banner9

banner8

17.10.2021, 02:15 349

Rozerîn Ne İçin Yaşadı?

Rozerîn Ne İçin Yaşadı?

Bal rengi şehirde, Mezopotamya Ovası’nın uçsuz bucaksız, engin bir deniz gibi göründüğü o taş evlerin birinde yaşıyordu. Evleri en tepedeydi. Mardin’de güven ve samimiyetin iç içe örülmüş dar, inişli çıkışlı sokaklardan oluşan, taştan inşa edildiği o evlerden biriydi. Cami ve kiliseler evlerinden görünüyordu. Yaz aylarında güneşin mavi ile karışarak düştüğü ova, gözleri kamaştırırdı. Ama Mardin, her daim bal renginde görünürdü, tıpkı Rozerîn’in saçları gibi. Gün doğumundan batımına kadarki güneşin dönüşü ayrı ayrı parlaklıkta izleniyordu. Arkadaşlarıyla korkusuzca oynarlardı o sokaklarda. İstediği sokağa girer çıkarlardı. Sadece abbaralarda oyun oynamaları yasaktı.

Uyuduğu odanın penceresini gölgeleyen hiçbir şey yoktu. O sabah yine güneş, o bal rengi saçlarını yıkarken uyandı. Mutfakta ateşte kaynayan sütün kokusu geldi ilk burnuna. Ev kalabalıktı, tüm kardeşler çoktan uyanmıştı. İç avludaki kuyudan su çekip elini yüzünü yıkadı ve mutfağa koşturdu. Anasının yaptığı bazlama hâlâ sıcaktı kahvaltı sofrası çar çabuk kuruldu. Sıcak bazlamaya tereyağını ablası sürdü, verdi eline. Sütünü tam bitirememişti ki komşu arkadaşlarının avludan seslenişiyle fırladı sofradan. Kendi evlerinden birkaç ev sonrası bir damda oyun oynamaya başladılar. Öylesine dalmışlardı ki oyunlarına, damın sokak tarafının ta ucunda durduğunun farkında değildi. Kocaman bir eşek arısı sanki düşmanı gibi saldırdı. Rozerîn kaçmak için geri adım atınca aşağıya düştü. Düşmesiyle yokuş aşağı, top gibi yuvarlanması ve çığlık atması da bir oldu. Arkadaşları hemen yanına koşturdu; ama Rozerîn kalkamadı yerinden. Eve haber verdiler. Anne ve kardeşler korkuyla koşturdu, onu kucaklayıp eve getirdiler.

Yedi yaşındayken geçirdiği bu talihsiz kazanın üzerinden tam on beş yıl geçmişti. Babasının Qamişlo’dan dönüşüne kadar, on gün boyunca anası Mardin’de doktorlara götürmüş, acil tedaviler uygulanmış, yine de acıları dinmemişti. Babası geldiğinde ona Midyat’tan ünlü Süryani bir doktor getirmişti; o da çare olamadı. Ağrıları acıları azar azar kayboldu; ama yürüyemedi bir daha. Kendi yaşıtları ilkokulu bitirdiğinde onun acıları henüz hafiflemişti. Rozerîn, hâlâ aynı pencere önünde, yerini değiştirmek istemediği için yatıyor. Güneş, bıkıp usanmadan yıkadı o bal rengi saçlarını yıllarca…

O gün misafirleri vardı, erkenden hazırlığa girişmişti anası. Rozerîn kendisi indi yatağından. Kolları öyle güçlenmişti ki kendini taşımaktan, anasının anlattığı çirok, dinlediği stran ve kilamları halılara dokumaktan. Misafirleri Cizre Botan’dan gelen Dengbêj - oğuldu. İlk defa misafir oluyorlardı. Tüm kardeşler evlenmiş evden çekilmişlerdi. Rozerîn, o güçlü kollarıyla her daim anasının yanındaydı ve yardımcısıydı. Gelen misafirler usulünce ağırlandı. Dengbêjlik geleneğini sürdüren baba-oğlu, komşuların heyecanla bekledikleri kilamlar için evin geniş salonunda ağırlamışlardı. Misafirlere yemekten sonra közde yapılan kahvelerden ikram edildikten sonra, ilk kilam babadan başladı. Kadınlar yan odada ve mutfaktaydılar. Rozerîn’ de mutfakta ocak başındaydı. Herkes sessizce, kimi zaman gözyaşı dökerek, vücutları ve başlarıyla hafif ritimler tutarak dinlediler. İki saate yakın söylendi, yüreklerin tellerini titreten o kilamlar. Bir ara verildi, kahve için. Genç Dengbêj, mutfağa köz almak için geldi. Rozerîn oturuyordu hemen ocağın yanı başında. Urfa’nın ceylanlarını andıran o gözlerle bakıştılar gençle. Metalden eyişe doldurdu közleri ve uzattı oğlana. Her bir köz sanki yüreğine yapışıyordu o an. Eyişi Rozerîn’in elinden alırken bir kez daha bakıştılar ve salona geçti. Bir saat sonra Dengbêj oğulun bir stranla duyuldu sesi. Bu bir aşk stranıydı. Rozerîn’in yüreğindeki közler alev almıştı adeta. Ardından bir kilama başladı, daha önce dinlemişti Erivan Radyosu’ndan. Radyonun sesi dışarıya gitmesin diye dokuma yaparken kirkiti hızlıca vura vura dinlediği kilamlardan biriydi.

Dengbêjlerin icrası bittikten sonra gece geç saatte dağıldı dinleyiciler. Misafirleri yatıya kaldılar. Onlar için döşekler serildi, uyumadan önce istek ve ihtiyaçları soruldu. Herkes odasına çekildi. Rozerîn’i o gece uyku tutmadı. Yüreğindeki alev uyutmamıştı. O sabah, güneş ışıklarının saçlarını yıkamasını beklemeden indi yatağından. Mutfağa geçip küllerin içindeki sönmemiş közleri karıştırıp yeniden harladı ocağı. Meşe odununu ilk yanmaya başladığı andaki kokusunu çekti içine derince. Kahvaltıya hazırlık için güğümle koydu suyu. Ocağın başında omzunu ve başını duvara dayayıp alevleri seyre daldı. Kahretti bu sabah… “Hayalini bile kuramam!”dedi kendi kendine.

Mahallenin tüm delikanlıları hepsi biliyordu onun durumunu. Daracık sokakların kapı önleri, iki adımlık olduğundan komşuların sohbet yeriydi. Bazen o da katılırdı bu sohbetlere. Gelen geçen selamlaşır, delikanlılar acıyarak ama saygıyla selam verip geçerlerdi. Genç Dengbêj onun yürüyemediğini bilmiyordu, otururken bakışmışlardı. Bilse, o da acıyarak bakardı. Hep acınası… Oysa kollarıyla evi çekip çeviriyor, yapamadığı iş yoktu.” Bir ev dolusu çocuğa bile bakabilirim” dedi kendi kendine. Ahh, bir de şöyle salını salını, endamını göstererek yürüyebilseydi, daha neler yapabilirdi... Düşünceleri ve umutsuzluğu arasında gidip gelirken güğümdeki su kaynama sesi çıkarmaya başlamıştı ki anası girdi mutfağa.

Kızının başını okşayarak günaydınlaşıp çorba için malzemeleri getirip koydu yanına. Kahvaltı için Lebeniye çorbası kısa sürede hazırdı. Misafirler için yine salonda serildi sofra. Kaçak çay çoktan demini almıştı. Mutfakta hizmet ederken bir ara salona geçip kollarının gücünü göstermeyi düşündü; ama hemen vazgeçti. Aşk yerine acılı ve şaşırmış bakışlar aklında kalsın istemedi. Misafirler, çaydan hemen sonra yola koyulurlarken Rozerîn’in dokuduğu bir duvar halısı hediye edildi. Yol boyunca, oğul Dengbêj’in mırıldanarak söylediği stranlardan anlar babası, oğlunun gönlünden geçenleri. Rozerîn’in durumunu söyler ona. Daha gidecekleri yere varmadan susmuştur o mırıldanan aşk stranları…

Rozerîn’in stranlardan duyduğu aşkların dışında, artık kendi hayalleri ve lal-u aşkı vardı. Öyle dokudu öyle dokudu ki o halıları, her biri muhteşem birer tablo gibiydi. Lal-u aşkının stranlarını ilmek ilmek söyledi. Bahtsız hayatını, kadınların sadece cenazelerde ağıt yakmalarına verilen iznin; ama kilamlarına vurulan yasakları rengârenk, motif motif ilmekledi halılarına. Ve o kilamları genç Dengbêj’in sesiyle dokudu her bir halıya. Dokuma odasına ikinci bir tevn kurdurdu babasına. Birinde yün, diğerinde ipek halılar, heybeler, örtüler dokudu. Satışlar, verilen hediyelerle tanınır, beğenilir oldu dokudukları. Yıllar sonra nam saldı Bakur’da. Kadınların, dile getiremediği aşkları, hem cins hem de kültürel olarak yaşadıkları baskı ve zulmü sanata dönüştürmesiyle ünlenen Rojhîlat halılarıyla yarışır olmuştu. Ana- babasını toprağa, daimi devirlere uğurladıktan sonra tevnin başından hiç ayrılmadı. İlmek atarken, kirkitle doyasıya döverken, düşünceleri takılıyordu: ” Rozerîn ne için yaşadı? ” sorusuna. Elli beşinde, sorusunun cevabını dokurken, felek önce yarısını sonra tamamını aldığı vuruşu yapar kalbine. Geride en az beş asır dayanabilen; kendine sorduğu sorunun cevabı, anadilinde stran ve kilamlarının anlatıldığı dokumaları kalır.

Yorumlar (2)
Kemal Erdem 1 yıl önce
Kaleminize yüreğinize sağlık Hocam, çok duygulandım.
Sevim Alagöz 1 yıl önce
Kemal Erdem bey, yüreğinize değdiyse ne mutlu bana. Teşekkür ederim.
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 28 60
2. Eyüpspor 28 53
3. Rizespor 27 52
4. Sakaryaspor 28 52
5. Pendikspor 27 50
6. Keçiörengücü 28 47
7. Bodrumspor 28 45
8. Manisa FK 27 42
9. Göztepe 27 41
10. Boluspor 27 41
11. Bandırmaspor 27 40
12. Altay 28 28
13. Tuzlaspor 27 28
14. Erzurumspor 27 25
15. Adanaspor 28 25
16. Altınordu 27 23
17. Gençlerbirliği 27 21
18. Denizlispor 28 17
19. Yeni Malatyaspor 28 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü