MANİSA - Manisa SES Eşbaşkanı Figen Pehlivan Demirel, kentte günlük 2 bin kişinin Kovid-19’a yakalandığını söyledi.

Manisa Tabipler Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Manisa Şubesi’nin saha yaptığı çalışmalara göre, kentte günlük 2 bin civarında kişinin koronavirüs (Kovid-19) testi pozitif çıkıyor.  SES Manisa Şube Eşbaşkanı Figen Pehlivan Demirel, artan vakalarda birlikte yoğun bakımda yatan hasta sayısında yoğunluk yaşandığını söyledi. 

Manisa ve ilçelerinde neredeyse tüm hastanelerinin dolduğunu söyleyen Demirel, “Manisa’da günlük bin 500-2 bin civarında kişinin testinin pozitif çıkıyor. Tabi bu veriler net değil. Vakaların önemli bir çoğunluğu filyasyon ekipleri tarafından takip edilmek üzere ilaçları verilip eve gönderilen insanlardan oluşuyor. Üniversite hastanesinde üçüncü basamak sağlık hizmeti verilmesi rağmen birinci ve ikinci basamak sağlık hizmeti veren yerlerden hasta göndermek için yer soruluyor. Vaka sayısı kademe kademe yükseldi. Son iki hafta içerisinde Merkez Efendi Hastanesi pandemi hastanesine çevrildi. Şehir hastanesinin yarısı Kovid-19 yarısı da normal hasta alıyor. Üniversite hastanesinde pandemi servisleri çoğaltılıyor. Şu anda 6-7 tane pandemi servisi açılmış durumda. Durum böyle giderse özel hastanelere de el koymak gerekecek” diye belirtti. 

‘ÇALIŞAN VE CİHAZ SAYISI ARTMIYOR’

Hastanelerde Kovid-19 testi için kuyruklar oluştuğunu aktaran Demirel, şunları söyledi: “Kuyruk uzuyor ve bulaş riskini artırıyor. Hasta sayısı artmasına rağmen hastalara bakacak yeterince sağlık çalışanı ve bunu karşılayacak cihaz yok. Numune ve başvuru sayısı arttığı için sürüntü örnekleri normalde 6-8 saat içinde sonuç verirken şimdi birkaç günde sonuç veriyor. PCR testi yaptıracak ekipman ve cihaz sayısı da artmadı. Pandeminin ilk zamanlarında Avrupa ülkelerinde sokakta ölümler yaşanıyordu. Gidişatımız ne yazık ki o yönde ve hastanede yatamadan kayıplar yaşayabilir.”

‘VÜCUDUMUZ TAŞIN ALTINDA’

Salgının hem toplum hem de sağlık çalışanları için vahimleştiğini belirten Demirel, “Yetkililer, ‘zor zamanlar yaşıyoruz, elinizi taşın altına koyun’ diyor. Bizim vücudumuz taşın altında! Belki sadece elimiz dışarıda kadı.  Fakat onu da hastalara yardım etmek için kullanıyoruz. Özellikle yoğun bakım sağlık çalışanlarının Kovid-19 rahatsızlıkları daha zor iyileşir hale geldi. Virüs yoğunluğu ve bedensel yorulma onlarda daha çok. O yüzdenden Kovid-19 hastalık belirtisi onlarda daha ağır oluyor ve iyileşme süreçleri de uzuyor. Sağlık çalışanlarının istifa etmesi ve emekli olması yasaklandı. Mümkünse hasta olmayın, hastaysanız bile çalışın deniliyor. Bizim elimizde sadece bir ölme hakkı var. Hasta olma hakkımız var ama hastalandığımızda da çok hızlı iyileşme zorunluğumuz ve göreve dönme mecburiyetimiz var” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi