HABER MERKEZİ- CHP lideri Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yayınladığı videoda şunları kaydetti:

"Bu akşam size birkaç konuda seslenme ihtiyacı duydum. Affınıza sığınarak, birkaç dakikanızı alacağım. Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz. Ve hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz. Depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Aklımız hep bölgede... Doğru düzgün uyuyamıyoruz. Boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz... Lokma ya lokma... Saraylılar mütevazı lokmalarımızı boğazımıza dizdiler. İçimizde çok fazla acı biriktir. Bir insanın kaldıramayacağı kadar acı. Ancak ne zaman işler daha kötüye gidemez diye düşünsek, daha da kötüye gidebileceğini her yıl bize gösterdiler... Bugün kaybettiklerimiz için kederliyiz.

"84 MİLYONLUK ÜLKE O ENKAZIN ALTINDA KALDI"

Ama açık konuşalım; sevdiklerimiz için de çok kaygılıyız. 'Ya daha da kötüsü olursa' diye düşünüp duruyoruz.. Evet, 84 milyonluk koca bir ülke, ruhsal olarak o enkazın altında kaldı. Bakın unutuyoruz ama günlerdir bu yaşadığımız felaketin yükünü küçük çocuklarımızın omuzlarına da yükledik. Anne babalarının düştüğü hali gördüler, onların çaresizliğini gördüler. Genç anne ve babalara sesleniyorum; biliyorum, çok zor... Başta yapamadık ama en azından bu saatten sonra çocuklarımızın yanında ne konuştuğumuza, ne izlediğimize dikkat etmemiz lazım ki onların taze zihinlerinde daha büyük yaralar açmayalım.

"YİNE SİYASİ RANT PEŞİNE DÜŞTÜLER"

Peki bütün bunlar olurken, Saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı ne yaptı? Ben söyleyeyim; oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. 20 yıldır deprem konusunda hiçbir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken, yine acılardan siyasi rant devşirmenin, yani yine seçim stratejisinin telaşına düştü. Onlar konut pazarlama işine düştüler, çünkü dertleri seçim. Türkiye Yüzyılı sloganından yüzyılın Felaketi sloganına geçişleri göz kırpma süresinde oldu. Hiç de utanmadılar. Depremin 19.gününde bu zevat çadır götüremedi.

Derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. İnsanları konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. 'Biz gidersek, bize 1 sene daha vermezseniz evsiz kalırsınız' diyorlar. Yalan söylüyorlar. Barınma hakkı üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar.

"ERDOĞAN İKİ BETON DÖKECEK, BİTECEK Mİ?"

Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkmanın kendisidir. Kimse korkmaya teslim olmamalıdır. Kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabi ki konutlar yapılacak, depremde evsiz kalan her vatandaşımız evine kavuşacak. Molozların altında binlerce aile kaldı. Erdoğan iki beton dökecek bitecek mi? Gelecek nesiller için inşa edilen Türkiye’nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün, saray her konuda sınıfta kalsın, sonra bu beceriksizler beton döksün bitsin. Milletimizi barınma ile tehdit edecek kadar aciz bir duruma sürüklemelerine izin vermeyeceğiz. Bu aziz milleti acizliğe teslim edemeyecekler.

Dünyanın öbür ucuna gittim, bilim insanları ile bunun için buluştum. Dünyanın en büyük yatırım fonları ile çalışma toplantıları yaptım. Kimse aziz milletime aciz muamelesi yapmasın diye. Alanında öncü yüzlerce bilim insanımızdan büyük bir kurul kurdum. Sizi en temel hakkınız üzerinden kimse tehdit edemesin diye yaptım. Ülkemizi bu keder, depresyon sarmalından çıkarıp yepyeni bir yüzyıla yelken açacağız.

"HAK ETTİKLERİNİZİ ALACAKSINIZ"

Bu çürümüş düzeni çöpe atmak için yozlaşmış ne varsa söküp atacağız. Bin odalı saraylarından barınma hakkı ile milletimizi tehdit etmelerine izin vermeyeceğim. Bu şantajlarına bu onurlu millet pabuç bırakmayacak. Dünyanın en iyi ekibi çalışıyor. Türkiye bizi bekliyor. Birlikte yapacak çok işimiz var. Barınmadan çok daha iyisini hak ediyorsunuz ve hak ettiklerinizi alacaksınız.”

(Cumhuriyet )

Editör: Haber Merkezi