ANKARA - "Normalleşme adımları" ile birlikte insanların rehavete kapılması sonucu Covid-19 salgınının 4'üncü pike doğru ilerlediğini belirten SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, aşı karşıtlığına karşı "Aşı olun" çağrısında bulundu.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Covid-19) salgını devam ediyor. Hükümetin sağlık politikalarının çokça eleştirildiği pandemi sürecinde, eleştirilen noktadan bir tanesi ise aşılanma sorunu. Öte yandan geçtiğimiz aylarda ilk defa Hindistan’da görülen Delta Plus varyantının görülmesi ile birlikte tehlike giderek büyüyor. Buna karşı aşı olmanın çok önemli olduğuna dair birçok açıklama yapılırken, toplumun büyük bir kesimi aşı olmaya karşı bir direnç gösteriyor. Aşı oranlarının nüfus oranına göre çok az seviyelerde olması kaygıları ve Eylül itibari ile yeni bir kapanmanın önünü açacağı yetkililer ve uzmanlar tarafından belirtiliyor.

Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı  Selma Atabey, aşılanma sorununa ilişkin JINNEWS'ten Dilan Babat'a değerlendirmelerde bulundu.

'Koronavirüs 4'ncü pikine doğru ilerliyor'

Bir buçuk yıldan uzun bir süredir ülkede korona salgınıyla mücadele edildiğini hatırlatan Selma, sağlık emekçilerinin tüm olumsuz koşullara rağmen büyük bir özveriyle pandemi sürecinde çalışmaya devam ettiğini belirtti. Doğru ve politik bir tutum olmadan yaz ayı ile birlikte normalleşmeye geçildiğini söyleyen Selma, “Delta varyantın özellikle Şubat ayında yayıldığını ve birçok ülkeyi sardığı, Türkiye'de yavaş yavaş görüldüğü tespit edilmişti. Delta varyantına dönük özel bir tedbir ile karşılaşmadık. Bir önceki tedbirler neyse o politikalar üzerinden sağlık bakanlığı ve iktidar aynı politikalarla devam etti. Özellikle koronavirüsün çıkışından ve sonraki süreçte virüsün yayılmaması için ne toplum dahil edildi ne de sivil toplum örgütleri dahil edildi. Geldiğimiz noktada 1 Temmuz'dan itibaren normalleşme kararı ile birlikte ülke koronavirüsün 4'ncü pikine doğru ilerliyor. 1 Temmuz'da 5 binin altına düşen vakalar tekrar 15 binlere çıkmış durumda. Önümüzdeki günlerde de bunun daha fazla artacağını ön görüyoruz" dedi.

'Aşı karşıtlığı ile karşı karşıyayız'

1 Temmuz itibari ile turizmin de canlandığını ve insanların maske takmadığını, sosyal mesafeye uymadığını, adeta salgın bitmiş gibi normal yaşama döndüğünü ifade eden Selma, bunun iktidarın sorumluluğunu tam ve doğru bir şekilde yerine getirememesinden kaynaklandığına vurgu yaptı. Selma, çok büyük bir rehavete kapılma söz konusu olduğunun altını çizerek, “Tatil bölgeleri açık ve insanlar maske kullanmadan ya da sosyal mesafeyi önemsemeden tatil yapıyor. Bu rakamları hesapladığımızda üçe ve dörde katlanacak noktalarda. Önümüzdeki günlerde insanların tatil dönüşünden sonra şehir merkezlerine gelmesiyle birlikte bu rakamların daha korkutucu olması çok açık. Bilim insanlarının ve Dünya Sağlık Örgütü bu noktada açıklamalarını yaptı. Delta varyantın virüsünün diğer virüse göre daha bulaşıcı ve hızlı yayıldığı, bunun önüne geçebilmek için de aşı takviminin hızlandırılması gerektiği üzerinden bir alarm düzeyine getirmeye çalışılsa da ülkemizde aşı olmasına rağmen, özellikle Kürt illerinde çok ciddi aşı karşıtlığı ile karşı karşıyayız" ifadelerine yer verdi.

'Devlete ve sisteme karşı güven sorunu var'

SES ve TTB olarak, aşı karşıtlığına karşı aşıyı savunduklarını ve aşının bilimsel yöntemini ortaya koyduklarını ifade eden Selma şunları söyledi: "Bu salgını başka bir şekilde bitiremeyeceğimiz için aşı propagandasını yapan bir duruma geldik. ‘Aşı can kurtarır’ diyoruz ama hükümetin İstanbul'da aşı karşıtlığına karşı yapılan mitinge ve birçok bilim dışı konuşan insanların toplumsal sağlığı zedeleyen noktada konuşmasına izin vermesinden kaynaklı birçok insan aşı yaptırmak istemiyor. Bunu yine iktidarın ve Sağlık Bakanı’nın politikalarından kaynaklı olduğunu çok net söyleyebiliriz. Koronavirüsün başlangıcından bu yana şeffaf olmayan Sağlık Bakanı ve iktidar, biontech aşısı geldikten sonra sırf sinovac aşısı diğerinden daha iyiymiş gibi bunun propagandasını yapması, insanlarda güvensizlik ve kafa karışıklığına neden oldu. Şu anda aşı karşıtlığı nedeniyle çok ciddi kampanyalar yapıyoruz. Diyarbakır, Van, Şırnak, Siirt, Ağrı'da Kürtçe ve Arapça bildiriler yayınlayarak aşı karşıtlığını ortadan kaldırma ya da kafa karışıklığnını önüne geçme gibi bir çabamız var. Kürt illerinde yaklaşık 40 yıldır devam eden savaş durumundan kaynaklı devlete ve sisteme karşı güven sorunu yaşanmaya devam ediyor."

'Aşı olun' çağrısı

Sağlığa erişimde yaşanan sıkıntılar ve anadilde sağlık hizmetinin olmamasından kaynaklı eşitsizliğin daha fazla derinleştiğini dile getiren Selma, bu eşitsizliklerden birinin ise Sağlık Bakanlığı tarafından koronavirüs tedbirlerine karşı 6 dilde çıkarılan broşüre Kürtçe'nin eklenmemesi olduğuna işaret etti. Selma, "Aşı kampanyası her yerde sürüyor. Ama hala Kürtçe'nin bu noktada ifade edilmemesi veya yurttaşların anadilde sağlık hizmetinden yoksun olmasından kaynaklı çok ciddi bir güvensizlik var. SES ve TTB olarak, bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyoruz. Arkadaşlarımız mahallelerde, sokaklarda insanlara ulaşmaya çalışıyorlar. Bu noktada kendi teminatımızı vererek, yıllardır örgütlü olduğumuz bölgelerde sağlık çalışanları ile birlikte bu emeği sunmaya ve aşı karşıtlığını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Bireysel tedbirler çok önemli ama salgınlarda bireysel tedbirler yetmez, toplumsal tedbirlere ihtiyaç vardır. Bunun büyük bir kısmını iktidar kendi üstüne almalıdır. Tek seçeneğimiz olan aşıyı birbirimize güvenerek yaptırmamız gerekiyor" diye konuştu. 

Editör: Haber Merkezi