Kadının namusu, bu coğrafyada ailesinin ve toplumun onuru kabul ediliyor, bedenimiz üzerindeki tasarrufumuz, toplumsal özgürleşme mücadelemiz de, aslında bir çok beyinde hoş karşılanmıyor. Kutsal eş, kutsal anne, kadının cinselliğini bastırmak ve denetlemek için çok önemli bir dayanak.

 

 

 

Kadının namusu, bu coğrafyada
ailesinin ve toplumun onuru kabul ediliyor,
bedenimiz üzerindeki tasarrufumuz, toplumsal özgürleşme mücadelemiz de, aslında bir çok beyinde hoş karşılanmıyor.

Kutsal eş, kutsal anne, kadının cinselliğini bastırmak ve denetlemek için çok önemli bir dayanak.Ne zaman bu dayanağın, bizi baskılamak için uydurulan bir yalan olduğunu fark ediyoruz, baba, eş, toplum için tehlikeli, yok edilmesi gereken bir insan hâline dönüşüyoruz.


Sahip olduğumuz ahlaki normları kaynattığımız,
Elma’ yı yiyenlerle yemeyenleri ayırt ettiğimiz
neşterlerimiz var.Bu neşterler bireyi Biz'in parçası yaparken karşı kıyı Öteki olarak kalıyor.

Her ne kadar hukuksuz bir siyaset denizinde hak hukuk mücadelesi veriyor görünsek de, sorunumuz sosyolojik, psikolojik hatta tıbben yardıma muhtaç.Çünkü, Ötekilestirmek ve dayanaklarını hazırlamak, ideolojik aygıt bir yana toplumsal öğretilerden de fazlasıyla besleniyor.Sonra bu yargılarla iç içe geçiyoruz, kıvrılıp dönüşüyoruz, iliskilerimize taşıyıp yaygınlaştırıyoruz.

Faşizm aslında böyle doğuyor,
Dün bir insan öldürüldü diyemiyoruz sonra,
Bir kadın, bir anne öldürüldü diyoruz!
#EmineBulut