ANKARAÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: “Kadın Mücadelesi Her Yerde” kampanyasının bitişinde konuşan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Bu umudumuzu, bu zılgıtlarımızı, bu yan yana oluşumuzu bitiremeyeceksiniz” dedi.


Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi tarafından 8 Haziran’da başlatılan “Kadın Mücadelesi Her Yerde” kampanyası Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Kuğulu Park’ta yapılan açıklamayla sona erdi. HDP’li kadınların toplanması öncesi park polisler tarafından ablukaya alındı. Etkinliği birçok yerden gelen kadınların bir kısmı alana alınmadı.


ANNELERDEN KÜRTÇE EZGİ


Polis ablukasında başlayan etkinliğe Barış Anneleri yöresel kıyafetlerle katıldı. Polis engeli dolayısıyla alana girmek için bekleyen anneler Kürtçe ezgiler seslendirildi.


“Têkoşîna Jinê Li Her Derê ye/(Kadın Mücadelesi Her Yerde“ pankartı arkasında bir araya gelen kadınlar “Hep Birlikte”, “Jin, Jiyan Azadi”,  “Eş başkanlık mor çizgimizdir” ve “Kadın cinayetlerini acil önle” dövizleri taşıdı. “Kadınlara şimdi özgürlük zamanı”, “Eşbaşkanlık Mor Çizgimizdir” yazılarının olduğu yeleklerin giyilmesine izin verilmemesi üzerine kadınlar ellerinde taşıdı.


Yapılan tüm engellemelere rağmen kadınlar Kuğulu Park’ta açıklama yaptı. Açıklamada konuşan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, kampanyayı Ankara’da başlattıklarını hatırlatarak, “’Kadın Mücadelesi Her Yerde’ diyerek koyulduk yola. Bizi yok sayanlara; irademizi tanımayanlara; şiddete, tacize, tecavüze, çocuk istismarına göz yumanlara; İnfaz Yasası ile hırsızları, tecavüzcüleri, çeteleri, uyuşturucu baronlarını salanlara; kentlerimizi erkekleştiren kayyımcı zihniyete; eşbaşkanlık sistemimize darbe yapanlara; yaşam alanlarımızı HES’lerle yok edenlere; bizlerin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmak istenmesine karşı sesimizi yükseltmekti amacımız” dedi.


‘ÖFKEMİZİ İSYANA DÖNÜŞTÜRDÜK’


İstanbul'dan Diyarbakır'a, Dersim'den Antalya'ya, Manisa'dan Van'a, Ağrı'dan Muğla'ya ülkenin her yerinde kadınlarla bir araya gediklerini aktaran Taşdemir, “İstanbul'da Figen olduk, Dersim'de Gülistan, Diyarbakır'da Rojbin, Ağrı'da Ceylan, Muğla'da Pınar olduk. Bizi tanımayanlara, irademizi yok sayanlara karşı sokakları mora boyadık; bize işkence yapanlara buradayız dedik, bizi katledenleri aklayanlara sesimizi yükselttik, öfkemizi isyana dönüştürdük” diye belirtti.


‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİYLE BİRKEZ DAHA SÖZLEŞTİK’


Taşdemir, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Kadın Mücadelesi Her Yerde dedik, geçtik direksiyon başına sürdük Mor Konvoyumuzu Kandıra’ya. Coşkumuzu, heyecanımızı Sebahat ile Figen ile Gültan ile Gülser ve diğer tüm tutsak kadın arkadaşlarımızla paylaştık.  Bize şiddet uygulayanları serbest bırakanlara karşı Mor Kurdele eylemleri yaparak isyanımızı haykırdık; kadına, çocuğa, doğaya, topluma düşman; hırsıza, çeteye, mafyaya dost infaz yasasına itiraz ettik. Aldık Mor mikrofonumuzu elimize, katledilen kadınlar ile tutsak kadınların sesi olduk, mor ve beyaz balonlarımızı demokratik siyaset yürüttükleri için tutsak edilen ve erkek şiddeti sonucu katledilen kadınlar için uçurduk.”


Taşdemir, “Kadınlara gözaltında işkence uygulayanları ve işkencecileri aklayanları sokaklarda, meydanlarda teşhir ettik, ‘Hakikate yürüyen kadınlar, sizin baskı ve işkence politikalarınıza boyun eğmeyecek’ diye haykırdık. Yılmadan, gece gündüz demeden mahallede, sokakta, Meclis’te, fabrikada, evde, işte yaşamın her alanına kadın rengini verdik, ‘Direnişimiz Mordur’ dedik. Kadınlarla okuma etkinlikleri düzenledik, bir araya gelerek dayanıştık. Mücadeleyle kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’yle bir kez daha sözleştiğimizi, sahada ileriye götüreceğimizin sözünü haykırdık. Çünkü bunun özgürlüğe götüren bir mücadele ve direniş çizgisi olduğunu biliyorduk” ifadelerini kullandı.


‘KADIN DAYANIŞMAMIZI BÜYÜTTÜK’


Kadınlar olarak dayanışmanın, darbeci zihniyete ve kadın düşmanı politikalara karşı ortaklaşmanın önemine tanıklık ettiklerini söyleyen Taşdemir, şöyle devam etti: “Eve kapatılmak istenen, emeği sömürülen, ev içi şiddete maruz kalan kadınların itirazlarını dinledik. Biz Kadınlar; yola çıkarken tüm saldırılara, müdahalelere, baskı ve gözaltı operasyonlarına rağmen özgürlük ısrarımızı, mücadele kararlılığımızı sürdürdük. Bu saldırılar, bir araya gelmemize engel olmadı, olmayacak. Bu yolda; AKP-MHP’nin erkek ittifakına karşı kadın dayanışmamızı daha da büyüttük, birbirimize ses, birbirimize nefes olduk.


Bu yolda bize rehber olan; gücümüzü, birlikteliğimizi, dayanışmamızı büyüten umudu heybemize koyduk. Çünkü biz biliyoruz ki tüm saldırgan, faşist, militarist, cinsiyetçi erkek anlayışlara rağmen bize çelik gibi irade veren, bizi yıldırmayan, bizi ayakta tutan karanlığın içinde göz kırpan umut ve mücadele azmimizdi.”


‘BARIŞ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’


Mücadelelerinin devam edeceği mesajını veren Taşdemir, barış, adalet, özgürlük demeye, kadına yönelik şiddet ve çocuğa yönelik tecavüze hayır demeye devam edeceklerini belirtti.


Taşdemir, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz biliyoruz ki korktukları; zılgıtlarımız, zeybeğimiz, halaylarımız, horonlarımız, dayanışmamız ve yüreğimizde taşıdığımız umudumuzdur. Bu umudumuzu, bu zılgıtlarımızı, bu yan yana oluşumuzu bitiremeyeceksiniz. Bilin ki; hayatlarımız rakamlardan, hayallerimiz gazete kupürlerinden ibaret değildir. Yaşamlarımızı elimizden almanıza izin vermemek için el ele tutuşuyoruz, omuz omuza aynı yolda yürüyoruz. Ve asla yalnız yürümüyoruz. Bilin ki; kazanılmış haklarımızı sizin insafınıza terk etmeye niyetimiz yok. Biz kadınlar birlikte güçlüyüz.”


Açıklama kadınların alkış ve zılgıtlarıyla son buldu.
Editör: Haber Merkezi