Batman’da 342 bin 111 seçmen için 366 okulda bin 124 sandık kurulacak. Ağırlıklı olarak Sason ve Gercüş ilçelerinde olmak üzere kentte kurulacak bu sandıklardan 65’i YSK tarafından taşındı. Kentte yapılan son seçim sonuçlarına bakıldığında bariz bir HDP üstünlüğü var.

7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP yüzde 72.6 oy alırken, AKP yüzde 18.2’de kaldı. 1 Kasım seçimlerinde ise HDP yüzde 68.2, AKP yüzde 28.4 oy aldı. Bu seçimde HDP 3 vekil kazanırken, AKP bir vekil çıkarabilmişti. Vekil sayısı 5’e çıkarılan kentte, HDP 24 Haziran için Feleknas Uca, Mehmet Rüştü Tiryaki, Necdet İpekyüz, Ayşe Acar Başaran ve Şükrü Baytar’ı aday gösterdi. Bölgenin diğer kentlerinde olduğu gibi, belirlenen adaylar üzerinden parti için tartışmalarla gündeme gelen AKP’de ise partinin kentteki tek vekili olan Ataullah Hamidi bu kez aday gösterilmedi. AKP adaylarından Ziver Özdemir, büyük bölümü HDP’ye destek veren Raman aşiretinden. Aynı aşiretten olan Sabri Özdemir, BDP’den Batman Belediye Eşbaşkanı seçilmesi sonrası yerine kayyum atanmıştı.

Yine Raman ailesinden iki dönem DYP’de milletvekilliği yapan Faris Özdemir’in bu seçimlerde Saadet Partisi’nden milletvekili adayı olması, AKP’nin bu aşiretten bugüne kadar aldığı oylarında bölünmeye yol açacak gibi. Halkın eğilimini anlamak için kentin sokaklarında turlamaya başlıyoruz. İşsizliğin açık bir fotoğrafı olarak kıraathanelerin gün ortası neredeyse tıka basa olduğu kentte, cadde ve sokaklar parti bayrakları ile donatılmış durumda. Ancak bariz bir HDP üstünlüğü olduğu daha ilk bakışta görülebiliyor. Cadde boyu ilerlediğimizde ayakkabı sandığının başında müşteri bekleyen Celil Acar (47) ile karşılaşıp, “İşler nasıl?” diye soruyoruz. Dediğine göre günde ancak birkaç kişinin ayakkabısını boyuyor.

İş bulamadığı için ayakkabı boyacılığı yapmak zorunda kaldığını belirten Acar, seçimler hakkında, “Herkes kendi vicdanı ile baş başa. Oyumuz belli, oyumuzu kendimize vereceğiz” diyor. Onun yanından ayrılıp, biraz daha ilerlediğimizde sıcaktan korunmak için ağaç gölgesindeki demirlere yaslanmış Aydın Sevgin ve Cemal Turan çıktı karşımıza. İkisi de eskisi gibi iş bulmakta zorlandıklarını söylüyor. Seçimleri sorduğumuz Sevgin’in yanıtı şu: “İnsanlar belki oylarının rengini belli etmiyor ama herkes çok net. Huzur istiyoruz. Huzur için de bu iktidarın değişmesi lazım.” Arkadaşı Cemal Turan ise, “Herkes bilsin ki Kürtler bu ülkede var. Buradayız, bu topraklardayız ve partimiz HDP’nin arkasındayız. Irkçı faşist düşünceleri destekleyecek değiliz.

Eskiden AKP’ye oy verenlerde dönüşüm var. 5 milletvekilliğini de alacağız” diyor doğrudan. Partilere ait seçim araçlarının dolaştığı caddelerde ilerlerken, karşımıza bu kez de ellerinde HDP bildirileri olan bir grup çocuk çıkıyor. Yoldan gelip geçen yaya ve araç sürücülerine bildiri dağıtıp, parti çıkartmalarını yapıştırmakla meşguller. Onlardan biri yeşil gözleriyle Neytullah. Henüz 12 yaşındaymış. Niye bildiri dağıttığını sorduğumda “Geleceğim için” diyor bir çırpıda. Babası son Newroz’da evlerine yapılan baskın sonrası gözaltına alınıp, tutuklanmış. Oturdukları bankta Neytullah’ın elinden bildiri alan Ayten İnan ve Leyla Orak ise atanamayan iki öğretmen. Girdiği mülakatı “siyaseten” geçemediğini belirten Leyla Orak’a, mülakat sırasında Tahir Elçi’nin ölümü ve onun cenazesinde polise taş atan çocuk hakkında ne düşündüğü sorulmuş. Orak, “Bu iktidar yapabileceği her şeyi yaptı bizlere. Bu gidişata artık dur demenin zamanı geldi. HDP’nin Meclis’te benim iç sesim olacağını düşünüyorum” diyor. Ayten İnan ise, “Bir öğrenci nasıl daha iyi eğitilir testine tabi tutulmak yerine siyasi görüşlerimiz üzerinden teste tabi tutuluyoruz” diyerek, mesleklerini yapmak istediklerini, ancak bunun için önce mevcut iktidarın değişmesi gerektiği fikrinde. Kentte düzenlenecek mitinge davet bildirilerinin dağıtımını takip ettiğimiz HDP’liler arasında yer alan ve bir yandan bildiri dağıtırken, diğer yandan elindeki mendili ile sık sık alnında biriken terleri silen yaşlı bir amca dikkatimizi çekiyor.

Adı İbrahim Küspet, yaşı 79. Yanına sokulup, “Bu yaşta bildiri dağıtmak zor olmuyor mu?” diye sorduğumuzda, “Hayır… Ciğerim yanıyor! O yüzden buradayım” diyor. Oğlu Zeynel, 1994’de “faili meçhul” cinayete kurban gitmiş. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile Başbakanı Tansu Çiller’in bugün çıkıp, AKP’ye destek vermesi geçen yılların dindiremediği öfkesini daha da büyütmüş. O yıllardan bugüne bir şeyin değişmediğini söyleyen İbrahim amcanın buna verdiği örnek ise Suruç’ta yaşananlar.
Editör: Haber Merkezi