Mehmet Şen

14.03.1945 Urfa

26.03.1994 Antep

Sen gittiğinde

zaman bahardı

deli bir rüzgar esiyordu Fırat'tan

Fırat tarih gibi

sarılmamış yaraları kanar gibi

başını taşlara vura vura

ağlıyordu...

Sen ölüyordun...

ama bahardı işte

cemre de düşmüştü toprağa

hayat taze can kokuyordu

güneşe aldanıp

çiçek çiçek gülüyordu erik ağaçları

Bahar aşka açıyordu

aşk bahar açıyordu

sen ölüyordun

kalbim ölüyordu seninle...

'Kalp Sancısı' Nuray Şen.

Paris'e yağmur yağıyor

Paris, saçından topuğuna karanlık

Paris, sırılsıklam

ıslak bu gece...

Paris'in yağmurları

Fırat'ı coşturan yağmurlara benzemiyor

ne reyhan kokuyor gece

ne taze toprak...

sadece

yanmış plastik kokusuna benzer

ağır bir şeyler yakıyor genzimi

ve

iki kaşımın arasında

tam ortasında alnımın

zonkluyor bir damar

neredeyse kopmak üzere...

Paris'e yağmur yağıyor

karanlık kaldırımlarından Paris'in

kapkara sular akıyor

yıldızlar da küsmüş bu gece

ay küsmüş

kapkara bir adam

kara, küçük bir eli

hapsetmiş avucunda

aşk, ıslak duvarların ardına çekilmiş

-ağlıyor-

Bir bilinmeyene yürür gibi

sarhoş gecenin içinde

safağa yürüyorum

yoldaşım hüzün...

bir bahar dalı kırılmış içimde

kuş cıvıltısında

erik çiçeğinde

ince bir sızı gibi, koyup gitmiş duygular...

sadece

bir isyan çiçeği kalmış

derinlerde bir yerlerde

soluk alıp vermede can

soluk alıp vermede

bir dal kırmızı nar çiçeği...

-yapma

bakma öyle

incitme gözlerimi

gözyaşlarım çağıl çağıl yüreğime akıyor

ter içinde sırılsıklam

bedenim ağlıyor....

üşüyor

gözlerimde kalan son ayrılık

bu gece

Fırat'ın azgın sularına düşmüş

kimsesiz bir çocuk gibiyim

öyle yalnız,

şu koskoca dünya içinde bir başıma...

Ah! acımasız

bir sonbahar fırtınasında yitirdim şahinimi...

yitirdim!

yüregimin sevgilisiydi

amacımın yoldaşıydı

gözümün bebeğiydi, ah!

-gitti.

-bir daha gelmeyecek artık

-bir daha gülmeyecek artık

-üşümüş elleriyle

okşamayacak saçlarımı

-her çatıldığında kaşlarım

sarılıp birdenbire belime

yüzüme bir öpücük kondurup

kaçıvermeyecek...

'ah dayé' demiyecek artık...

Paris'e yağmur yağıyor

uzadıkça uzuyor

sızım sızım sızlayan gece

bu gece

sahipsiz ayrılıklardayım

-paramparça hasretim

yüreğim paramparça

ve tam

ortasında kalbimin

zonkluyor bir damar

neredeyse kopmak üzere

neredeyse infilak edecek bedenim

kapkara bir yağmur yağıyor

-Paris'e.

Nuray ŞEN

Paris, 2000

...İnsan, içinde biriktirdikçe ağırlaşan hasreti anlatabilecek kelime bulabilir. Var böyle kelimeler. Bende buldum. Lakin, hasretin o deli damarını anlatacak kelime var mıdır? O, ciğere işleyen, zarif sitemini hasretin... ya da boş bulunup da, bırakıversen bir anlığına, insanı paramparça edecek, o çılgın öfkesini, kim anlatabilir ki?

Nuray ŞEN - 19 Mart 2011

Editör: Haber Merkezi