HABER MERKEZİ - Kadınları hem cinsel nitelikleri hem de akıllarıyla erkeklerle eşit seviyede tutan ve kadın-erkek eşitliğini savunan Tullia d’Aragona, bu anlamda Avrupa Aydınlanması öncesi önemli düşünürlerinden olur.

Rönesans dönemi kadın yazarlarından olan Tullia d’Aragona, 1510 yılında italya’da doğmuş bir filozof. “Aşkın Sonsuzluğu Üstüne Diyalog” isimli eserinde Plâtoncu bir yaklaşım ile sonsuz aşk üzerine düşüncelerini dile getiren Tullia d’Aragona’nın metinleri, kadınların özgürleşmesinin tarihçelerinden sayılır. İyi bir eğitim alan Tullia d’Aragona, cadı ve benzeri suçlamalar ile karşı karşıya kalmış fakat bu gerekçeyle yargılanmaz. 

Yaşamı boyunca, zamanının en iyi kadın yazar, şair ve filozoflarından biri olarak görülür. Dönemindeki ve ardılları olan ünlü erkek filozoflardan birçoğunu etkileyen Tullia’nın çalışmaları, kadınların erkeklerle eşit olmasını sağlar. Şöhreti ve başarısı onu Rönesans’ın önemli şairlerinden biri haline getirmiştir. Yaptığı çalışmalar, yazdıkları edebi eserleri sayesinde ünlü şairlerle arkadaşlık etme fırsatını yakalamıştır. Tullia, 30 yaşındayken Venedik’e taşınmış ve burada şair Bernardo Tasso ile arkadaşlık eder.

Kitabı türünün ilk örneği olur

Tullia d’Aragona, “Aşkın Sonsuzluğu Hakkında Diyaloglar” isimli eserini 1547 yılında yazar. Neo-Plâtoncu bir kadının cinsel ve duygusal özerk iddiası olarak başlangıçta İtalya’nın Venedik kentinde yayınlanan bu roman, Rinaldina Russell ve Bruce Merry tarafından 1997 yılında İngilizce olarak tercüme edilir. Bu felsefe kitabı, türünün ilk örneğidir. Bu çalışma, Rönesans’ın yükselişi sırasında kadınlara kısmi bir özgürlük alanı sağlanmasının ve kadınların elde ettiği bu küçük özerkliğin var olduğu dönemde ortaya çıkar.

Erken dönem İtalya Rönesansının yazarlarından olan ve 1418 –1466 yıllarında Venedik’te yaşayan İsotta Nogarola‘dan sonra İtalya’da ortaya çıkan en önemli düşünürlerdendir. Tullia’nın yaşamı boyunca, her türlü şehvetli deneyimlerin kutsal sayıldığı düşünülüyordu ancak Tulia çalışmalarında tüm cinsel güçlerin kontrol edilemez ve kusursuz olduğunu ve manevi ihtiyaçlarla birleştirildiğinde ahlaksız sevgiyi yarattığını savunur.

Eserleri İtalyanca olarak yayınlanır 

Tullia, kadınları hem cinsel nitelikleri hem de akıllarıyla erkeklerle eşit seviyede tutmakta ve erkek kadın eşitliğini savunur. Bu anlamda Avrupa Aydınlanması öncesi önemli düşünürlerinden olur.

Tullia d’Aragona, Venedik ve Floransa’dan sonra doğmuş olduğu şehir olan Roma’ya dönmüş ve 1556 yılında Roma’da ölür. Ölümünden sonra, eserleri 1552, 1694, 1864, 1912, 1974, 1975 ve 1980 yıllarında İtalyanca olarak yayınlanır. Tullia d’Aragona’nın çalışmaları, Chicago Üniversitesi’nde “Erken Modern Avrupa’daki Diğer Sesler” başlığı ile ele alınır.

(JINNEWS)

Editör: Haber Merkezi