İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Kovid-19 salgınının kapitalizm sonucu olarak ortaya çıktığını söyleyen HDP Ekoloji Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, bunun tüm insanlar için bir uyarı olduğunu belirterek, "Yaşamın daha da yaşanılır hale gelmesi için kapitalist sistemler durmalı” dedi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) salgını Çin’in en büyük ve fabrikaların yoğun olduğu Wuhan kentinde ortaya çıktı. Bu durum salgında endüstriyalizmin önemli payının olduğu yorumlarına neden oldu. Fabrikaların durma noktasına gelmesi ve insanların eve kapanması nedeniyle hava kirliliğinde ciddi bir azalmanın yaşanması söz konusu yorumu güçlendirirken, dünyanın birçok yerinde ise dikkat çeken gelişmeler yaşandı.


İtalya’da sokağa çıkma yasağı kararı nedeniyle turizm kenti olan Venedik kanalları ve gondollarının bölgeye ne kadar çok zarar verdiği ortaya çıktı. Bütün mağaza ve lokantaların kapanmasının ardından turizmin de bittiği Venedik’te çevre kirliliği ciddi oranda düştü. Öyle ki sosyal medyada paylaşılan video ve fotoğraflarda Venedik’in meşhur kanallarında suyun temizlendiği görülüyor. Bazı video ve fotoğraflarda ise kanalların dibindeki balıkların görülmesi dikkat çekti.


İngiltere’nin başkenti Londra’nın doğusunda ise, salgın nedeniyle halkın evden çıkmamasını fırsat bilen geyikler, şehir merkezine indi. Harold Hill kasabasına inen geyikler, sokaklardaki çimler üstünde uzanmış halde fotoğraflandı.


SORUNLARIN SON HALKASI SALGIN 


Salgının kapitalist baskının sonucunda ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Beyza Üstün,  kapital süreci besleyen endüstriyel mekanizmaları hava üzerinde yaptığı etkinin kısa ve uzun vadeli olarak birçok sorunu beraberinde getirdiğini söyledi. Bu sorunların son halkasının koronavirüs salgını olduğunu dile getiren Üstün, salgın için “kapitalist sürecin yarattığı kronik bir rahatsızlık” tanımlamasında bulundu.


BÜTÜN İNSANLIĞA BİR UYARI


Tüm insanların yaşamını tehdit eden salgının bir uyarı niteliği taşıdığının altını çizen Üstün, “Ekosistemi yıkmaya çalışan ve sadece bir yerde yaşayan insan topluluğunu değil, tüm herkesi etkisi altına alan bir tehlike var. Bunun bizzat yaratıcısı insan faaliyetleri ile kendini besleyen ve aynı zamanda insanlığa zarar veren kapitalist sistemin kendisidir. Tabi bu kapitalist sistemi besleyen ulus-devlet mekanizmalarını da göz ardı etmemek lazım. Onlar bu sistemi beslemek için her türlü olanağı sunuyor. Yaşamın daha da yaşanılır hale gelmesi için bu sistemlerin durması gerekiyor” diye belirtti.


YABAN HAYVANLARIN KENTLERE GELMESİ


Prof. Üstün, insan faaliyetlerinin azalması ile birlikte yaban hayvanlarının istila edilmiş alanlarına geri dönmeye başlamasına dair ise şunları dile getirdi: “Dünyanın birçok yerinde yabanıl hayvanların kente girmesinin iki nedeni var. Birincisi, salgın nedeniyle hayatın durması ve sessizlik halidir. İkincisi ise, yapılaşma öncesi buraların onların yaşam alanları olmasındandır.  Dolasıyla sessizliğin olduğu tarafa doğru hareket başladı. Onların, beslenme ve üreme alanlarını istila ettiğimiz için bu şansları ortadan kalkmış oluyor.”


YERLİLERİN ORMANA DÖNMESİ


Salgın tehdidi nedeniyle Malezya’da bir yerli kabilenin yaşadıkları kasabadan tedbir amaçlı ormana yönelmesi de bu süreçte çokça konuşuldu. Kapitalizmin kendini daha kolay var ettiği ve yeniden yapılandırdığı yerin kentler olduğunu vurgulayan Üstün, kentlerin insanların iç içe olması nedeniyle salgının daha kolay yayılması için pek çok imkanı sağladığını ifade etti.


Yerli kabilesinin yaptığı gibi doğal ortamın içine girdiğinde ise, orada onları ve vücutlarını bu kapitalist sistemden koruyacak pek çok doğal sürecin olduğunu belirten Üstün, “Yeterli sayıda oksijen, beslenme, kirlenmemiş su ve ortam var. Onların doğal ortamda enfeksiyona yakalanması için bir kapitalizm yok. Üzerine dirençlerini artırmak için bir dizi doğal süreç var. Yaşamları için gerekli besin ve beslenme üniteleri var. Bunun için parçası olduğu doğal ortama güvenli bulup sığınıyorlar” ifadelerini kullandı.


‘DOĞA BİR ŞANS YAKALAYABİLİR’


Salgınla birlikte doğanın kendini yenilemeye başladığını da söyleyen Üstün, ancak kapitalist sistemin üretim hızına bağlı olarak doğaya verdiği kirlilik hızının, doğal ortamın kendini yenilmesi ve iyileştirmesi hızının üstünde olduğunu kaydetti. Üstün, “Bu kirlilik hızı ortadan kalktığı zaman doğaya bir şans verilmiş olur. Çok hızlı bir şekilde yayılan kirlilikler ortama verilmeyeceği için doğal sistem kendini toparlayacaktır. Bu kirliliğini azalmasıyla birlikte doğa tüm ekolojik ağıyla kendisini yenilemeye başlayacak. Kirlilik azaldıkça canlılar tarafından üretilen ve kullanılan ürünler daha da kullanışlı hale gelecek” diye konuştu.

( MA )
Editör: Haber Merkezi