AMED - İmralı’yı 3  yılı aşkın süredir avukat ve ailelerin gidemediğini belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derhal kaldırılsın ve fiziki özgürlüğü sağlansın” dedi.  

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü’nün 2’nci Olağanüstü Kongresi “Özgürlük için yeniden” şiarıyla Yenişehir ilçesindeki Kaplan Düğün Salonu’nda yapıldı. Salona “Dem dema azadiya jinan e”, “Kürt sorununa demokratik çözüm”, “Üçüncü Yol çözüm yoludur” ve 11 dilde “Jin jiyan azadî” yazılı pankart asıldı. 

Kongreye, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) temsilcileri ile yüzlerce kişi katıldı. DEM Parti Gençlik Meclisi üyelerinin “Laz Kemal’in selamı Mazlum Doğan’ın direnişiyiz” yazılı pankartlar salona giriş yapması, “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla destek buldu. Ardından salona giriş yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, yoğun ilgi gördü.

‘BARIŞI SAĞLAYACAK OLAN SAYIN ÖCALAN’DIR’

Kongrede oluşturulan divan adına konuşan Amed Milletvekili Serhat Eren, Kürt sorununun çözümsüzlüğüne dikkat çekerek, “Savaş için gözyaşı, top tüfek lazım. Barış için ise vicdan, empati, sevgi lazım. Savaş için bir de uğruna feda edilecek gencecik günahsız gençler lazım. Biz diyoruz ki 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük çıkmazı Kürtlere dönük katliamlar oldu. Çözmeyen çözülmeye mahkumdur. Bu savaşı başlatanlar gibi biri barışı başlatmalıdır. Bunu sağlayacak olan kişi Sayın Abdullah Öcalan’dır” diye konuştu.  

Ardından konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanları Pınar Sakık Tekin ve Abbas Şahin, DBP İl Eşbaşkanı Sultan Yaray konuştu. 

SALONU 3 DİLDE SELAMLADI

Kongrede konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, katılımcıları Kürtçe, Arapça ve Türkçe selamladı. Hatimoğulları, “Merhaba beyaz tülbentleriyle Türkiye’nin birçok tarafından mücadele veren anneler merhaba. Ülkemizin ve Kurdistan’ın geleceği sevgili gençler merhaba. Merhaba ‘Jin jiyan azadi’ sloganının dünyanın dört bir yanında şiar haline getiren Türkiye, Ortadoğu ve Kürt kadınları merhaba. Dili, kültürü, hakları, bu ülkede eşit yurttaş olarak var olmak için, bu hakların anayasal güvence altına alınması için, demokrasi, barış ve kardeşlik için mücadele eden Kürt halkı merhaba, merhaba binlerce kez merhaba” dedi. 

‘KARARLARI HAYATA GEÇİRİYORUZ’

“Kürt halkının onurlu mücadelesinin en önemli merkezlerinden olan, halklarının tamamının politik bilincinin yüksek olduğu Amed topraklarında gerçekleşen bu kongrenin barışı, huzuru getirmesini diliyorum” diyen Hatimoğulları, bu mücadeleyi bugünlere getirenlere teşekkür etti. Kongrenin yerel seçimler öncesine denk gelmesine işaret eden Hatimoğulları, kongreleri ve genel seçimlerden sonra yaptıkları toplantılarda aldıkları kararları hayata geçirdiklerini belirtti. Hatimoğulları, “Özgürlük için yeniden yapılanma kararını hayata geçiriyoruz. Her zamankinden daha fazla emek vereceğimiz bir dönemden geçtiğimizi hepimiz biliyoruz. Hem Türkiye’de siyasal sembol haline gelen Kürt halkı için oldukça emekler vermiş, Amed’de belediye başkanlığı yapmış olan Hülya Alökmen, Gültan Kışanak’a, Selçuk Mızraklı’ya, Kobanê kumpas davasında onun adaletsizliğini yargılayan Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel’e, Ayla Akat’a binlerce selam olsun” diye konuştu. 

‘ROBOSKÎ UNUTULMAYACAK’

Roboskî’de 3 gün önce bulunduğunu belirten Hatimoğulları, “Roboskî’de 34 insanımız atılan bombalarla katledildi. Onların bir kısmı çocuktu. Aradan 12 sene geçmesine rağmen anaların acısının nasıl taptaze olduğunu bir kere daha gördük. Bu kadar vicdansızlığa bu kadar acıya bu faşist zihniyet yenilerini eklemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. 

İsim vermeden Ağrı’daki akademisyen Tuba Işık’ın Robiskî’de yaşamını yitirenlere ait cenaze fotoğrafına “Görüntü çok güzel, daim olsun” sözleriyle yaptığı paylaşıma değinen Hatimoğulları, “Biz DEM Parti olarak bu konudaki suç duyurularını da yapmaya başladık. Bu anlayış bizim vicdanımızda zaten yargılanmıştır, bir de söz de yargıya da bunu taşıdık. Roboskî’de katledilenler için şimdiki Cumhurbaşkanı ‘Yanlış istihbari bilgiden dolayı bu katliam gerçekleşmiştir’ açıklaması yapmıştı. Peyas (Kayapınar) Belediyesi burada Roboskî anıtını yaptırmıştı. Ama 2016’da kayyım bu anıtı yıktı. ‘Yanlış istihbarat sonucunda bu katliam oldu’ diyorsunuz, ama anıtı niye yıkıyorsunuz? Demek ki o bombalar yanlışlıkla atılmamış. Yanlış atılmış olsaydı anıt yıkılmazdı. Roboskî’de kaybettiğimiz bütün canlarımızı bir kez daha anıyoruz. Onları unutmayacağız, unutturmayacağız, unutursak kalbimiz kurusun” şeklinde konuştu. 

HÜR DAVA PARTİSİ’NE ÇAĞRI

Türkiye ve dünyada sağcı, ırkçı, faşist ataerkil rejimlerin iktidara geldiğini belirten Hatimoğulları, bunlardan birinin de şimdi ki AKP-MHP iktidarının olduğunu söyledi. Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin savaşının yaşandığını hatırlatan Hatimoğulları, “Mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu söyledik. Ama AKP iktidarı ve Kurdistan’da onun küçük ortağı Filistin ile dayanışma etkinlikleri düzenliyorlar. Hür Dava Partisi’nin düzenlediği etkinlikleri biliyorsunuz. Buradan onlara çağrı yapıyorum. Siz bu durumda samimiyseniz büyük ortağınıza İsrail ile tüm ticari anlaşmaları sonlandırma çağrısı yapın. Onlar İsrail ile el ele Filistin halkının katledilmesinden prim çıkarmaya çalışıyor. Ölen çocuklarının bedelleri üzerinden Türkiye’nin iç siyasetini düzenlemeye kimsenin hakkı yoktur. Ne Kürt sorunu ne Filistin sorunu basitçe bir seçime feda edilecek sorunlar değildir. Rojava’ya dönük saldırılarda sivillerin nasıl hedef alındığına hepimiz tanık ettik. Matbaalar bombalandı, hastaneler bombalandı ama demiyorlar ki biz sivil alanları bombalıyoruz. Onların tek suçu Kürt olmak mıdır? Onların tek suçu Rojava’da yaşıyor olmak mıdır? İHA ve SİHA’lara artık yatırım yapmayın. Gelin Kürt sorununu 4 parçada çözelim. Bu modeli İran’a, Irak’a, Suriye’ye de sunalım diyoruz. Bize nasıl karşılık veriyorlar biliyor musunuz, genel merkezimize sarı torba koyarak cevap veriyorlar. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın barış sözlerini dahi densizleştiren bir faşist iktidar var. Biz El Nusra ve DAİŞ artıklarının sınır komşularımız olmasını istemiyoruz. Rojava’da demografinin değiştirileceği yöntemler istemiyoruz. Bunlar bize dönük ağır tehditlerle, milletvekillerimizi, partililerimizi hedef göstererek, tutuklama ve gözaltılarla bize baş eğdireceklerini sanıyorlar” diye kaydetti. 

‘FİZİKİ ÖZGÜRLÜK SAĞLANSIN’

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de değinen Hatimoğulları, “Bugün Sayın Öcalan ne ailesi ne avukatlarıyla 3 yılı aşkın süredir görüştürülmüyor. 106 cezaevinde Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözümü için açlık grevi eylemleri başlatıldı. Bu sorunun çözümü konusunda daha büyük adımlar atabilir, açlık grevi eylemleri daha büyük acılara neden olmaması için Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derhal kaldırılsın ve fiziki özgürlüğü sağlansın” dedi. 

‘JİN JİYAN AZADÎ MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Kan ve gözyaşının reva görüldüğü bir süreçten geçildiğini belirten Hatimoğulları, insanların aç olduğunu söylediklerini belirtti. Hatimoğulları, konuşmasına şöyle devam etti: “İnsanlar aç, insanlar yoksul. Açlık ve yoksullukla toplum biat ettirilmeye çalışılıyor. Ama kendileri 7 ceplerine yetecek kadar parayı yurtdışında garantiye almış durumdalar. Bu asgari ücret 3 ay sonra hiçbir değeri kalmayacak. Her yerde bir hayat pahalılığı var. Bir baba kendini AVM’den aşağı attı ve intihar etti. Bu baba intihar ederken ‘Benim çocuğum aç, ben çocuğuma yemek veremiyorum’ diyor. Eşi ise verdiği bir röportajda ‘Biz kağıt topluyorduk, günde 100 TL para kazanıyoruz. Marketlerin önünde duruyor miadı dolmuş ürünlerle çocuklarımız besliyoruz’ diyor. Onların sırtı pek ve bizi hiçbir şekilde anlamıyorlar. Bizler aynı zamanda biz bu ülkenin adli bir ekonomiye sahip olması için de mücadelemizi sürdürüyoruz. Kaynamayan tencerenin hesabı biz kadınlardan soruluyor. Bu ülkeye görülen açlık, yoksulluk, geleceksizliktir. Bu iktidarın kadınlara 5 bin yıllık erkek egemen sisteminin yansıması olarak nasıl egemenlik kurmaya çalıştığını görüyoruz. İstanbul İl Eşbaşkanımız Gonca’yı gözaltına alırken polisler, il eşbaşkanımızın kıyafetini üzerinden çıkararak alıyor. İsrail kolluğu nasılsa buradaki zihniyet aynıdır. İl Eşbaşkanımıza yöneltilen bu şiddet DEM Parti’li, demokrasi ve özgürlük isteyen kadınlara her türlü şiddeti uygularım diyor. Devletin şiddetine karşı dün mücadele ettik, bugün de biz kadınlar mücadele ederiz. Bizler bilincimizi (Jina) Emînî’nin İran’da koyduğu konumla ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz.” 

‘AMED’DE ORTAYA KOYACAĞIMIZ İRADE ÖNEMLİ’

Yerel seçimlere de değinen Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Değerli halkımızla çok sayıda toplantılar yaptık. Türkiye ve Kurdistan’da yaptığımız yüzlerce toplantıda önümüzdeki seçimlerde Kurdistan’da bütün kayyım atanan belediyeleri tek tek geri alacağız kararı çıktı. Yine AKP-MHP iktidarının seçmen kaydırmasına rağmen bir eve bin, iki bin kişiyi kaydetmesine rağmen bu seçimleri alacağız. Bugün seçmen taşıma işini yapan AKP iktidarının yürüttüğü işi, seçim komisyonumuz takip etmektedir. İtirazlar yapılıyor. Biz Amed’de nerdeyse bütün belediyeleri kazanmış partiyiz. 2 milyon nüfusuyla Amed tek vücuttur. Burada ortaya koyacağımız model bütün belediyelere model olacaktır. Bugün Bitlis, Hakkari hangi kent olursa gözü kulağı burada olacaktır. Birincisi tamamen seçimi kazanmak. Bunun için mücadeleyi en yüksek seviyeye çıkarmalıyız. İkincisi kayyım atanmasını engellemek. Bunun içinde halkımızın kendisinin öyle bir bilinçle hareket etmesi gerekir ki kayyımlara karşı etten duvar örerek bu belediyelere girmelerini engelleyeceğiz. Bu iradeyle bütün kayyımları buralardan def etmiş olacağız. Kayyımları bu kadar politik salona anlatmama gerek yok. Belediye olanaklarını nasıl çalıp çırptıklarını sizler biliyorsunuz. Biz şu mesajı bizim dışımızdakilere verelim. Bizler Amed’de, Kurdistan’da tarihi bir zafer kazanacağız seçimlerde. Bu tarihi zaferi bütün Kurdistan halklarına vermeye hazır mıyız? Kayyımları göndereceğiz, yeniden asimilasyon politikalarına karşı dilimizi, kültürümüzü geliştirecek kurumlarımıza kavuşacağız. Kadınlarla ilgili tek tek kapatılan kurumları açarak üstüne yeni kurumlarda ekleyeceğiz. Gençlik, kültür sanat kurumlarını yeniden kuracağız. Katılımcı demokratik belediyeciliği burada nasıl işleyeceğini göstereceğiz.”

‘EMEK VERİLMESİ GEREKEN BİR SÜREÇ VAR’

Önlerinde çok emek verilmesi gereken bir süreç olduğunu belirten Hatimoğulları, “Şimdiden ön seçimlerin gerçekleşmesine ve adaylarımızın netleşmesine gerek duymadan gitmediğimiz mahallelere gidelim. Her birimiz kendi planlamalarımızı yapalım, yola koyulalım, çalışalım” dedi. 

Yeni yılın bütün halklara barış ve özgürlük getirmesini dileyen Hatimoğulları “Ümit ediyorum ki demokratik cumhuriyeti hep beraber inşa edeceğiz. Kürt sorununu bir demokrasi sorunu olarak görür hep beraber çözeriz” dedi.  

Hatimoğulları, konuşmasını “Serkeftin, serkeftin, serkeftin” diye sonlandırdı. 

EŞBAŞKANLAR SEÇİLDİ

Tek liste ile yapılan seçimde Pınar Sakık Tekin ve Abbas Şahin, yeniden DEM Parti Amed İl  Eşbaşkanlığına seçildi. 

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/228646