ORTAYA KARIŞIK
Bunlara dokunduğunuz zaman ortaya karışık savururlar ve genelde ilk iş olarak beraber yürüdüklerini bir kalemde satarlar!
Bu ülkenin bağırsakları bunlatla dolu ve sürekli orada gaz üretirler!
Bazen gazın dozu kaçar ve ortalık alabildiğine kokar ama yine bir şey olmamış gibi gaz kaçağına müdahale edilir ve hepimize ortalığın temiz olduğu hikayeleri anlatılır!
Çünkü hikayenin başına ve sonuna vatan, millet dokunulmazları koyarlar ve yüreğin varsa hikayeye inanma!
Adam çıkıp sayıyor! Üstelik siyasi tahliller de yapıyor ve diyor ki “ bu ülkenin en büyük sorunu Kürt ve Alevi” sorunudur!
Aynen öyle ve bu sorun bu zatın kendisini ve benzerlerini de doğurmuştur!
Adam şimdi dönüp doğduğu soruna bakıyor ve kendisini doğuran bu soruna haksızlık yapıldığını söylüyor!
Geçmişte Ayhan Çarkınlar ve nice benzerleri aynı şeyleri söyledi ve bu ülkede ne kadar kayıp faili meçhul varsa hepsinin nasıl ve kimler tarafından yapıldığının adreslerini dahi vererek!
Bir şey mi oldu?
Olmadı, olmaz ve şimdi de hiç bir şey olmayacak!
Olan yine bu ülkenin gariban gurebasına olacak ve bu iddialara karşı kendilerini yine bu halkın canı üzerinden ispat etmeye çalışacaklar!
Çünkü elde malzeme hazır “ terörle mücadele” falan...
Evet!
Ortada bir doğru var ve gerçekten samimiyetle istense Türkiye’nin bu en büyük iki sorunu bir günde hal edilir!
Hal edilir de, bu işin baronları aç kalır korkusu buna engel!
Son kırk yılda bu ülke bir trilyon doların üzerinde maddi kaynaklarını heba etmiş!
Bu rakamın ne olduğunu sizlere anlatmam içim sanırım bir kaç maliye okulu bitirmem lazım!
Sadece şunu söyleyeyim, bu kaynağın çeyreği bile şu an hiç bir borcumuzun olmadığı ve bir liraya benzin tükettiğimiz olacaktı.
Sonra bu işlerde adı geçen Ağar, bir parti lideri oldu ve “ gelin ovada siyaset yapın” diyerek ortalığa çıktı!
Bana göre doğruydu ve artık günümüzde sorunları siyasi akılla çözmek gerektiğini ve bunun için kan dökmenin hiç bir yarar getirmeyeceğinin doğru tespitiydi!
Sonra ne mi oldu?
Yasalar çerçevesinde faaliyet gösteren HDP’ye ev ödevleri verilmeye başlandı! 
Bu ülkenin derin trolleri sürekli televizyonlarda HDP yi taşa tuttu ve “ ya şunu söylersin, ya da teröristsin” diyerek!
Sonuç olarak bütün belediyelerine kayyumlar atandı!
Yargılanmayan ve yolu cezaevinden geçmeyen sıradan üyesi dahi kalmadı!
Adeta HDP üzerinden demokrasiyi vurmak için her medya kuruluşuna bir keskin nişancı yerleştirildi ve ülke kan kaybettikçe, beraberinde umutsuzluk ve çaresizlikte büyüdü!
Artık iş o noktaya geldi ki bir mafya liderine kaldık ve dünün ağzından kan damlayan bu faşisti, çıkarına dokununca döküp saçmaya başladı!
Onu bunu bilmem!
Ortada kirli bir hesaplaşma var!
Umarım bunun sonunda yine “ Kürt Memedi”
nöbete göndermezler!