HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, 'Rantçı politikalara karşı en samimi ve doğru duruşu biz sağlayabiliriz.

İZMİR - Ekonomik krizin faturasının halklara çıkarıldığını, kapitalizmin sermaye sahiplerine rant alanları açtığını ifade eden HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Rantçı politikalara karşı en samimi ve doğru duruşu biz sağlayabiliriz. Bu gidişatın önünde daha güçlü durabilmek için ittifaklarımızı, yerel dinamiklerle, demokratik kitle örgütleriyle, işçiyle, köylüyle arttırmamız lazım" diye vurguladı.

JINNEWS'ten Melike Aydın'ın haberine göre; Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krize karşı yerel dinamiklerin önemine dikkat çeken Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, krizin yansımalarını değerlendirdi. Daha önce konuya ilişkin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile görüşen Serpil, yerel dinamiklerin HDP için önemli bir yerde durduğunu belirterek, İzmir'de ve Türkiye'de rant projelerine karşı antikapitalist bir programa sahip olan HDP'nin birleştirici rolü üstlenmeye devam edeceğini ifade etti.

 AKP iktidarının neoliberal ve özelleştirmelere dayalı, güvencesiz ve esnek çalışmayı yaygınlaştıran, yüz yıllık kazanımları gerileten projeleri olduğunu belirten Serpil, israf ve yağmalama politikaları ile geleceğin şimdiden tüketildiğini vurguladı. Arka arkaya yapılan seçimlerin haksız bir şekilde devlet imkanlarının istismar edilmesine yol açtığını, "Kürt anasını görmesin" politikaları ile DAİŞ ve türevlerine finans sağlanması ile ülkenin açmazlara sürüklendiğini dile getiren Serpil, halkın kaynaklarının Rusya ve ABD'den silah antlaşmaları ve nükleer enerji projeleri ile tüketildiğini vurguladı.

Herkesin bir kriz beklentisi içinde olmasına rağmen AKP'nin medyada emperyalist bir savaşa göğüs geriyormuş havası yarattığını ifade eden Serpil,  "Erdoğan hiçbir zaman anti Amerikancı olmadı her zaman İsrail'le ilişkileri oldu. Radikal bir çıkışı olmadı ama halklara, dış düşmanlar bizi batırıyormuş gibi yansıttı. Muhalefet olarak böyle bir algı operasyonuna karşı daha etkili politikalar yapılması gerekiyordu. Bunu başaramadık. Bu krizin bir kişinin tutsak edilip bırakılmasıyla ilgili olmadığını herkes kendi mutfağında yaşayarak görüyor. Enflasyon, işsizlik arttı. Faturanın halklara ödetilmemesi için bütün toplumsal dinamiklerin bir arada durması ve karşı koyması gerekiyor" dedi.

Yaşanan krizin aslında gelirin imkanların sermayeye aktarılması meselesi olduğunu dile getiren Serpil, "Sermaye grupları da tek adam rejimini destekliyor. Türkiye yangın yeri de olsa 'sermayeye bir şey olmasın aksine sermaye bu krizden daha çok büyüyerek çıkacak düşüncesi' hakim. Bunun karşısında ezilenlerin daha çok ezilmesi AKP- MHP ittifakının sorunu olamaz. Bu sorun HDP, sendika, işçi, kadın, emekçi, köylünün sorunudur" dedi.

Kapitalizmin işleme mantığı olarak doğanın yağmalanmasını esas aldığını, sermayenin kendi birikimini yapmak için özellikle yerellerdeki rant projelerine sarıldığını ifade eden Serpil şöyle devam etti: "Yeni bir şey üretmek yerine var olanları tüketmek ve piyasalaştırmaya çalışıyor ve bu İzmir için de revaçta olan bir şey. RES projeleri, Körfez Geçiş Projesinin aynı zamanda doğayı tahrip ederken, buradaki doğal yaşamı öldürürken, sermeyenin birikim sürecine can katmaya çalışıyor. Yürütmeyi durdurma kararı alınıyor ama bu kararın hayata geçirileceğine dair şüpheler var. Her defasında bu faaliyetler yine de gerçekleştiriliyor. Biz buradaki mülki amirlerle de devleti temsil edenlerle kuracağımız temaslarla bu süreçlere müdahale etme imkanını artırmaya çalışacağız. Bu tür hukuksuzlukların devam edebilmesi için de temaslarımızın devam etmesi gerekiyor. Hemen müdahale etme olanaklarını arttırmak istiyoruz."

Yerel yönetimlerle halkın taleplerini aktarmak ve halkın aleyhine projelere karşı temasları güçlendirmek için görüşmeler yapacaklarını aktaran Serpil, "Burada şöyle bir sıkıntı var, iktidar partisinden olsun muhalefet partisinden olsun yerel iktidar olma şansı elde etmişlerse kapitalizmin önündeki tüm imkanların açılması için doğanın tahrip edilmesi ve halkın taleplerinin tersine politikaların hayata geçirilmesi mümkün olabilir. Bunun önüne geçebilmesi lazım. Bunların önüne geçebilecek tek parti de HDP'dir. Çünkü HDP antikapitalist bir programa sahip. Buradaki rantçı politikalara karşı en samimi ve doğru duruşu biz sağlayabiliriz. Bu gidişatın önünde daha güçlü durabilmek için ittifaklarımızı, yerel dinamiklerle, demokratik kitle örgütleriyle, işçiyle, köylüyle arttırmamız lazım" diye vurguladı.