Kaya, halk koşusu öncesi yaptığı açıklamada, atanamayan 500 bin öğretmen için koştuklarını dile getirdi.

Özellikle atanamayan beden eğitimi öğretmenlerinin sesi olmak için maratona katıldıklarını ifade eden Kaya, "Koşudan önce Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk 'a bir çağrı yaptım, 'Gel beraber koşalım.' dedim. Çünkü sadece 20 bin öğretmene kadro veriliyor. Danıştay'ın açıkladığı 153 bin öğretmen açığı var. Bunların içinde yaklaşık 60 bin beden eğitimi öğretmeni var. Bunlar işsiz, yoksulluğun pençesinde yaşıyorlar. 2018-2019 eğitim öğretim yılında 5 saat olarak uygulamaya sokulan ancak okullarda beden eğitimi ve oyun öğretmeni olmadığı için bu derslerin de boş geçtiği bir gerçek." diye konuştu.

Kaya, maratonda koşan atanamayan beden eğitimi öğretmenleriyle bir çağrı yaptıklarını vurgulayarak, "Beden eğitimi öğretmenlerinin ve atanamayan öğretmenlerinin sesi olmaya devam edeceğiz." dedi.

Beden eğitimi öğretmeni Gazi Aşıkoğlu, 1990 yılında katıldığı İstanbul Maratonu'nda derece aldığını dile getirerek, "Beden eğitimi öğretmeniyim ama oğlum da atama bekliyor, onların sorunlarını bildiğimiz için buradayız. Okulu bitiyorlar, atanamıyorlar. Özel okullarda asgari ücret veriyorlar. Atanamayan öğretmenler için buradayız." dedi. CHP İstanbul il başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, bir önceki dönem genel başkan yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran , Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu da atanamayan öğretmenler için koşanlar arasında yer aldı. Cankurtaran, kurucusu olduğu CHP Spor Kurulu'nun, toplumun kanayan yarası, atanamayan öğretmenler meselesini gündeme getirerek iktidara mesaj verdiğini söyledi.

- Hamzaçebi'den Tohum Otizm Vakfı'na destek

CHP Genel Sekreteri Mehmet Akif Hamzaçebi de 40. İstanbul Maratonu'na Tohum Otizm Vakfı ile katıldı.

Hamzaçebi, toplumun ilgiye, desteğe ihtiyacı olan birçok gurubunun olduğunu ifade ederek, "Bu koşu aynı zamanda bu sorun alanlarına, ilgiye ve desteğe ihtiyaç duyan kesimlerine dikkati çekmek için yapılan bir koşu. Ben de bu yıl otizmli çocuklarımız için koşuyorum." dedi.

Otizmin önemli bir toplumsal sorun olduğunu belirten Hamzaçebi, şöyle konuştu:

"1985'te her 2 bin 500 çocuktan birisi otizmli doğuyordu, bugün her 68 çocuktan biri otizmli. Bütün dünyada oranlar bu şekilde. Tedavi yöntemlerinin iyileşmesi kadar, sorunun yaygınlaşması da önem arz ediyor. Otizm bir kader değil. Eğitimle çözülebilen yaklaşık yüzde 50 oranında bu çocuklarımızın hayata karışmasını sağlayabiliyoruz. Bu eğitim pahalı. Türkiye'de 1,5 milyon otizmli insan var, aileleriyle 4,5 milyon insanı etkiliyor. Bu çocuklarımıza gerekli eğitimi verebilirsek, erken teşhis ve tedaviyle bu çocuklarımızı normal yaşamlarına kavuşturabiliyoruz."






Editör: Haber Merkezi