DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:TMMOB üyesi ve Ziraat Mühendisi Ece Demirelöz, çekirge istilasının İran’a ulaştığını belirterek, “Çekirge tehlikesi hala devam etmektedir. Çiftçilerimizi uyarmalı ve bilgilendirmeliyiz. Devletin buna ayrıca bir bütçe ayarlayıp önlem alması gerekir” uyarısında bulundu.


JINNEWS'te Şehriban Aslan-Medya Üren'nın haberine göre; Afrika'da başlayan çekirge istilası Türkiye'nin doğu ve güneydoğu sınırı olan İran ve Irak'a dayandı. Çekirge istilası ile ilgili ilk bilgiler Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü tarafından verilmişti. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), durum raporu yayımlayarak, Afrika Boynuzu bölgesinde özellikle Kenya, Somali ve Etiyopya’da durumun kritik olduğuna ve yeni çekirge sürülerin oluşmaya başladığına dikkati çekti. Raporda ayrıca çekirgelerin etkisini göstereceği ülkeler arasında Kenya, Somali, Etiyopya, Sudan, Eritre, Suudi Arabistan Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, İran ve Pakistan gösterildi.  Çekirgelerin yaklaşık 10 haftada Arap Yarımadası'ndan İran'a yolculuk ettiği; yaklaşık 6 şehirde bulunan tarlalara ve tarım alanlarına zarar verdiği belirtildi. Çekirgelerin ayrıca sadece bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebildiği de belirtiliyor.


Çekirgelerin bölgeye gelmesi beklenirken Türk Mimar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) üyesi ve Ziraat Mühendisi Ece Demirelöz, çekirgelerin çok hızlı ilerlediğini ve Türkiye’nin önlem alması gerektiği konusuna vurgu yaptı.


‘Devletin olası istilaya karşı bütçe ayırması gerekir’


Ece, çekirge istilasının özellikle 1525 yılı Ege Bölgesi 1’inci Dünya Savaşı’nın yaşandığı sıralarda ülkede ve çevre ülkeleri sosyo-ekonomik anlamda derinden etkilendiğini söyledi. Ece, “2018 ve 2019 yıllarında yaşanan iklim değişiklikleri yaşanan şiddetli kasırgaların getirmiş olduğu yağmurlarda üremelerinde bir anda patlak veren çekirgelerin 2020 yılında dünyayı böylesi bir tehdit ile karşı karşıya bıraktı. Son dönemlerde dünyanın manyetik kutuplarında görülen ve hızla devam eden kaymanın yaşanabilecek birçok doğa olaylarına etki edebildiği düşünüldüğünde yaşanan olayların birbiri ile bağlantılı olduğu düşünülebilir. Afrika’da başlayan büyük bir kıtlık ile karşı karşıya bırakan çekirge sürüsü istikameti önce Pakistan’a sonra İran ve Irak’a çevirmesi özellikle tarım arazilerinde büyük risk oluşturdu. Geçen sene Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Ortaköy’ünde çekirdek istilası görüldü. Çekirge istilasını afet olarak nitelendirmek ve insanların topyekûn mücadele vermek adına bilinçlendirilmesi şarttır. Devletin olası istilaya karşı bütçeler ayırması ve kayda değer mesai harcanması gerekir” dedi.


‘İki tür çekirge var’


Ülkeyi tehdit eden iki tür çekirge olduğuna vurgu yapan Ece, birinin “Fas çekirgesi” diğerinin ise “çöl çekirgesi” olduğunu söyledi. Ece, çöl çekirgesi bölgede istilaya başlayıp diğer bölgelere yayılabileceğini kaydederken, Fas çekirgesinin ise Batı Anadolu ve Suriye’de ortaya çıktığını ifade etti. Çekirgelerin Konya’nın Karahisar ilçesinden, Eskişehir, Kütahya, Halep, Antep ve Çukurova’ya kadar ulaşabileceğine dikkat çeken Ece, Afrika’nın büyük bir kesiminde gözlemlenen ve Doğu Afrika’nın ardından İran ve çevresinde görülmeye başlanan çöl çekirgesinin Kuzeye doğru hareket etmeye başladığını belirtti.


‘Önlem alınmazsa bir sonraki yılda daha da çoğalır’


Ece, çekirgelerin genellikle Nisan ayında yumurtadan çıktıktan 3 veya 3,5 aydan sonra bir hayat evresi olduğunu kaydetti. Ece, çekirgelerin genel olarak Temmuz ayında yumurtalarını bıraktığını söyleyerek, “Önlem alınmazsa diğer seneye daha fazla çoğalır. Burada kültürel ve zirai mücadele önemlidir. Aksi takdirde felaket kaçınılmaz olur. Zira bir çekirge kurtçuk halindeyken kendi ağırlığı kadar hatta ağırlığından daha fazla besin tüketebildiği göz önüne alınırsa bir gecede bir köyün bütün tarlalarını yok edebilir. 1 km karede yer alan çekirge, bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebilir. Çekirge sürüleri her gün 150 km yol kat ettiği göz önüne alınırsa risk altında olmamız muhtemel bir durumdur” ifadelerine yer verdi.


3 aşamalı mücadele 


Ece, devamında çekirge ile mücadeleyi şu şekilde anlattı: “Mücadele 3 aşamadan oluşur. Yumurta, dişi ve kanatlı haldeki yaşam evrelerine göre imha metotları geliştirilmelidir. Bunun için çekirgelerin biyolojik yapılarıyla ilgili bilgilendirilmesi gerekir. Çekirge ile en etkili mücadele hareket kısıtlılığının olduğu yumurta evresindedir. Bu evre toplu haldeki yumurtlama yerleri sürülerek çekirge yoğunluğunu azaltmak yönünde faydalı olacaktır. Sığırcık, serçe, karga, alaca, leylek gibi kuşlar, kurbağalar, sürüngenler gibi çekirge nimf (yeni doğan) ve erginlerinin (yetişkin) önemli doğal düşmanlarıdır. Fakat abartılacak bir etkilerinin olduğu söylenemez. Predatör (Başka bir türden canlıları yakalayarak onunla beslenen ve ölümlerine sebep olan canlılardır) olarak en önemlileri yine bazı böcek türleri olacaktır. Bunlar ikiye ayrılır yumurtalarına saldıran böcekler, larva ile yumurtalarında parazit olarak yaşar.”


‘Kimyasal mücadeleye geçilmesi doğru olur’


Tüm bunların yanı sıra kimyasal mücadeleye geçilmesinin uygun olacağını dile getiren Ece, uçaklar ile sadece çekirgeler için böcek ilaçlarının püskürtülmesinin kısa zamanda etkili bir yöntem olacağını söyledi. Ece, “Çünkü çekirgeler için predatör olan doğal düşman böcekleri öldürmemek için tarım arazilerine ilaçlama yapılmaması diğer bir önlemler arasında olabilir. En nihayetinde hiçbir böcek türü tarım arazisine çekirge kadar zarar vermeyeceği göz önüne alınırsa bazı bölgeler tarladaki diğer zararlılar için tarım ilaçları kullanmayabilir. En az zarar ile mücadelemizi verebiliriz” dedi.


‘Gereken önlemler alınsın’


Çin ile Irak-İran arasında ortalama 4 bin ile 5 bin km mesafe bulunmasına rağmen önlemlerin hemen alındığına dikkat çeken Ece, “Ben hala riskli durumda olduğumuzu düşünüyorum.  Çekirgelerin günde 150 km yol alabildiği düşünüldüğünde Türkiye’ye 3- 4 gün içinde ulaşabilirken Çin’de 1 ay gibi sürede görülebilir. Türkiye’de geçen senelerde bile yer yer küçük istilalar yaşandı. Her duruma karşı önlemlerimizi alıp planlarımızı yapmalıyız. Çiftçilerimizi uyarmalı ve bilgilendirmeliyiz. Irak ve İran sınır komşularımız olduğu için tehdit devam etmektedir” diyerek gereken önlemlerin alınması konusunda yetkililere çağrıda bulundu.

Editör: Haber Merkezi