SANATÇILARIMIZ VE YAZARLARIMIZLA 20 SORU

-Varlık sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

Varoluş özgür olmakla eş anlamlı benim için, huzurun olduğu bir yaşama sahip olmak demek.

-Geçmiş, şimdi ve gelecek dersek…

Geçmiş, şimdi ve gelecek, zamanı bölerek yarattığımız ayrımlar, benim için hepsinin ortak noktası bana ait bir hakikati gösteriyor olmaları.

-En çok etkilendiğiniz roman, film ve tiyatro.

Çocukken okumaya başladığım ve tekrar tekrar okuduğum romanlar arasında Don Kişot, Gılgamış ve İlyada yer alıyor. Elbette Yaşar Kemal’i hala okumaya devam ediyorum. Dostoyevski’nin ilk büyük yapıtı Yeraltından Notlar, Kafka’nın uzun öyküsü Dönüşüm, Albert Camus’un Yabancı adlı romanı ve Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikayesi mutlaka okunması gereken kitaplar benim için. Klasik filmleri izlemeyi seviyorum. Kurosawa’nın epik filmi Yedi Samuray, Hitchcock’un başyapıtı Sapık, Polanski’nin yönettiği Piyanist ve Spielberg’e Oscar kazandıran filmi Schindler’in Listesi etkilendiğim filmler arasında. Brecht’in sevdiğim oyunları arasında Kafkas Tebeşir Dairesi, Üç Kuruşluk Opera, Cesaret Ana ve Çocukları yer alıyor.

-ilk gençliğinizde kime öykündünüz, kahramanınız kimdi?

Çocukluğumda ve gençliğimde en çok Yaşar Kemal okuyordum ve okudukça da ona hayranlığım artıyordu. Yarattığı düşsel dünyaların renkleri, o yaşlarda düşünce dünyamı etkilemeye başlamıştı.

-Nerde yaşamak isterdiniz? Coğrafya kader midir?

Kentleri gezmeyi seviyorum, büyük kentlerin çoğunu da gördüm şimdiye kadar ama İstanbul ve Batman yaşamak istediğim yerler olarak kalmaya devam etti. Benim için coğrafya kader değildir. Bir insanın karakteri onun kaderidir, diyor Heraklitos. Ateşin evrenin kaderi olması gibi aynı, her şey ateşe döner. İnsanda da her şey, her karar ve seçim karaktere göre şekillenir. Karakteriyle insan kendi coğrafyasını yaratır.

-Yeniden doğsaydınız hangi mesleği seçmek isterdiniz?

Şu an yaptığım işten çok mutluyum, yeniden doğsam aynı şeyleri yapmak ama daha sakin bir dünyaya doğmak isterdim.

-En sevmediğiniz ve en sevdiğiniz yanınız?

Saplantılı bir şekilde mükemmel olma arzusu, aşırı titizlik en sevmediğim yanlarım. En sevdiğim yanım çalışkan olmak, çocukken de çalışmayı severdim, şimdi de seviyorum.

-Aşka inanır mısınız? Aşk mı özgürlük mü?

Özgürlük elbette.

-İnsan sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

İnsan olmaktan kaynaklanan haklarımızdan biri olmalı eşit olmak, eşit bir yaşam olabileceği fikrinin içine doğmak. Dünyanın çalışma sistemi başka türlü biliyorum ama eşitliğin savunusundan da vazgeçmemeliyiz.

-Dayanamadığınız insan tipi!

Yalan söyleyen, kibirli ve narsist insanları sevemiyorum.

-Kokunuz dersek, kentlerin kokusu nedir sizin için?

Her kentin ayrı bir kokusu var, kentleri ziyaret ettiğimde bu farklılığı hissediyorum, diller, insanlar, kimlikler, yaşamlar, bu çeşitlilik sadece renklerde değil kokularda da ortaya çıkıyor. Her kentin kendine özgü baharatları gibi.

- Şimdinin kokusu?

Şimdi neredeyse bütün dünya şiddet, hastalık ve savaş kokuyor.

-En çok dinlediğiniz müzik?

Dinleme zamanlarıma göre değişiyor, etnik müzikleri de dinliyorum, klasik de caz da dinliyorum. Yürürken dinlediğim müzikle, atölyede çalışırken dinlediğim müziklerin ritimleri de farklı oluyor.

-Şu an neler okuyorsunuz?

Sesli kitap dinliyorum şu anda. Aziz Nesin’in Ah Biz Eşekler, Hallac-ı Mansur’un Cehennem Acı Çektiğimiz Yer Değil Acı Çektiğimizi Kimsenin Bilmediği Yerdir kitaplarını dinliyorum.

-Pişmanlıklarınızdan üçü…

Bende travma oluşturacak kadar pişmanlık duyduğum bir şey yaşadığımı anımsamıyorum. Geçmişe bu anlamda çok bakan biri değilim.

-Ölümden ve yaşlılıktan korkar mısınız?

Her ikisinin de korkulacak bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Nasıl ve nerde olursak olalım, hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak diyordu Nazım Hikmet Yaşama Dair adlı şiirinde. Ölmeyecekmiş gibi yaşamak ve üretmek gerekiyor. Önemli olan sizin katkınız ne olacak ve dünyaya nasıl bir iz bırakacaksınız.

-Yalnızlık?

Yalnız olmaktan korkmuyorum, kısmen gerekli olduğunu da düşünüyorum.

-En büyük hayaliniz?

Batman’da çağdaş sanat müzesi açmak en büyük hayalimdi. Güneştekin Sanat Rafinerisi adıyla projeyi başlattık, gelişmeye devam ediyor.

-Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey!

Sanat, gastronomi ve seyahat vazgeçebileceğim şeyler olamazdı.

-Evrene neyi fısıldamak istersiniz?

Özgürlük ve eşitlik içinde barış duygusunun hâkim olduğu bir yaşamı özlediğimi söylemek isterdim.

Ahmet Güneştekin fotoğraflarına linkten ulaşabilirsiniz: https://we.tl/t-p8CthTNMn8

 20 SORU KÖŞEMİZE DAİR

Bir ülkenin gerçek gelişmişliğini o ülkenin yazarları, sanatçıları ve filozofları belirler. Savaşlar biter,  devri devran değişir, geriye yazı kalır ve yazılan romanlar, şiirler ve öyküler ve resimler toplumların gerçek tarihini oluşturur. 

Hep klasikleşen  “20 soru” gibi bir köşede ısrarcı olmamızın nedeni, yazarlarımıza ve sanatçılarımıza, dünyayı güzelleştirmek için emek harcayanlara ve direnenlere selam ederek, onların soluğunu duyurmak, kısacık kelimelerle onların dünyasını anlayabilmek ve anlatabilmek. Birbirinden değerli sanatçılarımızla, gazeteci, politikacı ve aktivistlerimizle yüreklerinize ve bilinçlerinize dokunmak istiyoruz. Bu köşeyi seveceğinizi umuyoruz. Hepinize sevgi ve saygılarımızla

Bundan sonraki konuğumuz: Usta oyuncu Nur Sürer

Editör: Haber Merkezi