HABER MERKEZİ - Mah Şeref Xanim, bilinen ilk Kürt tarihçi kadın. Yaşamı boyunca edebiyata duyduğu ilgiyle şiirler, gazeller kaleme alan Mah Şeref, “Mestûre Kurdistanî” olarak da biliniyor.

Mah Şeref Xanim (Mestûre Erdelanî-Mestûre Kurdistanî), Zagros eteklerindeki Erdelan mirlerinin başkenti Senendec şehrinde 1805 yılında aristokrat bir ailenin kızı olarak doğar. Kürdistan Veziri Ebu’l Hasan Bey’in kızı olan Mah Şeref, babası ile birlikte seyahatlere çıkar, babası kızının tarihi yerleri ve eserleri görmesini sağlar. Sanata ve edebiyata yatkınlığı olan Mah Şeref, ilk eğitiminin ardından Arapça ve hüsn-i hat öğrenir, dinî ilimler ve edebiyat alanında kendini yetiştirir.

Erdelân Emirliği'nin son güçlü yöneticisi kabul edilen Emânullah Xan'dan sonra yerine geçen oğlu Husrev Xan (Nâkâm), Rus-İran savaşı sırasında Ruslara yardım eden ve kendisini görevden almak isteyen bazı ağalarla birlikte Mah Şeref’in babasını da hapse attırır. Ancak Ebu’l Hasan Bey’in suçsuz olduğu anlaşıldıktan sonra 1826 yılında kızı Mah Şeref ile evlenir. Mah Şeref, saray ve teşrifattan sorumlu "vezîre-i enderun" unvanıyla görev yapar.  

Diplomatik faaliyetlere katılır

Mah Şeref, eşi ile bütün seyahat ve diplomatik faaliyetleri birlikte yaptığı için bu alan ona tarih ve edebi yazında kullandığı kaynak ve malzeme toplamasına yardımcı olur. Husrev Xan eşinin kendini geliştirmesine ve edebiyata duyduğu hayranlıkla eşini destekler. Zamanı boş geçmiyordu Mah Şeref’in. Şiirlerini Kürtçenin Silêmanî ve Sîne’de kullanılan Goranî (Hewramî) lehçesi ile kaleme alan Mestûre, birçok yazar ve şaire ilham olur. Şiirlerinde “örtülü” anlamına gelen “Mestûre” mahlasını kullanır.

Mah Şeref Xanim ayrıca, risaleler ve mutekadatlar da yazar. Yazdığı kitap, dergilere hazırladığı edebi makaleler ve şiirleriyle, İran’da ilim ve edebiyat alanında ün yapar.

Sürgün yolları

Husrev Xan 1835 yılında vefat ettikten sonra yerine 11 yaşındaki oğlu Rızâ Kulı Xan geçer, yönetime de babasının Mah Şeref'ten 4 yıl önce evlendiği annesi, Kaçar Feth Ali Şah'ın kızı Hüsn-i Cihân Xanım (Vâliye Xanım) geçer. Rızâ Kulı Xan, Hasan Han Sâlâr'ın başlattığı bir isyan için Kaçar şahının yardım talebine karşılık vermeyince şah bölgeye vali tayin edip yönetimi bu aileden alır. Rızâ Kulı Xan, Tahran'da hapse atılır. Mah Şeref Xan dâhil yaklaşık 2 bin kişiden meydana gelen ailesi ve yakınları da bölgedeki Merîvan şehrine sürülür. Aile 1847 yılında Irak'taki Bâbânlar Emirliği'ne sığınır ve Şehrizor köylerine dağılır. Mah Şeref Xan, amcası Mirza Abdullah Revnak ve halasının oğlu Hüseyin Kulı Xan ile birlikte Bâbânlar Emirliği'nin merkezi olan Silêmanî’ye yerleşir.

2 bin gazelin yer aldığı eseri yayınlanır

Mah Şeref Xanim, Gorani ve Sorani lehçeleri ile Farsça 20 bin beyitlik şiir Divanı yazar. Bu divanındaki bir şiirinde eşi Husrev Xan’a yönelik gazel de yer alır. 1886 yılında 2 bin gazelin yer aldığı eseri Tahran’da yayınlanır. Kürdistan’da iç savaşların yoğunlaştığı dönemde bir an durmaz Mah Şeref ve kendisini kapatarak devamlı yazar. Ancak bu kez şiir değil… Kürdistanlı Erdelân Mirliği’nin tarihini, en azından ulaşabildiği veriler çerçevesinde bir bölümünü kâğıda döker. Mah Şeref Xanim uzun bir sürede tamamladığı bu esere, “Tarihi Kurdistan” adını vererek yayımlar. Yaşadığı çağda Ortadoğu’nun tek kadın tarihçisi olan Mah Şeref, kitabını Mestûre Kurdistanî ismi ile yazar.   

Kürt ve Kürdistan tarihini araştırır

Tarih kitabı dışında da Kürt tarihi üzerine de çeşitli araştırmalar yapan Mah Şeref, “açık bir zihinle ve eleştirel bir yaklaşımla” Kürt ve Kürdistan tarihini yazma uğraşına girer. Bunların yanı sıra Erdelan Mirliği’de önemli görevlerde bulunan Mah Şeref, kendisinden önce yazılan tarihi eserleri inceleyerek kendi tarzını ortaya çıkarır.  Sade ve akıcı bir üslupla yazmasının yanı sıra şairane ruhunun da eserlerine etki ettiği görülür.

İlk Kürt tarihçi kadın

İlk Kürt tarihçi kadın olması yanında Ortadoğu’daki ilk tarihçi kadınlardan biri de olan Mah Şeref, "Mestûre" mahlasıyla Farsça ve Kürtçe şiirler yazar, devrin meşhur Kürt şairlerinden Molla Abdürrahîm Mevlevî ile tanışır, Yağmâ-yi Cendaki ve Molla Hızır Nâlî gibi şairlerle irtibat kurar. Mah Şeref Xan'ın özlü, duygu yüklü tabiat tasvirleri, musiki ve edebî sanatlarla süslü, dindar kişiliğini yansıtan şiirleri çokça tutulur. Birbirlerine kasideler yazdıkları şair eşi Husrev Xan'ın ölümünün ardından mersiyeler yazan Mah Şeref’in, “Mu’cemu’l-udeba” isimli başka bir kitabı daha bulunmakla birlikte yayınlanmamıştır. “Akaid Ve Şeriat” kitabında ise Şafii mezhebe göre İslam kural ve ibadetleri üzerine yazar. Bu kitabın, döneminde bir kadın tarafından yazılmış olması, ayrıntılı bilgi içermesinden dolayı çeşitli defalar yayınlandı.  

Hat sanatı

Mah Şeref, resim ve çizim yeteneğiyle yazılarında, edebi içeriğin yanında nestelik ve şikeste tarzlarında olağanüstü hattatlık örnekleri sergiler. Tüm zorlu zamanlara rağmen, yıllar önce başladığı beyitlerini yazmayı, soluk aldığı son ana kadar sürdürür. 

Mah Şeref Xanim, Hicri takvime göre 1264 yılında, Miladi takvime göre 1848 yılında, bazı kaynaklara göre de Aralık 1847 yılında vebaya yakalanarak yaşamını yitirir. Zorunlu göç sonucu doğduğu topraklardan ve dostlardan uzak bir yerde Sayvana Tepesi eteklerine defnedilir. 

(JINNEWS)

Editör: Haber Merkezi