ON PARÇADAN BİR BÜTÜN ÇIKARMAK
Türkiye’ye dayatılan “ Başkanlık sistemi “ bir insanın elini, kolunu bağlayarak güreşe zorlamak gibi bir şeydir ve şu an yaşadığımız bu tanımın ta kendisidir!
İşlevsiz bir parlamento ve tıkanan bir bürokrasi, sistemin tüm kanallarını tıkamış durumda!
Bakanlar ve üst düzey bürokratların hepsi sadece isim olarak varlar ve kendilerine ait her hangi bir kararları yoktur! Görüş dahi bildirmekten çekindikleri gün gibi aşikar!
Hal böyle olunca top sadece Başkan Erdoğan’la, destekçisi Devlet Bahçeli arasında gidip geliyor!
Devlet Bahçeli iktidarın asla zarar etmeyen kâr ortağıdır! Her dönemde ortağı oldukları iktidarlara aynı taktiği uygulamışlardır ve her dönemde devlet kadrolarının özellikle güvenlik birimlerine kendine yakın adamlarını ustalıkla yerleştirmişlerdir!
Hatırlarız; On iki Eylül darbesinde Alparslan Türkeş, gözaltına alındığında “ biz içerdeyiz ama fikrimiz iktidardır” diyerek darbeyi açıkça desteklemiştir!
Gelelim şu güne: Yaklaşmakta olan seçimle parlamentoya vekil göndermenin hiç bir anlamı yoktur! Bakanlar ve üst düzey bürokratlar yine Partili Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek! Hükümsüz bir parlamento sadece görüntüdür ve asıl icra makamı Başkanlıktır!
İşte bu nedenledir ki Erdoğan’ın asıl hedefi Cumhurbaşkanlığıdır ve yeniden seçilmektir!
Kendisi seçilemediği takdirde yerine gelecek olanında işi kolay değildir ve yeniden parlamenter sisteme dönmek öyle çok da kolay olmayacaktır!
Şimdi üç beş benzemezle bir araya gelen ve kendilerine “ millet ittifakı denilen” yamalı bohçanın hiç bir ortak yönü de yok!
Ne zaman, nerede ipi koyverecekleri belli değil!
Bu durumu çok iyi bilen Erdoğan, onları kendi içinde rahatlıkla boğacak bir çok argümana sahiptir!
Bir kere HDP siz olmayacağını çok iyi bilen Erdoğan şimdi ciddi, ciddi HDP yi bertaraf etmeyi düşünüyor!
Eder mi?
O çok ayrı bir mesele ve şimdilik o konuya girmeyeyim!
Tüm bunları görmeyen bir muhalif ittifak, bir arada olmanın şartını ilkesel olarak açıklamamış olsa da, görünen o ki kırmızı çizgileri HDP ve HDP siz bir başarının mümkün olmadığını bilen Kılıçdaroğlu, iki ara, bir derede kalmış durumda!
Sonuç ne olur?
HDP, kendi ittifakı ile kapatılsa, ya da kapatılmasa devam eder!
Başkanlık seçiminde ise; bariz bir ötelemeye zorlanmadığı takdirde bir Ekmeleddin faciası
hariç, ne yapacağını çok iyi bilir!
İşte o zaman HDP den kaçanlar, dizine mi vurur, yoksa utancından yüzünü mü döner; orasını da zaman gösterir!