CUMARTESİ ANNELERİ Yaşadığınız ülkenin baştan başa her karış toprağında büyük acılar var. Bu ülkenin tarihine dönüp baktığınızda; Dersim, Sivas, Maraş, Çorum Roboski ve bir çok kanlı katliamlarla dolu olduğunu görürüz.

CUMARTESİ ANNELERİ

Yaşadığınız ülkenin baştan başa her karış toprağında büyük acılar var. Bu ülkenin tarihine dönüp baktığınızda; Dersim, Sivas, Maraş, Çorum Roboski ve bir çok kanlı katliamlarla dolu olduğunu görürüz. Günümüze kadar gelen ve hafızalarımızda silinmeyen bu tarihi acılar her geçen gün yüreğimizi bir duvar gibi örerek gördüğümüz her zulüm karşısında bir tuğla koyarak kabartmakta.

Ülkenin bir ucundan diğer ucuna kadar dalga dalga yayılan Cumartesi Annelerin çığlığını duyarız. Geçmişten günümüze kadar uzanan bir annenin annelik duygusu ve hakkıyla yıllardır haberlerini alamadıkları sesini duyamadıkları, kokusuna hasret kaldığı oğlunu arıyor. Bu hakla soruyor, “Benim oğlum, kızım, eşim nerede?” bu ülkenin yetkililerine.

İlk olarak 27 mayıs 1995 tarihinde Galatasaray lisesi önünde az sayıyla seslerini duyurmaya çalıştılar. Bu sesiz çığlığı, büyüterek bu günlere gelene dek bir çocuklarını arayan bir çok anneyi de kaybettik. O anneler ki her sabah olmasa da, her Cumartesi duyacağı, alacağı bir güzel haberlerle tam tamına 700 haftayı bu umutlarla doldurdular.

Hangi birisini nasıl anlatalım ki! Gözaltında kaybedilenlerin her birinin ayrı ayrı hikayeleri vardır. Elbette kitaplara ve filmlere konu edilecek, edilse de biz biliyoruz ki onların yaşadığı acıları tam tamına veremeyiz. Kimisi bir gece vakti eşi ve çocukların gözü önünde, kimisi bir anneni çığlığı eşliğinde evlerinden alınarak akıbeti bilinmemek üzere kayıp edildiler.

Göz altında işkenceli sorgulardan geçirilen insanlar helikopterden ormanlara atıldılar. Asit kuyularına atılarak yok edildiler. Kimisi bilinmeyen yerlere gömüldü. Kayıp yakınları eşleri, anneleri, babaların akıbetini öğrenmek için ve işkenceci, katillerin yargılanması için mücadele ettiler. Kimisi kapıyı hep açık tutu kimisi gidip başında ağlayacağı bir mezar taşı olsun istedi.

Ne yazık ki halen bu isteklerin karşılığı olmamıştır. 700 haftasında her zaman olduğu gibi yine tüm yürekler bu haklı talepler için bir araya gelinmişti. Hak arayışına bir çok kesimden destek verilerek tek vücut olmuşlardı faşizmin kanlı elleri karşısında.

Bu vesile ile tam 700 haftadır Galatasaray meydanında her cumartesi yan yana gelerek anaların acılarına Saygıyla...