banner9

banner8

17.03.2023, 10:07 23

Seçime barış açısından bakmak

Demokratik ve çoğulcu Türkiye’nin inşasının önünü açmak için bu seçimlerde tekçilerin, milliyetçilerin, cinsiyetçilerin, kadın ve mülteci düşmanlarının iktidardan indirilmesi gerekiyor.

 Türkiye, Çözüm Süreci’nin 10. yılında tarihinin en kritik seçimlerine hazırlanıyor.

2013-2015 Çözüm Süreci, Türkiye’nin köklü sorunlarının başında gelen Kürt sorununun çözümünün toplumsal zeminleri güçlendirilebileceği en önemli siyasal fırsat olarak belirmişti.

2013 Newroz’unda beliren fırsatın ve çözüm sürecinin kazanımlarının değerlendirilememesi bilerek, isteyerek ülkenin çok yönlü ve boyutlu krize sürüklenmesine neden oldu.

Ülkede, 7 yıldır, toplumsal duyarlılık, kültürel, sosyal ve siyasal atmosfer, kurumsal yapı, kamu hukuku, hak, hukuk, adalet, özgürlükler, iç ve dış ilişkiler ve yönetim kamu kurumları ve siyaset eliyle tam tersine bir istikamete, otoriterleşme yoluna son sürat ilerletildi.

Saray’ın tek kişi ve tek kimlik yönetimi siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel tercihleri, ülkede siyasi ve ekonomik çöküntü yaşanmasına yol açtı. Çatışma siyaseti ve dili en çok barış arayışlarının toplumsal zeminini tahrip etti.

14 Mayıs 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri ülkenin bu yolda gidişatına ilişkin bir seçim olmaktan daha çok bir referandum olacak. Sandık başında seçmen, yapacağı tercihle ya Recep Tayyip Erdoğan eliyle Saray rejimine onay verecek ya da Saray rejimine son verme iradesini sergileyip, direniş gösterecek.

YENİ FIRSAT NORMALLEŞME

İkincisi bir anlamda ülkenin normalleşme sürecine girmesinin kapısını aralayacak, barış yolunu işaret edecek. Ülkenin bu yola girmesi, halkın, mevcut siyasal tablo ve gerçeklikte Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tercihiyle mümkün olacak.

13.Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, hedefinin tek adam rejimini değiştirmekle sınırlı olmadığını, düzenin değişimini de hedeflediğini ifade etmektedir. Bunun için sık sık parti adına bazı konularda özeleştiriler yapıyor, değişim için partililerine “önce biz değişmeliyiz” çağrısı yapıyor. Bu hedeflere ulaşmanın epeyce zorlukları ve sınırları olduğu çok açıktır. Ya da partisinin demokratik değişime hâlâ çok uzak olduğu ve örtük bir direncin olduğu, gizlenmesi imkânsız bir gerçektir.

Diğer taraftan son birkaç yıldır CHP’de ciddi bir farklılaşma göze çarpıyor. Son bir yıldır CHP Genel Başkanı, partisinin geleneksel çizgisini zorlayan ve toplumda oluşan beklentilere belli düzeyde yanıt niteliğinde adımlar attı. Statükocu CHP için ‘radikal’, toplumun istemleri ve beklentiler için küçük, ama simgesel ağırlığı yüksek adımlarla bugünkü süreci inşa etti. Kılıçdaroğlu, partisinin sınırlarının ötesine ulaşan bugünkü desteği, toplumun değişim isteğini sahiplenerek yakaladı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumu kutuplaştıran, düşmanlaştıran ve tekleştiren yaklaşım ve politikalarının karşısına; partisinin geleneksel yapısını zorlayan, çoğulcu toplumsal yapıyı kucaklamaya, barıştırmaya çalışan tutum, davranış, yaklaşım ve politikalarla çıktı. Kılıçdaroğlu’nun bu çabaları Türkiye’nin normalleşmesine hizmet etmektedir.

Normalleşme, anayasal hukukun uluslararası sözleşmelere ve insancıl hukuka uygun etkinleştirilmesi, istisnasız anayasal kurumların katılımcı ve çoğulcu bir siyaset anlayışıyla işlevli kılınması anlamına gelmektedir. Bunlar aynı zamanda tek adam rejimine son vermenin ve demokratik güçlendirilmiş parlamenter rejime geçişin ilk adımları olmak zorunda. Türkiye bugün bunlardan bile mahrum olduğu için, bırakalım Kürt sorununun çözümünden/barıştan uzak olunmasını, sorunun konuşulmasından bile uzak. 2013-2015 çözüm süreci kazanımlarından söz etmek artık muhaliflerce ayıp karşılanıyor, toplum bu konularda gerilere savruldu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı bu açıdan bir fırsat olarak değerlendirilmek zorunda.

Sol, 2013-2015 Çözüm Sürecinde düştüğü yanlışa tekrar düşmemelidir. Beliren fırsatı demokratik kazanımlara dönüştürmenin yolu, yöntemi bulunmalıdır.

Bunların başında, geçmiş siyasal bagajları tek veri alarak, siyasal tutum takınma tavrı eksikliği gelmektedir. Bilindiği gibi çözüm sürecinde birçok kesim, AK Parti’nin siyasal İslamcı kimliği ve bagajı nedeniyle, ‘barışı savunmaktan ve fırsatı değerlendirmekten uzak durarak’ süreci izleme pozisyonunda kaldı.

Bu pozisyonun; evrensel barış hakkını savunmaktan, asit kuyularında, sokak ortasında öldürülen Kürtlerin katillerinin bulunmasından, eşit yurttaşlık talebini elverişli siyasal ortamı değerlendirerek daha yüksek bir sesle ve etkili bir biçimde dillendirmekten imtina etmek demek olduğu görüldü. Siyasi eleştiri, uyarı, politikalarda tutarlılık arama, risklerden uzak durma tavrı, edilgen ve reddiyeci bir siyasete dönüştü. Bunun ağır siyasal, toplumsal bedelini 7 yıldır bütün ülke ödüyor.

Diğer yandan sürecin önündeki riskleri, sorunları görmeme, hâlinin altına süpürme tavrı masayı değirdi.

Bugün muhalif partileri oluşturduğu ittifakların medya araçları üzerinde iç tartışma sürdürmeleri ve birlerini dizayn çabaları 3 Mart krizinin yeniden gündeme getirme potansiyeli taşımakta. Milletvekili listeleri hazırlanması ittifaklar için büyük bir mayınlı tarla gibi risk barındırıyor.

Bugün tam çözüm sürecindeki gibi durum yok ama muhalefetin desteğinin aktif ve etkin olmaması, benzer bir sonuca yol açabilir. Çözüm süreci sonrasında olduğu gibi toplumsal psikolojinin çöküşüne ve derin siyasal depreme neden olabilir, otoriter yönetimde yeni bir evreye geçilmesi sonucuna yol açabilir.

Şimdi en önemli konu, Cumhur İttifakı’nı her iki seçimde sandıkta yenmektir. Yetmez. Artı ülkenin yeni rotasının barışa, demokratikleşmeye, sosyal eşitliğe, adalete çevrilmesi için, yeni yönetimi zorlayacak, teşvik edecek güçlü sayısal olarak yeterli bir Meclis aritmetiğine ulaşmak şart. TBMM ‘de çoğulcu, güçlü ve etkili bir demokrasi ve barış bloğuna ihtiyaç var.

Barış Vakfı’nın 2023 Seçimleri Tutum Belgesi’nde ifade edildiği gibi “demokratik, özgür ve eşit bir toplum inşası ancak kutsal barış hakkının tanınması ve bu uğurda gösterilecek çabaya bağlıdır”.

Bu seçimlere bu açıdan baktığımızda; demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten yana olan herkesin omzuna yüz yıllık Türkiye tarihinde hiç olmadık büyüklükte bir sorumluluk yüklenmektedir.

Demokratik ve çoğulcu Türkiye’nin inşasının önünü açmak için bu seçimlerde tekçilerin, milliyetçilerin, cinsiyetçilerin, kadın ve mülteci düşmanlarının iktidardan indirilmesi gerekiyor. Yeni tip tekçiliğin, milliyetçiliğin önünü ise, rejim ve düzen değişimi hedefiyle hareket edenlerin ortak tutumuyla sandıktaki zaferi kesecektir.

Umutlu olmak için nedenler var, ama hayale kapılmamak için çok daha fazla sorunla karşı karşıyayız. Umutları büyüterek hayallerimize ulaşabiliriz. Fırsat kapımızı çalıyor. Seçimlere barış açısından bakmak gerçekçi olup, imkânsız görünen için mücadeleyi gerektirir.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü