SES Antalya Şubesi Eş başkanı Dr. Kaan Taşer: aşırı normalleşmeye karşı gerekli tedbirler derhal alınmalı.

ANTALYA -ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Dr. Kaan Taşer, “normalleşme” sonrası vaka sayısındaki artışın Sonbahar aylarında daha da yükseleceğine dikkati çekerek, "Bu nedenle aşırı normalleşmeye karşı gerekli tedbirler derhal alınmalı” uyarısı yaptı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eşbaşkanı Dr. Kaan Taşer, her yıl on binlerce yerli ve yabancı turistin uğradığı kentte, koronavirüs (Kovid-19) salgınının geldiği aşamayı değerlendirdi. Dr. Taşer, "normalleşme" adımları sonrası birçok yerde olduğu gibi Antalya’da da her geçen gün hasta ve bulaş sayısında artış yaşandığını paylaştı.

"Turizm ile ekonomik kaygılar yüzünden gerçek ve doğru sayılar uzun zamandır açıklanmamaktadır” diyen Taşer, ekonomik kaygılardan kaynaklı aynı zamanda halk sağlığını korumanın da geriye düştüğüne dikkati çekti. “Normalleşme” süreci sonrası hasta sayısında yine artış yaşandığını belirten Taşer, vaka sayılarının kendileriyle paylaşılmadığını ifade etti. Taşer, yetkililerin yaptığı açıklamaları "pandemi bitti" şeklinde değerlendirerek, kurallara uymayı bıraktığını söyledi. Kurallara halen uyulması gerektiğini vurgulayan Taşer, "Sağlık kuruluşlarında, hastanelerde bu kuralları vatandaşlara hatırlatmak sağlık çalışanlarına karşı tepkilere neden olmaktadır. Henüz pandemi bitmediğinden kurallara uymak ve uyarmak halkın sağlığı için bizim görevimizdir" diye konuştu.

SES'in 51 ilde ve 241 kamu hastanesinde 29 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında yaptığı anket çalışmasında vaka sayılarının arttığı ve sağlık emekçilerinde bulaş sayılarında yoğun bir artışın olduğu görüldüğünü belirten Taşer, "Yaklaşan sonbahar mevsimiyle vaka sayılarının daha da artacağı açıktır. Bu nedenle aşırı normalleşmeye karşı gerekli tedbirler derhal alınmalıdır. Bizler bu sürecin takipçisi olacağız. Sağlığımız ve halkın sağlığı için mücadele edeceğiz" dedi.

Sağlıkçıların meslekleri için hayatlarını tehlikeye attığını kaydeden Taşer, çalışma saatleri, iş yükünün fazlalığı, gelecek güvencesinin olmayışı, emekliliğe yansımayan ücretlendirme ve performans sisteminin sağlık emekçilerini “tükenme” noktasına getirdiğine dile getirdi. Taşer, "Salgından en çok etkilenen meslek gruplarının başında sağlık emekçileri gelmektedir. Hem ülkemizde hem de dünyada hastalığa yakalanan ve hayatını kaybeden sağlık emekçileri haberlerini her gün duyuyoruz. Tüm bunlara rağmen Kovid-19 ülkemizde meslek hastalığı olarak kabul edilmemektedir. Oysa Fransa, Belçika, Kanada, Meksika ve pek çok başka ülkede Kovid-19'u meslek hastalığı olarak kabul edildi. Sağlık emekçilerinin sağlığının korunması bir tercih değil zorunluluktur" diye seslendi.