DİYARBAKIR - Normalleşme sürecinden sonra halkın rehavete kapıldığını söyleyen Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Bu son iki haftayı  kıyasladığımız zaman iki katlık bir artış var. Bundan kaynaklı önlemlerimizi almalıyız” dedi.

Türkiye'de ilk koronavirüs (Covid-19) vakasının açıklanmasının üzerinden neredeyse 2 buçuk yıl geçti. İktidarın pandemi sürecini yönetememesi sıklıkla eleştirilirken, bu süreçte yüz bine yakın insan yaşamını yitirdi. Maske-mesafe zorunluluğunun neredeyse tamamen kalktığı Türkiye’de son dönemde vaka artışı gerçekleşiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) “Salgın bitmedi” açıklamasından sonra Türk Tabipleri Birliği (TTB) de vaka sayılarında artışın olduğunu açıkladı.

Öte yandan geçtiğimiz son iki haftanın verileri de bu artışı doğrular nitelikte. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 20-26 Haziran haftasında 26 bin 135 Covid-19 vakası görülürken, 27 Haziran-3 Temmuz haftasında bu rakam 57 bin 113’e yükseldi.

Türkiye’de ve Diyarbakır özelinde yaşanan vaka artışına ilişkin Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan JINNEWS'te Derya Ren'e değerlendirmelerde bulundu.

Rehavet oluştu

Pandeminin bitmediğini ancak tedbirlerin kaldırıldığını söyleyen Elif, bununla birlikte toplumda rehavet durumun ortaya çıktığını kaydetti. Elif, “Maske kullanımın kaldırılmasıyla beraber, Mayıs ayı itibari ile PCR testinin kaldırılması kişilerde bir rehavet oluşturdu. Evet 2 yıldan fazla bir süredir, böylesi bir salgınla mücadele ediyoruz. Bu durum da insanlarda bir bıkkınlığa neden oldu ve tedbirlerin kalkmasıyla beraber de bir rahatlama oldu. Tedbirleri kaldırıyoruz demekle pandemi bitmiyor. PCR testi sadece semptomu olan kişilere yapılıyor” dedi.

‘Salgında ekonomik kaygılar ön plana çıktı’

Koronavirüs verilerinin kendileri ile paylaşılmadığını ekleyen Elif, ancak meslektaşlarından kendilerine, vaka artışına yönelik bilgiler geldiğini belirtti. Elif, aşı olmamış kişilerin aşı yaptırmalaır gerektiğinin altını çizerek, “Aşılarını daha önce yapanların ise tekrardan hatırlatma dozu aşısı yapması gerekiyor. Evet belki biz zararsız bir şekilde atlatabiliriz. Ancak direnci düşük insanlar var. Ve bizim onlara bulaştırma riskimiz de çok fazla. Bundan kaynaklı tedbir almamız gerekiyor. Pandemiyi yönetme şu an yetkililerin denetiminde olabilir ancak biz tedbirimizi almalıyız. En başından beri pandeminin bir süreç olduğunu ve bunun da bilimsel şekillerde yönetilmesi gerektiğini söyledik. Ancak bunun böyle ilerlemediğini ve ekonomik kaygıların ön plana çıktığını gördük” şeklinde konuştu.

‘Vaka sayıları fazla’

Elif, yetkililer tarafından verilerin haftalık yayınlanmaya başlandığına değinerek, “Bu son iki haftayı  kıyasladığımız zaman iki katlık bir artış var. Bununla beraber yapılan test sayısı söylenmiyor. Sadece semptomu bulunanlara yapıldığını varsayarsak, vakaların daha fazla olduğunu ön görebiliriz” uyarısında bulundu.

‘Yeterli önlemlerin alınması gerekiyor’

“Pandemi sürecinde koronavirüs testi pozitif çıkan insanlarda işten atılma korkusu oluştu” diyen Elif, şunları kaydetti: “Bu durumdan kaynaklı birçok kişi hastanelere giderek test yapmaktan çekindi. Hükümetin böylesi durumlarda destek sağlaması gerekiyor. Salgınla mücadele birinci basamakta olur. Bunun için de bulaş riskinin kırılması gerekiyor. Ancak bu durum pandeminin başından bu yana böyle gelişmedi. 2’nci ve 3’ncü basamaklarda karşılandı. Sadece hastalığın tedavisine yoğunlaşıldı. Bunun olması için de yeterli önlemlerin alınması gerekiyor. Eğer pandemiyi hastanelerde çözmeye ve karşılamaya çalışırsak bir başarı elde edemeyiz. Bu durumdan kaynaklı da maske, mesafe ve hijyen kurallarında dikkat edelim.”  

Editör: Haber Merkezi