AMED- BİSMİL ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Ötekilerin Gündemi sorularını yanıtlayan Bismil Belediyesi Eş Başkanı Güven Tanrıkulu, "Gittiğimiz bir köyde köylüler bize şöyle dedi: ‘Atatürk’ten sonra bu köye gelen ilk yöneticiler sizsiniz.’ Bu söz bizi çok duygulandırdı," ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu: Hak kazanan ihraçlarımızın tüm özlük haklarını ilk günden ödedik#BismilBelediyesi Eş Başkanı #GüvenTanrıkulu: "Bir köyde köylüler,‘#Atatürk’ten sonra gelen ilk yöneticilersiniz’ dedi. Bu söz bizi çok duygulandırdı."dedi. #ÖtekilerinGündemihttps://t.co/KQpxxDDI1Q
— Ötekilerin Gündemi (@OtekilerinG) January 29, 2025
⬆️ pic.twitter.com/w4Wd1OvzSd
Ötekilerin Gündemi olarak yerel yönetimlerle yaptığımız röportajlara devam ediyoruz. Bugün, Amed’in Bismil ilçesinde Belediye Eş Başkanı Güven Tanrıkulu ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, belediyenin son 9 aylık çalışmalarını ve gelecekteki projelerini değerlendirmek üzere şu soruları yönelttik:
- Kendinizden bahseder misiniz? Belediye Eş Başkanlığı fikri çocukluk döneminizden mi geliyor?
Değerli vaktinizi bizim için ayırdığınız için teşekkür ederiz. Siz de hoş geldiniz. Öncelerinde belediye başkanlık vardı. Partimiz 2014 seçimlerinde ilk eş başkanlık modeliyle seçime girdi. Tabii eş başkanlık için müracaat ettiğimiz zaman gerçekten Bismil'de partimizin getirmiş olduğu paradigmadan ve kadının toplumda öncü olmasından hareketle, kadınların bütün çalışmalara katılması ve öncülük yapması gerektiğini düşündüm.
Aslında bu baştan gelen bir şey; toplumumuzda eş yaşam ve eşit yaşam gerçekten aileden gelir. Toplumumuzda anne kutsaldır. Bizim ailemizde de annem hep öndeydi, sürekli öncülüğümüzü yapardı. Allah devamını nasip etsin. Böyle bir fikir alışverişi içerisindeydim ve çocukluğumdan beri kadının toplum içinde öncü olması, bütün çalışmalara katılması gerektiğini düşünüyordum. Bu, çocukluğumdan beri aklımda ve hayalimde olan bir şeydi.
Tabii paradigma gibi beynime kazıdığım bu düşünce, gerçekten toplumumuz ve partimiz açısından da çok önemliydi. Partimizin eş başkanlık sistemiyle çocukluk rüyam gerçekleşmiş oldu. Eş başkanlık sistemi, özgür eş yaşam anlayışıyla kadın ve erkeğin ortak hareket etmesi, toplumumuzu bilinçlendirmesi ve bu bilincin yerel yönetimlerde oluşması açısından çok önemli bir sistemdir.
- Mazbatanızı aldıktan sonra belediyeye gittiğinizde karşılaştığınız tablo nasıldı? Belediye borçları o dönemde ne kadardı, şu an ne durumda?
İlk belediyeciliğimiz 1999’da partimiz olarak başladı ve biz yerelde belediyeleri devamlı kazanıyorduk. 2016'nın son aylarında ise kayyım politikalarıyla halkın iradesi gasp edilmeye başladı. Bismil Belediyesi’ne de 2017'nin Şubat ayında kayyım atandı ve ondan sonra da kayyım irade gaspını sürdürdü.
Nisan’da mazbatayı aldığımızda halkımızla beraber belediyenin önüne geldiğimizde, gerçekten o duvarlarda, içeriye girdiğimizde, 8 yıllık tahribatı gördük. Halkımızın iradesinin nasıl gasp edildiğini gördük. Personelden içerideki işleyişe kadar her şey büyük bir yıkıma uğramıştı. Kayyım yönetimi her ne kadar "bir şeyleri başardık" dediyse de halkımız iradesine sahip çıktı ve 31 Mart’ta bu gaspa son verdi.
Göreve geldiğimizde Bismil Belediyesi’nin tam 9 milyon lira borcu vardı. 16-17 milyona yakın da 2017 sürecinde işten çıkarılan arkadaşlarımızın tazminatları içeride bekliyordu. Toplamda 75 milyonun üzerinde bir borçla karşılaştık. Biz gelir gelmez, her iki eş başkan olarak oturduk ve öncelikli olarak işten atılan ve özlük haklarını tazminat yoluyla kazanan arkadaşlarımızın tüm ödemelerini yaptık.
Daha sonra belediyenin mevcut bazı resmi borçlarını ödemeye başladık. Biliyorsunuz, bankalar kanalıyla bazı borçlar doğrudan kesiliyor. Şu anda yaklaşık 30 milyon liraya yakın bir borcumuz kaldı, diğerlerini ödedik. Önce işten çıkarılan arkadaşların borçlarını ödedik, ardından belediyenin kendi borçlarını yavaş yavaş ödüyoruz.
Tabii, bu borcu öderken hizmetleri de sürdürüyoruz. 31 Mart’tan sonra belediyeye gelen mevduatın, kayyım döneminde gelen mevduatla aynı olmadığını fark ettik. Ama biz yine de tüm sıkıntılara rağmen halkımızla beraber karar alarak gerekli hizmetleri sunmaya devam ediyoruz.
- Adaylık sürecinizde belirttiğiniz projelerden şu ana kadar hangilerini hayata geçirdiniz? Bu projelere ek olarak yeni projeleriniz oldu mu?
31 Mart'tan sonra göreve geldiğimizde, halkımızla beraber aldığımız kararlarda Bismil için acil olan sorunları belirleyerek hizmetleri ortaklaştırdık. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket ederek klasik belediyecilik anlayışının ötesine geçtik. Yıllardır hizmet gitmeyen köylerimize hizmet götürdük.
Birçok kişi Bismil’in sınırlarını tam olarak bilmez. Bizim sınırımız Batman'ın Gercüş ilçesinden başlıyor. Eş Başkan Mizgin ile beraber gittiğimizde, köylerin üstyapı çalışmalarını yapıyorduk. Kilitli parke taş döşemesi, çocuklar için oyun parkları yapımı gibi hizmetleri hayata geçirdik. Gittiğimiz bir köyde köylüler bize şöyle dedi: “Atatürk’ten sonra bu köye gelen ilk yöneticiler sizsiniz.” Bu söz bizi çok duygulandırdı. Yıllardır hizmet gitmeyen bu köylere, 4-5 yıl içinde Bismil Belediyesi’ne katrilyonlarca para gelmesine rağmen halkımız hiçbir hizmetten faydalanamamıştı.
Şu an 123 muhtarımız, 88 mezramız var. Mevcut hizmetlerimizin %95’ini ulaştırmış bulunuyoruz ve çalışmalarımız devam ediyor. Araçlarımız sahada hizmet veriyor.
Eğer kültürel ve sosyal belediyecilik açısından bakarsak, kayyım döneminde mevcut bütün kurumlar kapatıldı. Kayyımın atanma nedenlerinden biri de zaten ekonomik nedenlerin yanı sıra, toplumu hedef alan bir müdahaleydi. Halkın içinde yaşayan, kadın öncülüğünde olan kurumlarımız vardı; gençlik merkezlerimiz, kültür merkezlerimiz, eğitim destek birimlerimiz ve kreşlerimiz bulunuyordu. Kürtçe eğitimler verilen merkezlerimiz vardı. Kayyımların gelişiyle bunların hepsi kapatıldı. Kayyım sistemi, sadece ekonomik nedenlerle değil, sosyal dokuyu bozmak için getirildi.
Biz göreve geldikten sonra, halkımızın hizmete ne kadar susamış olduğunu gördük. Kayyım döneminde altyapıdan üstyapıya, içme suyundan köylere kadar hiçbir hizmet gitmemişti. Mevcut yönetim, yalnızca kendilerine yakın olan köylere hizmet götürmüştü. Oysa Bismil, 25-26 ilden büyük bir ilçe. 202 köyümüz var, mezralarla beraber 3 büyük beldemiz bulunuyor. Şehir merkezi de buna dahil.
1999 yılında ilk yerel seçimleri kazandıktan sonra Bismil’de acil olarak altyapı çalışması yapılması gerekiyordu. O dönem, belediye başkanımız Salih Yalçınkaya zamanında altyapı ve içme suyu çalışmaları yapıldı. O dönemde merkezin nüfusu 40.000-50.000 civarındaydı, ancak şu anda sadece merkez nüfusu 90.000’e ulaşmış durumda. Bu nedenle, klasik belediyecilik kapsamında acilen altyapı ihtiyacımız var. İçme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu tahliye sistemlerine yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor.
Halkçı belediyecilik anlayışıyla da kültür ve sanat alanında büyük bir tahribat yaşandı. Bu nedenle toparlanma sürecine girdik. Şu anda kültür ve sanat merkezimizi kurmaya başladık, inşaat aşamasında. Tamamlandığında kültür ve sanat merkezimizi açacağız. Kadın çalışmaları kapsamında ise kadın merkezimizi kuruyoruz, bitmek üzere. Gençlerimize yönelik hem kültür-sanat alanında hem de gençlik merkezimiz aracılığıyla faaliyetlerimizi yeniden başlatacağız.
Son 8 yıldır gençliğimizin yoz bir yaşama itildiğini görüyoruz. Onları bu yoz yaşamdan kurtarmak için çabalıyoruz. Tabii ki bu zaman alacak, ama biz inançlıyız ve kararlıyız. Gençlerimizi onlara dayatılan bu yoz hayattan kurtaracağız.
- İlçenin mevcut sorunları nelerdir? Acilen çözülmesi gereken sorunlar hangileridir?
Tabii, yani engelsiz bir hayat düşünülemez. Siyaset ya da hizmet anlamında 31 Mart seçimlerinden sonra tüm Türkiye’de e-belediyelere, işte kurum olarak tebliğ edildi. Tabii mevcut siyasal iktidara muhalif ya da diyeyim şey olan belediyelere ama kendi belediyeleri için öyle bir şey geçerli değil. Şimdi en ufak bir alımda bile ya da bir eşya, bir hizmet aracı bir şey aldığımız zaman direkt çevre ve şehircilikten izin almamız lazım artık. Çevre Şehircilik bu kayyumdur, yani bürokratik bir kayyım. Tamam fiili bir kayyım değilse de bürokratik bir kayyımdır, elimize ayağımızı bağlamak içindir, hizmet yapamamak, yaptırmamak içindir. Sonra yarın çıkacaklar diyecek: "İşte sizin belediyelerimiz hizmet yapmadı size," ama demiyor. Ben onların önlerini tedbirlerle, tasarruf tedbirleriyle, "İşte hizmet yapamazsınız," diyor. Bismil Belediyesi 123.000 nüfusu var, 202 köy, 3 beldesi var. Şu anda bizim mevcut iki kamyonumuz var ve müracaat ettik. Acil olarak biz aciliz, ya kamyon ihtiyacımız var, iş var. Çünkü sonuçta belediye her türlü hizmeti sunan bir birimdir, kurumdur. Yolundan tutun, sağlığından tutun, ulaşımından tutun, kanalizasyonundan, üst yapısından, içme suyundan, sosyal aktivitesinden, kültür sanatından sorumlu bir belediyedir. Şey, sorumlu bir kurumdur ve bu hizmetleri yapabilmek için gerçekten belediyelerin güçlü olması lazım, hem mevduat anlamında hem iş makineleri anlamında, her anlamda güçlü olması lazım. Ama gel gör ki, işte tasarruf tedbirleriyle bütün önümüz tıkanıyor. Yani ufak bir şekeri bile almaya kalkınca, Şehircilik Müdürlüğü'nden izin almamız lazım. Ha bu tedbir kararı vardı diye biz de oturmuyoruz. Yani o zaten bizi partimizin hiçbir şeyine uymaz. Yani ve biz ona rağmen de tüm hizmetleri halkımıza ortak hizmet anlamında aldığımız kararların hepsinde halkımızı katıyoruz. Çünkü biz halkın içinden geliyoruz, biz halkız. Yani tamam belki 120.000 nüfuslu bir ilçenin belediye meclisi, ama biz halkın içinden gelmişiz, halkımız bizim için esastır. Kadın öncülüğünde toplumumuzun daha güzel bir yere gelmesi için elimizden gelen her şeyi halkımızla beraber yapacağız, bilsinler, önceliğimizdir. İşte bu sıkıntıları yaşıyoruz. Gerçi 8 yılda yapamadıkları hizmeti şu anda biz yaptık bile. Bu 9 ay süresinde biz yaptık. İnandığınızda 40 yıldır, 40 yıldır bizim burada, yani hani din anlamında işte mezhep anlamında, bölgenin hepsinde mesela Alevi vatandaşlarımızdan kardeşlerimizdir. Yani hep beraber yaşıyorduk. Tabii zamanında oraya göç ettiler. Şimdi burada 50 yıldır burada kendilerini, hala bile Almanya'dan işte cenazeleri olsun ya da dini ibadetleri için geliyorlar. Bir yolları yoktu 8 yıl boyunca, mesela müracaatları var bize, gösterdiler. İşte biz Kaymakam, işte o zaman kavimi buydu, müracaat ettik, herhangi bir şey yapmadı. Gelir gelmez ilk işimiz onların yolunu yaptık. Yani biz hem sosyal belediyecilik anlamında, aslında biz dinlere, kültürlere, hiçbir şeye kesinlikle eşit davranan ve onları el üstünde tutan partimizin paradigmasıdır. Yani biz mecburuz yani halkımıza sahip çıkmaya. Dini, dili, rengi bizim için önemli değil. Biz 31 Mart’a kadar Bismil’in 1.7532 oyuna talip dik ama 31 Mart’tan sonra 123.000 nüfuslu bir ilçenin belediye eş başkanlarıyla anlamında da sorarlar, işte hani onların zihniyeti öyle der ya bazen vardı defterde diyorduk işte, "Siz işte oy vermemişsiniz, oy vermemişsiniz, hizmet yok." Biz ise zaten böyle bir kavramlar bizim yanımızda olamaz, halkımız bizim için birdir. Olabilir düşüncesi de farklı olabilir ama bizim halkımızdan bizim bizden başka birimize sahip çıkmaz. Yani biziz, mecbur birimize sahip çıkmamız lazım. Fikri, zikri ne olursa olsun eşit. Çünkü partimizin, partimizin kuruluşu ahlak ve vicdan temeli üzerindedir ve biz de ahlaklı ve vicdanlı olmamız lazım. Hizmetlerimizi de bu doğrultuda yapıyoruz.
Sayın Tanrıkulu, teşekkür ederiz çalışmalarınızdan başarılar dileriz. Bir başka röportajda görüşmek dileğiyle.
Ben teşekkür ediyorum tekrardan geldiğiniz için, bizi dinlediğiniz için, hem ziyaretiniz için hem de böyle bir olanağı ilk bizim için de sunduğunuz için teşekkür ediyoruz. Gazetecilik hayatınıza başarılar dileriz. Her zaman biz de doğru ve dürüst gazeteci medyanın yanındayız. Tekrar hoş geldiniz diyoruz. Baş göz üstüne geldiniz, sağ olun.
Ötekilerin Gündemi olarak bir sonraki röportajımızda esnafın ve halkın görüşlerine yer vererek, bu meseleyi daha geniş bir perspektifle ele almayı hedefliyoruz. Görüşmek üzere!
Röportajımız YouTube kanalımızda yayında!
İzlemek için: https://youtu.be/RZYvXQK9V4k tıklayın!
Yerel yönetimle ilgili önemli tartışmaların daha geniş bir kitleye ulaşması için desteğinize ihtiyacımız var. Kanalımızı paylaşarak, videolarımızı beğenerek ve abone olarak bize destek olabilirsiniz.
Ayrıca, "Katıl" butonu ile aylık 10 TL katkıda bulunarak dayanışmamıza güç katabilirsiniz. Desteğiniz, bu önemli konuların daha fazla insana ulaşmasını sağlayacaktır.
Şimdiden duyarlılığınız için teşekkür ederiz!