eşsözcüsü Serhat Çakmak, suç duyurusunda bulunacaklarını ve ulusal ile uluslararası kurumlara başvuracaklarını söyledi.

Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Yukarı Ölek (Oleka Jor) köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 267 cenazeyle ilgili bugüne kadar ne götürüldükleri belirtilen İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ne de hükümetten resmi bir açıklama geldi. Ailelerin, avukatların ve insan hakları örgütlerinin girişimleri de sonuç vermedi. Ailelere hukuki destek sunmak için Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (THİV) da çalışmaları sürerken, bugüne kadar çok sayıda ailenin; avukat ve insan hakları kurumlarına başvurduğu öğrenildi.

'HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ'

ÖHP İstanbul Eşsözcüsü Serhat Çakmak, cenazelerin çıkarılmasının hukuksuzluk olduğunu vurguladı. Çakmak, cenazelerin ailelere ulaşması için tüm hukuki yollara başvuracaklarını dile getirdi.

İnsanlık tarihinin başlamasından bugüne savaşların hayatlarından eksik olmadığını ifade eden Çakmak, “Milyonlarca insan, savaşlarda ölmüş; ama insanların birbirleriyle olan kavgası sadece hayattayken olmuştur. İnsanlar öldükten sonra savaşın bir tarafı olmaktan çıkmıştır. Her iki taraf da cenazelerin alınmasına müsaade eder, dini ritüellerin gerçekleştirilmesini sağlar. Ölen kişi artık savaşın bir tarafı olmadığı için her iki taraf da birbirlerinin dini ritüellerine saygı göstermiştir. İnsanlık tarihinde, savaşta ölen insanların cenazelerine zarar verilmesi çok istisnaidir ve bu durum ciddi anlamda kınanır. Mezarlıktaki cenazelerin ailelerinden habersiz, iş makineleri ve kepçelerle barbarca çıkarılması hükümet tarafından yürütülen savaş konseptinin ne boyuta ulaştığını gösteriyor. Hukuksal yönü bir tarafa; yapılan; dini, toplumsal ve evrensel insani değerleri hiçe saymaktır” ifadelerini kullandı.

‘GİZLİLİK KARARI BASINA YANSIDIKTAN SONRA ALINDI’

Cenazelerin ATK’ye gönderildiğini dolaylı olarak teyit ettiklerini ifade eden Çakmak, “Büyük bir ihtimalle cenazelerin çoğu İstanbul ATK’de bulunmaktadır. Ailelerle görüşmeleri gerçekleştirdikten sonra, ATK’ye resmi olarak başvuru yapacağız. Ailelerden mezarlığın talan edildiğini öğrendikten sonra Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’na heyet halinde başvurduk, savcılık konuya ilişkin bir soruşturma dosyasının bulunduğunu; ama dosyada gizlilik kararı olması nedeniyle dosyayı inceleyemeyeceğimizi belirtmişti. Ancak, olayın kamuoyuna ve basına yansımasından sonra gizlilik kararının alındığını öğrendik. Bu karara da itiraz ettik” diye konuştu.

‘İNTİKAM SAİKİYLE YAPILDI’

Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cenazeleri yerinden çıkarıp ATK’ye gönderme işlemini hangi sebeplerle yaptığını taraflarına henüz ibraz etmediğini dile getiren Çakmak, “Şifahen edindiğimiz bilgilere göre, belirtilen bölgede mezarlık için gerekli izinlerin alınmadığı belirtilmiştir” dedi. Çakmak, “Kimliklerin netleşmesi için cenazelerin ATK’de olduğu” iddialarına ilişkin ise, “Belirtilen gerekçe hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü orası çok önceden cenazelerin defnedildiği bir yer olup meselenin özünün izin olup olmadığı da aşikardır. Bunun, tamamen intikam saikiyle yapıldığı açıktır” dedi.

'ULUSLARARASI KURUMLARA BAŞVURU YAPILACAK'

Gizlilik kararına itiraz ettiklerini ve dosyaya müdahil olduklarını belirten Çakmak, "Konuya dair çalışma yürütmek için İHD, ÖHD, THİV olarak ortak bir heyet oluşturduk. Kısa bir süre sonra durum tespitine ilişkin bir rapor hazırlayıp kamuoyuna açıklayacağız. Ailelerle görüşmeleri gerçekleştirdikten sonra suç duyurusunda bulunacağız. Ayrıca ulusal ve uluslararası kurumlara da başvurularımızı yapacağız. Bu başvuruları yaptığımızda çalışmalarımızla ilgili bilgilendirmeyi ayrıntılı bir şekilde açıklayacağız” dedi.

MA / Yasin Kobulan
Editör: Haber Merkezi