ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Sur Ana Davası’ndaki gizli tanık “Mudanya 2016” kendini ifşa etti. Mahkemeye başvuran gizli tanık, adının Metin Karadoğan olduğunu belirtip, o süreçte yaşadıklarını teker teker anlattı ve “Her şeyin düzmece olduğunu belirtiyorum” dedi.


Sur Ana Davası’nda önce tutuklanan ardından polisle yaptığı anlaşma sonucu serbest bırakılan ve bir süre sonra yeniden tutuklanan Metin Karadoğan, davada “Mudanya 2016” kod adlıyla ifade veren gizli tanığın kendisi olduğunu açıkladı.

Bulunduğu Tarsus 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sur Davası’nın görüldüğü 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne savunma gönderen Karadoğan, o süreçte yaşadıklarını teker teker anlattı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Aydın Atay’ın haberine göre mahkemeye Karadoğan, tutuklanıp cezaevine gönderildiği dönemde polisin kendisine “serbest bırakılma” karşılığında ifade imzalattığını belirtti.

O dönem 17 yaşında olan Karadoğan, sunulan bazı dosyaları imzalaması durumunda polisin kendisine ‘işkenceden kurtulacağını’ söylediğini kaydetti.

“Bende korkmuş olduğum için ve yaşadığım onca hadiseden biran önce kurtulmak adına dosyayı imzalayacağımı kabul ettim” dedi.

Karadoğan, 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldığını, serbest bırakıldıktan 10 sonra “bir kamu görevlisini öldürmekten” yeniden tutuklandığını söyledi.

Dava dosyasının Sur Ana Davası’yla birleştirilince, verdiği ifadelerin gizli tanık ifadesiymiş gibi düzenlendiğini öğrendiğini söyleyen Karadoğan, “Her şeyin düzmece olduğunu belirtiyorum” dedi.
“Kendimi kurtarmak adına imzaladığım ifadelerin hiçbirini kabul etmiyor ve Mudanya 2016 gizli tanık adına düzenlenen her şeyin düzmece olduğunu belirtiyorum.

“Vicdan azabı çektiğimi ve burada bulunan bulunmayan insanların tümünden benim yüzümden mağdur oldukları için özür diliyorum.

“Ayrıca pişman olacak bir şey yapmadığımı, tamamen yanlış yerde ve yanlış zamanda bu durumların başıma geldiğini belirtiyorum.”

Aynı savunmayı Sur Ana Davası avukatlarından Muharrem Erbey’e de gönderen Karadoğan, savunmasının mahkemeye ulaşılmaması ya da SEGBİS üzerinden duruşmaya alınmaması durumunda, Erbey’den savunmasını mahkemeye elden teslim etmesini istedi.

Erbey, kendisine gönderilen savunmayı, gizli tanık “Mudanya 2016”nın kendi müvekkili hakkında beyanları olması nedeniyle mahkeme dosyasına sundu.

Sur Davası hakkında




Diyarbakır Sur’da uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında Diyarbakır Valiliği’ne yapılan girişimler sonucunda açılan ‘yaşam koridoru’ndan tahliye edilen 40 kişiden 32’si tutuklanmıştı.

Tahliye edilen bu kişiler gözaltına alındıkları sırada darp edildiklerini söylemişti.

Hazırlanan iddianamede sanıklara “devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak”, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet” gibi suçlamalar yöneltiliyordu.

28 Aralık 2017’de görülen davanın ilk duruşmasında sanıkların savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle arbede yaşanmış, birçok tutuklu darp edilmişti. Bunun üzerine davanın avukatları mahkeme heyeti hakkında bir üst mahkemeye reddi hakim talebinde bulunmuş ancak bu talep reddedilmişti.

11 duruşmanın yapıldığı dava sürecinde tutuklu sayısı da 19’a düşmüştü.

Son olarak ise 19’u tutuklu 40 sanıklı davada, 39 kişi için tek tek yargılama kararı çıkmıştı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Sur Davası’ndaki HDP Milletvekili Remziye Tosun dışındaki tüm sanıkların ayrı ayrı yargılamalarının sürdürülmesine karar vermişti.

Tefrik edilen davada duruşmalar devam ederken, şu ana dek hapis cezasına çarptırılanların sayısı üç.




“Mudanya 2016” kod adlıyla ifade veren gizli tanık Metin Karadoğan’ın kendisini ifşa ettiği ve olan biteni anlattığı savunmasının tamamına buradan bakabilirsiniz.
Editör: Haber Merkezi