UĞURLARKEN Ağdalı ağır sislerle Göremezken önümüzü Arasına karbon kağıdı koyulmuş Ertelenen ayrılıklar Yaftalanır adımıza Son vapur kalkmak üzere Son bir yudum İster çaydan ister demden İster aşktan Gelip geçenlerden dilenen Kimseye el açma Dönüp bakmazlar Sarnıçı aynı noktaya vurur Aynı yerden yaralar seni Zaten yolcu değil misin Geç git işte Beraber yazılmaz ayrılıklar Adın aynalarda yalnızdır Güçlenirsin kırıldıkça Sevdikçe bedbaht İyileştiremeyen tınılar yankılanır Ömrüne gündelikler iliklersin Fayda vermez Gün ışığı ışıtamaz seni Yalanlar söyleyemezsin Günün eksilir gelir gece Neysen o aşka dair Yosunu kurumuş taşlara döner Kalbin kaldıramaz Kederin binbir gece tasdiği Yalınayaksın git Karşı kıyıların bekleyeni yok Kaldımlar dermansız Martı çığlıkları karışır El yordamı yaralarım Sarılmaz şimdi Selvi Yıldırım