Sorun yok, kendimize benziyoruz
Eğitimsiz kitlelerin ve toplumların siyaset anlayışında ahlak en son sırada gelir ve tanımlar sürekli ahlak kavramına çıkarken, uygulamalar ahlaksızlığın ta kendisidir!
Orta doğu
"Ne zamanki ana nasihatinden koptum, içime eli hançerli bir katil dadandı. Doğradıkça, doğruyor, çekilmez acılara direnmeyi de öğreniyoruz"
Nerede kalmıştık
"Çok sevdim, tarifsiz ve de ağır bir bedelle! Olsun, sana çok deydi Melet çayı. Sen hep ak, dolu, dolu ve göğsünde balıkların güneşe olan aşka, karınlarını dönerek şavkıyan tarifsiz ışık gibi..!"
Bir bilinçaltı tezahürü
Faili belli olan ama dil alışkanlığı olarak adına “meçhul “dediğimiz on yedi bin cinayetin işlendiği bir coğrafyada ürpermeden yaşamak şansa kalmış bir şeydir!
Benzeşim:
Kazanılması garanti yerlerde kişilere değil, halkın isteklerine alan açılmalıdır! Aksi durumda hiç bir şey değişmeyecektir, bu güne kadar olduğu gibi..!
Yıkım kısa, travma uzun sürer:
Kapitalist dünyanın bütün çirkinlikleri öfkesiyle kusmaya devam ediyor! Dünyanın geçmişindeki savaşlara bakın, en fazla bir kaç yıl sürmüştür. Örneğin birinci paylaşım savaşı dört yıl, ikinci paylaşı...
Anayasa: Devletin vatandaşı ile olan sözleşmesidir
Can Atalay kararına baktığımızda aynı şeyleri görmek mümkün. Bu durumda kime göre anayasa ve kimin anayasası gibi sorular aklın sınırlarını tırmalasa da, yapılacak fazla bir şey yok!
Bir savaşın kirli yüzü.....
Orta doğu, tarihi boyunca “ cehennemin öteki adıdır.!” Bunda toprağında bulunan zenginlik kaynakları kadar, sosyolojik yapısının açmazları da etkendir!
Değişmeyen değişim: Korku! Endişe! Belirsizlik
Dünya bizi izlerken adeta ürküyor. Adalet ve hukuk kavramlarının keyfiyete uyarladığı bir yerin dünyayı kaygılandırması doğaldır!
Uzun sürer bu kentin mevsimi
Büyük bir patlama, ardında yoğun bir toz bulutu ve ağır, ağır ciğerlerimizi yoklayarak uzayıp gittiği Beydağı etekleri!