banner9

banner8

'Burjuva Cumhuriyetin Krizi ve Devrimin Güncelliği' tartışıldı

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, yüzyıllık Türkiye cumhuriyetinin bugüne kadar hastalıklı yol ve yöntemleri sonucu halkları inkar ve imha ettiğini belirterek, "Kürtlerin 100 yıldır karşı karşıya kaldığı politika da budur” dedi.

Seçim Gündemi 2023 29.01.2023, 21:31 29.01.2023, 21:36
24
'Burjuva Cumhuriyetin Krizi ve Devrimin Güncelliği' tartışıldı

İSTANBUL- HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, yüzyıllık Türkiye cumhuriyetinin bugüne kadar hastalıklı yol ve yöntemleri sonucu halkları inkar ve imha ettiğini belirterek, "Kürtlerin 100 yıldır karşı karşıya kaldığı politika da budur” dedi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde “Burjuva Cumhuriyetin Krizi ve Devrimin Güncelliği” başlıklı bir panel düzenledi. Moderatörlüğünü ESP Parti Meclisi (PM) üyesi Nadiye Gürbüz’ün yaptığı panele, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Güngör, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca, gazeteci yazar Erdoğan Aydın panelist olarak katıldı. Panel 1921 yılında katledilen Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) kurucusu Mustafa Suphi’nin ölüm yıldönümüne ilişkin bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

DEMOKRATİKLEŞEMEMİŞ CUMHURİYET

Panelde ilk olarak söz alan gazeteci ve yazar Erdoğan Aydın, Türkiye’de ki cumhuriyet rejiminin yaşadığı krizin sadece burjuva kavramıyla açıklanmasının eksik kalacağını belirterek,dünyada kimi burjuva niteliği taşıyan cumhuriyet rejimlerinin demokratikleşmeyi üretebildiğini söyledi. Aydın “Ancak Türkiye’ye baktığımızda tarihinin hiçbir döneminde bu demokratikleşmeyi üretememiş bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız. O yüzden tarihinin tüm dönemlerinde demokrasinin çok uzağında tutan niteliklerini belirginleştirmek açısından bu cumhuriyeti diğer burjuva cumhuriyetlerden farklarını belirginleştirmeye ihtiyacımız var” diyerek bunları incelemenin gerekliliğine dikkat çekti. 

FARKLI OLANI TASFİYE EDEN CUMHURİYET

Türkiye’de cumhuriyetin kuruluş yıllarına değinen Erdoğan, o dönem  var olan burjuva yapısının ortadan kaldırıldığını ve bunun yerine ise Türkleştirme ve Müslümanlaştırma anlayışının egemen kılındığının altını çizerek, “Cumhuriyet rejimi inşa sürecinde ilk olarak var olan burjuva yapıyı tasfiye ederek başladı.  Devamında ise Ermenilere karşı bir soykırım ve demokratik sosyalist güçlerinin üzerini çizdiği bir operasyon gerçekleştirdi. Sonrasında ise yine aynı şekilde Türkleştirmek ve Müslümanlaştırmak üzere başta Kürtler olmak üzere farklı olan herkesi tasfiye eden bir rejimin inşası ile karşı karşıya kalındı” ifadelerini kullandı.

KÜRTLERİN DURUŞU

O dönemden bugüne beka sorunu, iç ve düşman söylemleri ile bu yaklaşımın kendisini güncelleyerek devam ettiğine işaret eden Aydın, bundan kaynaklı var olan sorunların  sadece sınıfsal bir bakış açısıyla çözülemeyeceğini belirtti. Rejimin, yapısından kaynaklı demokratikleşmeme inadını sürdürdüğünü ve "ben farklıyım" diyen herkese kategorik sistemli bir şiddet ve asimilasyon politikası uygulandığına dikkat çeken Aydın, bu şiddet ve asimilasyonunun en büyüğünün ise Kürtlere karşı yürütüldüğünün altını çizdi. Aydın devamla, “Bu süreçte sol sosyalist bakış açısına göre dahi milliyetçilik yapma hakkı olmasına rağmen, Kürtler bunun aksine ortak vatan, konfederalizm, eşit yurttaşlık diyerek çağa ve dünyaya ‘sorun sadece benim sorunum ve devletimi kurmam sorunu değil, bulunduğumuz bölge ve ülkeyi demokratikleştirme sorunudur’ diyerek bir doğru duruş sergilemektedir” dedi.

ULUS DEVLETİN YAŞATTIKLARI

Erdoğan’ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel ise, var olan yönetimi kökten bir burjuva cumhuriyeti olarak değerlendirmenin yetersiz olacağını belirterek, “Kökleri gerçekten insanlık tarihi kadar eski olan demokrasinin özü, toplumun kendi kendini yönetmesidir. Dolayısıyla aslında cumhuriyeti  demokrasiden,  demokratik değerlerden ayırdığımızda geriye şüphesiz biz hepimizin hem mağduru hem de tanığı olduğu bir yönetim biçimi çıkıp ortaya çıkar. O da oligarşi, dincilik, ırkçılık ve otokrasiden öteye değildir” dedi. Böylesi bir modelin örneği için Türkiye’ye bakmanın yeterli olduğuna dikkat çeken Temel, Türkiye’nin 100 yıldır böylesi bir sistemle yönetildiğini vurguladı. Temel,  var olan temel krizin, devlet aygıtının bir iktidar aracı olarak kullanılmasıyla açıklanabileceğine dikkat çekerek, “Bu devlet aygıt tüm komunal değerleri toplumdan zor ve gasp yoluyla almıştır. Bu anlamda hiyerarşi, sınıfa dayalı devletleşme, kölelikle yönetilen birey ve toplum şüphesiz özgürlüğünü de yitirmiştir. Ulus devlet diye nitelendirebileceğimiz bu lanetli yönetim için Türkiye halklarına pratikte ne yaşattığını tüm kuşaklar tanıklık etmiştir” dedi.

HASTALIKLI YOL YÖNTEMLER İZLENDİ

Bu çerçevede karşı karşıya olan rejimin cumhuriyet ismini taşımasına rağmen tekçi, inkarcı bir rejim karakteri taşıdığını ifade eden Temel, şuanda toplumsal kesimlerin tümünün bu rejimin sancısını çektiğini ifade etti.Temel, Cumhuriyet rejiminin inşa edildiği ilk dönemde ki karakteristik özelliklerin bugün hala devam ettirildiğini belirtirken, “ Türkiye cumhuriyeti kuruluşundan bugüne hastalıklı bir yol ve yöntem izleyerek kuruluşunu gerçekleştirmiş. İlk etapta demokratik güçleri, sol sosyalist yapıları tasfiye etmiştir. Daha sonrasında Kürt halkını, varlığını savunma haline gelecek olan isyanlarını kanlı bir şekilde bastırmış ve imha inkar politikası izlemiştir. İşte Kürtlerin 100 yıldır karşı karşıya kaldığı politika da budur” dedi.

ÖCALAN’IN PARADİGMASI

Sol sosyalist güçlerin bu sorunlar karşısında ulusal kurtuluşçuluk metodunu savunduğunu hatırlatan Temel, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ise bunun tersine bir paradigma oluşturduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Başkan Öcalan’ın ısrarla Kürt siyasi hareketin gündemine koyduğu ve bunun için ve özellikle İmralı sürecinde büyük bir ısrarla inat ve mücadele ile bir zihniyet inşa ettiği nokta tam da kurtuluşun devlet kurmaktan geçip geçmediğinin cevabıdır. Kurtuluş gerçekten devlet aygıtlarını ele geçirip devlete sahip olmak mıdır. ? Eğer devlet denilen şeyin, bir zulüm aygıtı ve aracı olduğu, bir zümrenin iktidarına su taşıyan bir mekanizma olduğu gerçeğini kabul ediyor isek kimin elinde olduğunun bir önemi var mıdır sorusu devreye giriyor.Kaba bir tanımla şuan da Kürt milliyetçilerinin büyük bir saldırı ile hedeflediği nokta da bu. Toplum ve halkların kendilerini devletle kurabileceği ve devlet aygıtına sahip olarak varlıklarını garanti altına alabilecekleri bir yanılsama ve yanılgı tarihsel olarak devletli toplumun gelişimi, komünal değerlerin tasfiyesi dünden bugüne dek süregelen en başat çelişki ve yanılgıdır. Kürtler devletli toplum diyebileceğimiz bir pozisyona gelemediler. Kısmen Güney’de bir deneme yaptılar ama ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Çünkü bu aygıt aslında bir canavar gibi ele geçiren bir aygıt. Yani o aygıta sahip olanın eninde sonunda canavarlaştığını Kürtler çok kısa sürede deneyimlediler. Onun için mesele devlete sahip olmak veya devleti ele geçirmenin sonuçlarını Kürt hareketi yaklaşık 20 yıldır tartışıyor. Ve bunun kadın boyutu, ekolojik, demokratik, ekonomik, hukuki ve ahlaki boyutu ve bütün tartışmaların kaynağı bu sistem ve zihniyetin ötesine geçmektir.”

ROJAVA ÖRNEĞİ

Sorunun çözümü için devletçi anlayışı aşmanın zorunluluğuna vurgu yapan Temel, “Devleti ele geçirme düşüncesini bırakıp bununla beraber komünal değerlere dönüş yapmadan bu sorun ne burjuvazi çözümlemesi ile ne de cumhuriyetin yönetim şekli ile çözülebilir “ ifadelerini kullandı. Çözümün konusunda ise Rojava Devrimi’nin kazanımlarının bakılmasının yeterli olduğuna işaret eden Temel, “ Eğer devleti yıkamıyorsak, ki böyle bir iddiamız yok o zaman devleti sönümlendirip toplumu ön plana çıkarmalıyız. Bunun yolu da Rojava Devrimi’nde olduğu gibi demokratik ulustur. Demokratik ulusun yolu da cumhuriyetin özelliklerinden olan tekçi, ırkçı, dinci ve cinsiyetçi karakterini değiştirip dönüştürmektir” diyerek bunun zor olmayacağını ifade etti.

'DEVRİMİN GÜNCELLİĞİNİ ÖNE ÇIKARMAK GEREKİYOR'

TÖP Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca, panelin konu başlığındaki devrimin güncelliğinin, Temel ve Erdoğan’ın konuşmalarındaki çözüm noktalarından geçtiğini söyledi. Osmanlı’dan bugün ki AKP iktidarına kadar cumhuriyetin despotik bir şekilde kendisini yineleyerek sürdüğünü ifade eden Koca, “Despotizmin karşısında devrimin güncelliğini öne çıkarmak gerekiyor" dedi.

‘1923’DEN BERİ DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK’

Panelde son olarak konuşan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Güngör ise Türkiye’deki burjuvazinin Avrupa ülkelerindeki burjuvaziden ayrı olarak tarihsel ve niteliksel olarak gelişim gösteremediğini söyledi. Türkiye de ki rejimin tekçi, ırkçı bir anlayış içerisinde olduğu için bu gelişimi gösteremediğini vurgulan Güngör, “Dolayısıyla ülkede ki rejimin demokratik bir karakteri yok ve buna dair dönüşüm de yok. Bu 1923 yılından beri böyle. Rejimin herhangi bir sendikalaşmadan her hangi bir toplumsal hakka izin vermemiştir” diye konuştu.

Konuşmacıların ardından panel soru cevap şeklinde devam etti.

( Kaynak: MA )

Yorumlar (0)
banner44
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 26 44
6. Başakşehir 25 44
7. Kayserispor 26 41
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 25 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 28 60
2. Eyüpspor 28 53
3. Rizespor 27 52
4. Sakaryaspor 28 52
5. Pendikspor 27 50
6. Keçiörengücü 28 47
7. Bodrumspor 28 45
8. Göztepe 28 44
9. Manisa FK 27 42
10. Boluspor 27 41
11. Bandırmaspor 27 40
12. Altay 28 28
13. Tuzlaspor 27 28
14. Altınordu 28 26
15. Erzurumspor 27 25
16. Adanaspor 28 25
17. Gençlerbirliği 27 21
18. Denizlispor 29 17
19. Yeni Malatyaspor 29 16
Takımlar O P
1. Arsenal 29 72
2. M.City 28 64
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Brighton 26 43
7. Brentford 28 43
8. Liverpool 27 42
9. Fulham 28 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 29 28
13. Wolves 29 28
14. Nottingham Forest 28 27
15. Bournemouth 28 27
16. Leicester City 28 26
17. Leeds United 28 26
18. Everton 28 26
19. West Ham United 26 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 27 37
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 27 35
10. Girona 27 34
11. Celta Vigo 26 34
12. Mallorca 27 33
13. Getafe 27 30
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 27 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü