İSTANBULÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Zeynep Topal’ın kaldığı yaşam evinden alınarak katledilmesi sürecini değerlendiren Mor Çatı Gönüllüsü Ayşegül Özadak, sığınakların kadını koruyan konumdan aileyi koruyan pozisyona getirildiğini bunun değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Bingöl’ün Karlıova ilçesinde Osman Topal, evli olduğu Zeynep Topal’ı  (27) katletti. Eşinden gördüğü şiddetten kaçarak 2 ay önce İstanbul’a gelen Zeynep, Sultanbeyli Polis Karakolu’na başvurusu sonucu, bir yaşam evine yerleştirildi. İstanbul’a gelen Osman Topal, 1 hafta önce Zeynep’in hangi yaşam evinde kaldığını öğrendi, kendisini tekrardan Bingöl Karlıoava’ya götürerek, katletti.


Yaşananları değerlendiren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllüsü Ayşegül Özadak, haklarından faydalanmak için destek isteyen bir kadının daha sonra katledilmesinin üzücü olduğunu ve bu durumun kadınların öfkesini kat be kat artırdığını söyledi. Zeynep’in katledilmesinin cezasızlık politikasından bağımsız olmadığını dile getiren Özadak, sığınağın yerini fail ile paylaşan kişilerin de cezasız kaldıklarını bildikleri için bunu rahatça yaptıklarını söyledi.


‘YAŞAM EVİ YERİNİ BİLDİRMEK SUÇTUR’


İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın kadınlara yönelik şiddeti önleme amacını taşıdığını söyleyen Özadak, "Bilindiği üzere bu yasalar uygulanmadığı gibi ortadan kaldırılmak isteniliyor. Bunu yapan devlet kadınları değil fail erkekleri koruduğunu gösteriyor. Şiddet mağduru kadınların ilk başvurabileceği yerler sığınaklar da kadınları korumuyor. Failler rahatlıkla gelip ‘ben eşimin yerini öğrenmek istiyorum’ diyebiliyor. Onlarda yerini çok rahatlıkla verebiliyor” diye tepki gösterdi.


Yaşam evlerinin yerlerinin gizli olduğunu vurgulayan Özadak, “Bu yerlerin paylaşılması suçtur. Sığınakların yerleri teşhir edilerek suç işleniyor. Buralarda da erkek dayanışması kuruluyor. Erkekler bir birlerini koruyor. Kadınlar korunmuyor. Nasıl oluyor da kadın tekrardan şiddete maruz kalan erkekle gönderile biliniyor?” diye sordu.


‘RİSK ANALİZİ YAPILDI MI? 


Zeynep’in faille gitmek istemesi dahilinde bile yaşam evinin yasalar çerçevesinde önlem alması gerektiğini ifade eden Özadak şu çelişkilere dikkat çekti: “Zeynep’i faille gönderenler bir güvenlik planı yaptı mı? Risk analizi yapıldı mı? Zeynep daha önce de ölüm tehditleri alıyormuş. Can güvenliği risk altında olduğunu söylüyor. Dolayısıyla belli ki bir risk analizi yapılmamış. Ortaya çıkan sonuç fail erkek istediği zaman yeri tespit edebiliyor. Ve kadını alıkoyabiliyor. Sığınağı yönetenlerin kadınları korumaya odaklı çalışmadığını görüyoruz. Sığınaklar da kadınları şiddet faili erkeklerle uzlaştırıyor geri gönderiyor. Bunlar çok ciddi ve yapısal bir sorundur.”


Özadak, sığınakların yerini paylaşan ve gizliliği ihlal edenler hakkında yasal işlem başlatılmasını, sığınakla ilgili çelişkilerin giderilmesi, olayın aydınlatılmasını istedi.


‘SIĞINAKLAR HAKTIR, SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ’


Zeynep’in ölümüyle kadınların yaşam evlerine olan güvenlerinin de zedelenebileceği endişesini taşıdıklarını paylaşan Özadak, “Ne yazık ki biz de artık sığınakların güvenilir olduğunu söyleyemiyoruz. Çünkü bu yerler erkek egemen akılların işlettiği yerler haline geldi. Sığınaklar erkekleri ve aileyi koruyor. Var olan sorunlar ortadan kaldırılmalı, mevcut sistem iyileştirilmelidir. Kadınları güçlendiren ve koruyan yerler haline getirilmelidir” diye konuştu.


MA / Semra Turan 
Editör: Haber Merkezi