Son yazımdan beri Fenerbahçe üç maç oynadı. Dinamo Zagreb maçında akıllar Beşiktaş maçındaydı diye düşündük, olmamış takıma rotasyon mu olur diye eleştirdik ama bir şekilde derbiye odaklanıp rezaleti geçiştirdik. Beşiktaş maçında, sadece direnerek aldığımız bir puana razı olduk, her şekilde beraberliğe razı olan rakibi yenemediğimize üzülmeyip bir puandır diyerek sevindik ve rezaleti geçiştirdik. Rize maçında olan bitenler ise artık rezaletin geçiştirilemeyecek seviyede olduğunu gösteriyor ve birinin de artık bu rezalete son demesi gerekiyor.

Bu takım sil baştan kuruluyor olabilir ama Fenerbahçe daha evvelden de defalarca sil baştan kurulmuştu ve hiç bu kadar aciz durumda kalmamıştı. Ekim ayına gelindiğinde bu takımın artık yukarı ivmelenmesi gerekiyorken, bu takım üç aydır beraber çalışıyorken, yeni transferler dahi takıma katılalı bir ay olmuşken oynadığı on resmi maçın sadece iki tanesini kazanabiliyorsa bunun izahatı olmaz. Bu takımın en iyi oynadığı maç, ilk resmi maçı olan Benfica maçı oluyorsa bunun izahatı olmaz. Bu takım gençlere ağırlık vereceğini söylerken hala aynı adamlardan medet umuyorsa bunun izahatı olmaz. Aykut Kocaman’ı bile özleyenler çıkıyorsa hala bunun izahatı olmaz. Maç kaybedilir, puan kaybedilir ama bu takım maçlar başladığından beri geçen iki ayda tek bir tuğla üstüne koymuyorsa bunun izahatı olmaz. Artık özür dilemekten, utanmaktan, sıkılmaktan vazgeçeceksiniz. Uzun vadeli planlara hep inanırım, her zaman istikrarı desteklerim, kolay kolay vazgeçmekten yana hiçbir zaman olmam ve bir ışığa bile eyvallah derim ama artık olanın bitenin izahatı, sabrı, ışığı kalmamışsa yapılacak şey çok net bellidir. Yerine kim gelir bilmem ama Cocu yarından tezi yok bu takımdan gönderilmelidir.

Aslında yazı yukarıda bitti ama bu rezaletin sahadaki temsilcilerinden de bahsetmeden geçmek ve işi tamamen teknik direktöre yıkmak da doğru olmaz. Harun, Fenerbahçe’nin kalecisiyse her yan topta yüreğimizi ağzımıza getirmez. Şener, Fenerbahçe’nin sağ bekiyse orta yapmak için ille de topun önüne açılmasını beklemez. Hasan Ali için benim diyecek ilave sözüm yok, geçen hafta iki şutu kaleyi buldu diye methiye düzenler bugün ilk iki goldeki pozisyon hatalarını ve yine yapamadığı ortaları görsünler ve ders alsınlar. Neustadter Fenerbahçe’nin oyuncusu olamaz, yedeği de olamaz, bugün de ikinci golde top kaptırarak son golde de rakibe kafa vurdurarak takıma gerekli zararı vermiştir. Reyes, Neustadter’den bile kötüdür, dahasını söylemeye dahi gerek yok, toptan kaçan stoper mi olur deyip susmak gerekir. Mehmet Topal iyi niyetlidir ama kapasitesi bellidir, onun kapasite açığını kapaması gereken Jailson bütün maç kaçak güreşmiştir, 30.dakikada sıfıra inmesi dışında bütün maç Mehmet Topal’ın gölgesinde serinlemiştir ve Fenerbahçe halen daha ileri gidemeyen çift ön libero ile sürünmektedir. Aaatıf ise yengeç gibi sürekli yana giderek, top ezip, geriye ve yana yapmadığı her pasta kayıp yaparak kendisiyle ilgili soru işaretine dahi mahal vermeyecek şekilde performansını ortaya koymuştur. Benzia, Ayew ve Slimani için bir söz söylemem, sonradan giren Barış (belki de ilk defa hayatında sağ bek oynamıştır) ve Eljif için de söz söylemem. İkinci yarıda sanki sahada orta yapacak adamımız varmış gibi sahaya ikinci uzun santrfor olarak sürülen ve sol açıkta çaresizce çırpınan Frey için de söz söylemem. Bu söz söyleyemediğim altı oyuncudan bir hücum planı üretilemiyorsa bunun da faturasını Cocu’ya keserim.

Bu takım iflas etmiştir. Rize maçında sahaya çıkan kadrodan altı oyuncu (Harun, Şener, Hasan Ali, Aatıf, Mehmet Topal ve Jailson) bu takımda en fazla yedek olabilirler, bu da sadece ekonomik yetersizlikten ötürüdür. Neustadter ve Reyes bu takımda yedek dahi olamazlar. Geriye Benzia, Ayew, Slimani kalıyor, onların da hepsi kiralık, iyi mi? Şu rezaletin içinde bile yer alamayan ve aslında yer alamadıkları için de hakları yenmiş olmayan Kameni, Isla, İsmail, Dirar, Ozan, Alper, Valbuena ve Soldado ile de derhal devre arasında yolların ayrılması gerekir. Neustadter ve Reyes’i de sayınca satılması gereken on oyuncu ediyor, koskoca bir takım yani, bu rezalet de bize yeter! Hiç evirmeye, çevirmeye, sabretmeye gerek yok.  Bu takım Başakşehir’i yense bile foyası Sivas’ta yeniden ortaya çıkar, malzemesi bu kadar. Bu takım bu sene yarışamaz, seneye yarışmak istiyorsa derhal devre arasından başlayarak kadrosunu baştan aşağı değiştirmelidir. Tabirimi mazur görün ama eşeklerle at yarışı yapılmaz.

Ortada Aziz Yıldırım’dan kalan akla hayale sığmayacak bir enkaz olduğu doğrudur ama bu enkaz artık veri kabul edilip tamamen ortadan kaldırana kadar mevcut yönetim tarafından sportif anlamda da ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bu saatten sonra sahne gençlerin olmalıdır, taraftar kredi verecekse bu gençlere (Ferdi, Barış, Yiğithan, Oğuz Kağan, Eljif, Mahsun ve Berke) verir, yıllardır ikrah ettiği yetersizlere değil. Bu sayede belki iki tane oyuncu kazanılır, doğru devre arası ve yaz sezonu transferleri ile belki önümüzdeki yıl için umutlanırız. ( kaynak: blog Mete Büyük yazdı: Bu rezalete artık biri dur demeli!)
Editör: Haber Merkezi