HABER MERKEZİ - Kanıyla hastalara şifa, ölülere hayat veren, güzelliğiyle tanrıları kendine âşık eden tanrıça Medusa, bakışlarıyla insan ve hayvanları taşa çevirir.

Yunan mitolojisinin en hüzünlü anlatılarından biri olan Medusa efsanesi hakkında birbirinden farklı anlatımlar mevcuttur. En fazla kabul gören efsaneye göre, büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Medusa, cezalandırılarak çirkin bir canavara dönüştürülmüştür.

Medusa, evrenin sayısız tanrı tarafından yönetildiği bir dönemde, kâinatın en güzel kadını olarak kabul edilir. Öyle büyüleyici bir güzelliği vardır ki tüm tanrıların dikkati daima onun üzerindedir. O da kendini tanrılara adayarak iki kız kardeşiyle birlikte baş Tanrı Zeus'un en sevdiği kızı zekâ Tanrıçası Athena’ya ait bir tapınakta yaşamaya başlar.

Ölümlü tanrıça

Phorcys ve Ceto’nun kızları olan bu üç kardeş arasında sadece Medusa ölümlüdür. Athena, kendisinin daha güzel ve zeki olduğunu düşündüğü için Medusa’nın tapınağa gelmesi onu hiç korkutmamıştır.

Athena’nın eşi denizlerin tanrısı Poseidon, kâinatta var olan herkes gibi Medusa’nın güzelliğinden etkilenir. Ancak ölümlü olan Medusa’ya ilgisi öğrenilirse küçümseneceğini düşünür. Bu nedenle duygularını uzun bir zaman kimseye belli etmez. Poseidon, dünyalar güzeli Medusa’ya o kadar âşık olur ki artık gözü ondan başka hiç kimseyi görmez. Kimselere bir şey söylemese de baş tanrı Zeus, onun Medusa’ya olan tutkusunun farkındadır.  Bir gün gizlice tapınağa giden Poseidon, zorla Medusa’ya sahip olur. Athena’nın bu durumu öğrenmesi ise fazla zaman almaz.

Athena’dan unutulmaz ceza

Poseiodon’un başka bir kadına âşık olması Athena’yı öylesine öfkelendirir ki ikisine de unutamayacağı bir ceza vermek ister. Bunun üzerine Medusa’yı cezalandırmak için onu ve diğer iki kardeşini Gorgon’a (Yunan mitolojisinde keskin dişli, saç yerine başlarında canlı yılanlar olan, gözlerine bakanı taşa çeviren dişi canavarlardır)  çevirir. Bütün kâinatı etkileyen Medusa’nın yüzüne artık kimse bakmaz olur. Bununla yetinmeyen Athena, üç kardeşi yeryüzünün en kuzey ucuna Hyperborea’ya sürgüne gönderir. 

Medusa’nın kesik başı

Bu arada, Perseus’un annesi Danae’ya sevdalanan kral Polydektes aşkına karşılık bulamaz. Perseus çok geçmeden bu durumu fark eder ve annesinin yanından ayrılmamaya karar verir. Kahramanlığı ve yiğitliği ile herkesin hayranlığını kazanmış olan Perseus’dan çekinen kral şiddete başvuramaz ve Perseus’un oradan ayrılması için bir plan hazırlar. Perseus’a Oenomaus’un kızı Hippodameia’ya talip olduğunu ve onu babasından istemek için diğer taliplerden daha fazla hediye götürmek zorunda olduğunu söyler. Perseus ise mademki annemden vazgeçerek Hippodameia ile evlenmek istiyorsun sana istediğin hediyeyi sunacağıma söz veriyorum. Bu, Gorgon Medusa’nın kesik başı olsa bile der. Polydektes ise bu hediyenin bütün hediyelerden daha değerli olacağını belirterek bunu kabul eder.

Medusa’nın bakışlarından taşa dönmüş insan ve hayvanlar

Perseus’un Kral Polydektes için Gorgon Medusa’nın kesik başını hediye olarak getirmesi gerektiğini öğrenen Athena ise Medusa’ya duyduğu öfke ve düşmanlıkla Perseus’a yardım etmeye karar verir. Perseus’a, Medusa’yı kız kardeşlerinden ayırt edebilmesi için önce Üç Gorgon’un heykelinin bulunduğu Samos’daki Deikterion şehrine gitmesini ve Medusa’yı bulduğunda ise onunla göz göze gelmemesi gerektiğini tembihler. Bunun dışında Hermes’ten Medusa’nın başını kesmek için tırpan ve Stygia Nymphalarından (perilerinden) da kanatlı bir çift sandalet, kesik başı koyacağı sihirli torbayı ve Hades’in sahip olduğu görünmezlik miğferini alır.

Gereken her şeyi alan Perseus, tanrıçanın söylediği yerde Medusa ve kardeşlerini bulur. Etrafta Medusa’nın bakışlarından taşa dönmüş ve yağmurdan aşınmış bir yığın insan ve hayvanın arasından geçer ve Gorgonlar arasında Medusa’yı kolayca bulur. Athena’nın tuttuğu zırha bakarak Medusa’nın bakışlarından etkilenmeyen Perseus,  Medusa’nın başını vücudundan ayırır.

Medusa'nın gövdesinde ayrılan Pegasus ve Chrysar

Başı kesildiği anda Medusa'nın Poseidon'dan olma çocukları Pegasus ve Chrysar gövdesinden ayrılırlar. Athena, denizler tanrısı Poseidon'dan olma bu iki kardeşi kendisine köle yapmaya karar vererek kardeşlerden Chrsyar'ı iyi bir savaşçı olacağını düşünerek kendisine, kanatlı beyaz bir at olarak doğan Pegasus'u da Korinthos şehrinin kralı Glaukos'un oğlu Bellerophone'e verir.

Atlas sarayı ile taşa döner

Perseus geri dönüş yolunda Titan Atlas’ın sarayına gelir. Ancak ona çok kötü davranıp sarayından kovan Atlas gösterdiği düşmanlığın cezasını da ağır öder. Perseus torbasından çıkardığı Medusa’nın kesik başını ona gösterir göstermez Atlas sarayıyla beraber bir dağa dönüşür.

Medusa’nın başı Athena’nın kalkanında

Sonunda annesinin bulunduğu Seriphos’a gelen Perseus yokluğu sırasında kral Polydektes’in Oenomaus’un kızıyla evlenmediğini ve bunun kendisine yapılan bir oyun olduğunu anlar. Bu sırada annesi Danae kralın zorbalıklarından kaçıp kurtulmak için bir tapınakta saklanmıştır. Daha sonra Perseus kral ve arkadaşlarının bulunduğu odaya girerek söz verdiği gibi Gorgon Medusa’nın başını getirdiğini ve krala sunabileceğini söyler. Perseus odadakilerin alaylı bakışları arasında sihirli torbadan çıkardığı kafayı göstererek herkesi taşa çevirir. Daha sonra ise Medusa’nın kesik başını Athena alarak kalkanının ortasına koyar.

Kanı şifadır

Anlatılanlara göre, büyük hekim Asklepios, Medusa’nın kanını tedavi için kullanmaktaydı. Hekimliği babası Apollon ve Pelion Dağı’nda oturan Kentaurus (yarı at yarı insan) Kheiron (Heiron)’dan öğrenen Asklepios, sadece hastaları iyileştirmekle kalmayıp Tanrıça Athena’nın verdiği Medusa’nın kanıyla ölülere tekrar hayat bile verebiliyordu. Gorgonlardan Medusa’nın vücudunun sağ tarafındaki damarlardan akan kan ölüleri diriltecek şifaya sahipken, sol tarafındaki kan ise insanları birkaç saniyede öldürebilecek kadar kuvvetli zehir içermekteydi. Medusa’nın şifalı olan sağ tarafındaki kanla ölüleri dirilten Asklepios, Artemis’in boğularak ölen sevgilisi Hippolytos’u canlandırmıştır.

Ayrıca Athena’nın bir zamanlar iki ayrı şişeye koyarak altından kemerle vücuduna bağladığı kandan, şifa ve ölüm getiren iki damlayı Hephaistos’dan dünyaya gelen oğlu Erikhthonios’a verdiği de anlatılır.

(JINNEWS)

Editör: Haber Merkezi