ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Sizce zengin imkanlarda yetişen çocuklarla kısıtlı imkanlarda yetişen çocukların beyinlerinde farklılık olabilir mi? Bu farklılıkların doğal sonucu nedir? Bu yüzden mi daha başarılılar? Deneyim beyinde nasıl bir iz bırakıyor, aslında bugün bile bu konu hakkında az şey biliyoruz.

Farklı Bir Çevre Farklı Bir Deneyim


Rosenzweig, Bennet ve Diamond 1972 yılında bir deney yaptılar. Bu deneyde “farklı çevreler dolayısıyla farklı deneyimler beyinde farklılıklara yer açıyor mu?” sorusuna cevap aradılar. Bu deneyin detaylarına girmeden önce size bazı önbilgiler vermem gerekiyor.

Araştırmacılar bu deney için 10 yılı aşkın süre çalışmışlar ve insan beyni kullanmak mümkün olmadığından fareleri denek olarak kullanmışlar. Bilim insanlarının farelerle çalışmalarının bazı nedenleri var. Farelerin küçük dolayısıyla yer kaplamayan canlılar olması, laboratuvar farelerinin hızlı ve sık üremeleri, maliyetlerinin az olması gibi nedenlerin dışında insanları bazı koşullara mecbur bırakmanın daha büyük bir etik problem olması da bunun sebebi. Örneğin bu araştırma için insanları bazı koşullarda yaşamaya mecbur bırakıp daha sonra otopsi yapmak imkansız. Laboratuvar fareleri ise deneyler için üretiliyor ancak deney için herhangi bir hayvan kullanılmasına karşı olan görüşlerin de var olduğunu söylemek gerekir. Bu etik tartışması uzun bir yazının altında tartışılabilecek kadar karmaşık bir konu. Bu nedenle bu konuyu şimdilik kapatıp başka bir yazıya saklıyoruz. Araştırmanın temel olarak amaçları ise kısıtlı çevrede yaşayan fareler ile zengin çevrede yaşayan farelerin beyin büyümelerinde farklılık olup olmadığını gözlemek.

Fareler Farklı Ortamlarda Test Ediliyor


Bilim insanları fareler için üç farklı ortam yaratmış. Standart, yoksullaştırılmış ve zenginleştirilmiş. Standart ortam, yeterli görülen miktarda su, yem ve arkadaş fareler. Yoksullaştırılmış ortam, yeterli görülen miktarda su, yem, tek başına fare ve izole edilmiş küçük bir kafes. Zenginleştirilmiş ortam ise yeterli görülen miktarda su, yem, oyun oynayabilecek 6-8 fare ve oyun alanı.

12 fare bu ortamlara rastgele atanmış ve 4 ile 10 hafta arasında değişkenlik gösteren süre boyunca yaşamalarına izin verilmiş. Bu farklı muamele süresi sonrasında herhangi bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla beyinlerine otopsi yapılmış. Bütün deney düzeneklerinin etik kurallar içerisinde olduğunu vurgulamamız gerekiyor.
Deneyim Beyni Nasıl Değiştirir

Beyin Korteksi Her Farede Aynı Değil


Size bu çalışmayı sunmamın en önemli nedenine geldik. Sonuç kısmına. Otopsiden sonra üç bilim insanı zenginleştirilmiş ortamda yaşayan farelerin beyinlerini fakirleştirilmiş ortamda yaşayan farelerden birçok yönde farklı buldu. Zenginleştirilmiş ortamda yaşayan farelerin beyin korteksi fakirleştirilmiş ortamda yaşayan farelerin beyin korteksinden daha ağır ve kalın bulundu. Beyin korteksi dediğimiz tabaka, beynin deneyimine yanıt veren ve tüm duyusal girdilerden sorumlu olan bölgedir. Nöron adı verilen beyin hücrelerinde anlamlı bir farklılık görülmüştür. Görselde de görüldüğü üzere fakir ortamda yaşayan farenin nöronu (c) zengin ortamda yetişen farenin nöronundan (d) daha az bağlantı kurmuştur. Son olarak nöronlar arası iletişimi sağlayan ve sinaps adı verilen bağlantı noktaları zenginleştirilmiş ortamda yetişen farelerde yüzde 50 daha büyük olduğu bulunmuş.
Deneyim Beyni Nasıl Değiştirir

Araştırmadan sonuçla şunu söyleyebiliriz, zenginleştirilmiş çevrede yaşayan farelerin nöron ve sinapsları genişlemiş, beyin aktiviteleri artarak beyin korteksi önemli ölçüde büyümüştür. Burada size çok önemli bir kavramdan bahsetmek istiyorum. Nöroplastisite. Nöroplastisite kavramı temel olarak “deneyimlerimizin beynimizdeki yarattığı fiziksel değişim” olarak tanımlanabilir. Bu deneyde de gördüğümüz üzere çevremiz beynimiz dolayısıyla benliğimiz üzerinde çok etkilidir.

Yeni Bir Deneyim Yeni Sinapslara Yol Açıyor


Bu deneyden sonra sonuçlar laboratuvar ortamında tekrar tekrar kontrol edildi ve birkaç kez tekrar edildi. Bunu yapmalarının sebebi güçlü bir sebep-sonuç ilişkisi kurmaktı. Çünkü bu deney beynin ağırlığı değişmez inancına meydan okudu, tekrar tekrar yapılan kontrollerle deneyim ile beynin ağırlığını arasında sebep-sonuç ilişkisi kurdu. Deneyim beynin ağırlığını değiştirebilir!

Deneye dair bize paylaşılan bilgiler insanlara genellenebilir mi sorusu hala da sorulmakta bunun nedeni fareler üzerine yapılan bir araştırma olması ancak Rosenzweig ve ekibinin yaptığı araştırmayla paralel bilgilerin paylaşıldığı araştırmalar yapıldı. Artık şuna eminiz beyin elastik bir şey. Yani beynimiz esnek ve geliştirilebilir! Bu nöroplastisiteyle ilgili. Beynimizi geliştirebilmemizin birçok yolu var ancak çoğu aynı temele sahip: Çalışmak. Dil öğrenmek, kitap okumak, bulmaca çözmek, hayal kurmak gibi beynimizi çalıştıracak aktivitelerde bulunmalı ve beynimizin üstüne gitmeliyiz.

Hazırlayan: Oğuzhan Sünger




Kaynaklar

  1. Rosenzweig, M.R, Bennet E.L. & Diamond M.C. (1972) Brain changes in response to experience. Scientific American, 226(2), 22-29.

  2. Roger R. Hock (2017). Psikoloji Değiştiren Kırk Çalışma. Ayşe Ayçiçeği(Çev.) Kitabevi Yay. İstanbul.                     ( kaynak: sinirbilimi )







































Oğuzhan Sünger


Medipol üniversitesi psikoloji 3.sınıf öğrencisiyim. Bayrampaşa sağlık işleri müdürlüğünün yürüttüğü saha çalışmalarında yer aldım. Gönüllü olarak çeşitli STK’larda görev yaptım. Sinirbilim ve sosyal psikolojiye dair okumalar yapıyorum. Alt başlık olarak insan davranışını biyoloji bilimi temelli açıklayan alanlar ilgi alanım. İletişim için: [email protected]



Editör: Haber Merkezi