Sivas ve Çorum’dan Notlar

Dersim’den, Sivas’a doğru başlayan yolculuğumun ilk anlarından itibaren, Madımak Yangının içinde yanarak başladı düşlerim. Aracın gecenin karanlığın içerisinde vadileri akıp gidiyordum.

Saat sabahın altısında varmıştık Sivas’a. Gözlerimi yummadan gelmiştim. Dinlenmek üzere oturduğumuz ilk mekanda kalabalık bir kenttin karmaşasını gördüm. Fazla bir zaman geçmeden bu kalabalığın da 2 Temmuz vesilesiyle oluştuğunu anlayacaktım. Resmi ve resmi olmayan güvenlik güçlerin şehri kuşatmanın yarattığı tedirginlik göze çarpıyordu.

Gün ilerlediğinde kitleye müdahale edecek hazırlıkları Polis, şafakla birlikte tamamlamıştı. Oraya gelen her kes gibi bende de bir ara karakolda olduğumun hissiyatı gelişti. Kısa bir dinlenme sonrasında oturduğumuz mekanı terk ettik.

Her sokağı başında oluşturulan barikatlara rağmen yol arkadaşlarımla birlikte Madımak Oteline doğru yürüyüşümüzü sürdürüyoruz.

Örülen barikatın önündeki polis, “Buradan geçemezsiniz…diğer sokağı takip edin…” diyordular.

Böylece Sivas şehrin tüm sokak ve yolları kapatılmış ciddi bir kuşatma altında olduğunu, Madımağa gidemeyeceğimiz anlamıştım. Kararımızı değiştirerek herkesin buluşacağı Hacı Bektaş Cem evine doğru yönümüzü değiştirerek yol aldık. Yine aynı barikatlarla karşı karşıyaydık. Sonuç itibariyle sıkı aramalardan geçerek ulaştık Cemevine.

Keşke bu kuşatma ve denetim 2 Temmuz 1993 olmuş olsaydı da 33 canımızı yitirmemiş, bizde bu gün buraya gelmemiş olsaydık.

Saatler ilerledikçe akın akın insanlar gelmeye başladı Sivas’a. 29 yıl önceki yobazlar kaybolmuş, onlara inat, insanlığın geleceğini kuşananlar, yeniden yangınlar içerisinde yanma pahasına toplanmışlardı Cemevin' de etrafında, sokaklarında.

Kortej oluştuğunda CANLAR tek yürek haline dönüşmüştü. Kitle solganlar eşliğinde Madımak Otelinde toplandı.

Konuşmalar yapıldı, alevler içinde semaha dönen Kızılbaşlar ve dostları için semah dönüldü. “Sevdanın Güzelliğinde Canın cana hasretinde İnançlı yürekleriyle Kavganın ateşinde Yananlara selam olsun” Hasret Gültekin' nin dizeleri yükseliyordu gökyüzüne.

Bulunduğum aracın üzerinde kitleye baktığımda, Alevi toplumun; kendi geleceğine sahip çıktığının gördüm. Bir daha Alevi aydınların katledilmemesi geleceğini örmesi bu katliamla ve diğer katliamlarla hesaplaşılması mesajı çok net okuna biliniyordu. Sivas’da 29 yıl önce katliam yapanları kitle tarafından lanetlendi, şehit olan CAN’lar ise saygıyla anıldı binlerce kitle tarafından.

Sivas anması bittikten sonra yönümüzü Çorum’a çeviriyoruz. Çorum anmasında yine tüm Alevi camiası tek yürek olmanın o onurlu duruşu sergilediler.

Burada da özelde Alevi toplumun talepleri dile getirildi. Kızılbaş Alevilerin, yürüttükleri hak mücadelesinin tarihsel engebeli ve çetin tarihçesine değinenler oldu.

Çorum sokakları ve kent meydanı, 42 yıl önceki katliamın acıları can veren canların, izleri öylece orada, yerlerde durduğunun hissettik. Tüm bu duygulara yüreğim acıtan, derinden sızlatan, haliydi...

Düzenlenen anma etkinliği oldukça verimli ve anlamlıydı benim için. Alevi canların ve başkanlarıyla gerçekleşen hem özel sohbetlerimiz ve gazeteci olarak yaptığım röportaja özel vakit ayırıp, sorularıma verdikleri yanıtılar çok kıymetliydi.

Başta PSAD Genel başkanı Sayın Cuma Erçe, HBVAKV Genel Başkanı Sayın Ercan Geçmez, AABF Eşit başkanlarından Sayın Hüseyin Mat, ABF Başkanı Sayın Mustafa Aslan, BAF Eşit Başkanı Sayın Müslüm Dalkılıç, DAD Eş Genel Başkanı Sayın Musa Kulu ve ABF Yönetim Kurulu üyesi Elif Keloşo çok teşekkür ederim.

Ve yine burada isimlerini yazamadığım ama güzel vakitler geçirdiğim diğer yeni tanıştığım güzel insanlara gerek o değerli sohbetler ve gerekse de yeni dostlukların oluştuğu diğer canlara da ; teşekkür etmeyi borç bilirim.

Çorum’dan ayrılıp Sivas’a doğru birlikte yol aldığımiz sevgili Ercan Geçmez başkanın , yol boyu paylaştığı kıymetli bilgiler ve Sivas’ta bana zaman ayırıp şehrin mimari ve tarihi yapılara olan gezimiz ve hakkında verdiği bilgiler oldukça verimli ve kıymetliydi.

Pir Sultanların, yürüdükleri yerleri, yıldız tepesinin güzelliğini, Kızıl Irmak nehrin eşliğinde geçen güzel zaman ve sohbet için bende bıraktığı güzel izlenim ve duygularla Sevgili Ercan Geçmez başkana bir kez daha teşekkür etmek isterim.