DİYARBAKIR - Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, "Çöktürme Planı"nın bir parçası olduğunu belirttiği kayyımların, kadın, kültür ve dili hedef alan tekçi bir sistem olduğunu söyledi.

 Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin MA'nın sorularını yanıtladı; Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) yönetiminde olan belediyelere yönelik 11 Eylül 2016’da başlayan kayyım atamaları, Kürtlerin yerel yönetim deneyimlerine, kazanımlarına yönelik bir darbe olarak tarihte geçti. Bununla başlayan süreçte, toplam DBP yönetimindeki 96 belediyeye kayyım atandı. Kayyımları istemediklerini yüksek sesle haykıran halk ise 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde oyunu daha sonra Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) yana kullandı.HDP bu seçimlerde 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. Seçimlerden 4 ay sonra 19 Ağustos 2019’da ikinci kez kayyım politikaları devreye konuldu. Dalga dalga devam eden kayyım atamalarıyla birlikte dördü ilçe ve ikisi belde olmak üzere 6 belediye yönetimi kaldı. 

TEKÇİ ZİHNİYET

31 Mart seçimlerinde Sur Belediye Eşbaşkanı olarak seçilen ve daha sonra yerine kayyım atanan Filiz Buluttekin, kayyımların pratiklerini değerlendirdi. Kayyım atamalarının "Çöktürme Planı"nın bir parçası olduğunu belirten Buluttekin, "Kayyımların hedefi salt belediye başkanlarını görevden uzaklaştırmak değildi. Çünkü kayyımlar bir bütünen bir yerin demografyasını bozmak ve değiştirmek amacı taşıyor. Sur'a bakıldığında atanan kayyımların aslında tarihi, dili, kadını, kültürü yok sayan tekçi ve merkeziyetçi bir zihniyetle atandığını görmek mümkündür” dedi.

İNSANLAR GÖÇERTİLDİ

Sur ilçesinin süreç içerisinde yapılarının yıkılarak halkın göçertildiğini hatırlatan Buluttekin, buradaki halkın kentin diğer ilçelerine dağıldığını belirterek, "O insanları oradan göç ettirip bir cezaevi modeli tarzında evler inşa ettiler. Halkın bu konuda isyanı çok büyük. Halkın oralarda yaşamışlıkları vardı. Kayyım halkın iradesine gasp eden bir sistemdir. Belediyelerin içinde uygunsuz, usulsüz yaptırımlar yapıyorlar. Dolayısıyla kayyımın bir bütünen salt belediye binalarına ve belediye başkanlarına gelmediğini ifade etmek gerekiyor. Halkın bütününe yayılan bir sistem olduğunu görmekteyiz" diye ifade etti. Bölgede özel savaş politikalarının uygulandığını, fuhuş ve uyuşturucunun yaygınlaştırılmasına göz yumulduğunu dile getiren Buluttekin, kayyımların yeni yaşam önünde engel olduklarını belirtti. 

EŞBAŞKANLIK HEDEFTE

Kayyımlarla birlikte eşbaşkanlık sisteminin de hedef alındığının altını çizen Buluttekin, “Eşbaşkanlık sistemi eril ve tekçi zihniyete alternatif oluşturan bir sistemdir. Kadınların yaşamlarını ve rol biçimlerini geliştiren eril zihniyete karşı oluşturulan alternatif bir modeldir. Eşbaşkanlık dediğimizde yeni bir iktidar alanları oluşturmak demek istemiyoruz. Eşbaşkanlığa suç unsuru oluşturmak istiyorlar fakat bunun bir suç teşkil etmediği zamanla ortaya çıkıyor” diye belirtti. 

KADIN İRADESİNE BASKI 

Kayyımlarla kadınların 40 yıllık mücadelesinin yok sayıldığını, kadın merkezlerine erkek müdürlerin atandığını, kadın çalışanların da uzaklaştırıldığını söyleyen Buluttekin, sorunlar karşısında kadınların çözüm noktasında muhatap bulamadıklarını ve bu süreçte şiddette de ciddi artış yaşandığını söyledi. Kayyımların bir bütünen kadın ve çocukları yok sayan, şiddeti arttıran bir anlayışı getirdiğini dile getiren Buluttekin, belediyeye ait tüm mekanların içinin boşaltıldığını belirterek, şunları söyledi: "Bizim dönemimizde kadınlar çok rahat belediyelere gelebiliyordu, kendi taleplerini dile getirebiliyordu. Kendi dilinde kendini ifade edebildiği için ötekileşmeden kendini rahat anlatabiliyordu. Dolayısıyla bu tahribatların çoğunluğu kadınlar üzerinde oldu. Kadının düşüncesini ve iradesini baskılayan erkeğe biat eden köle olan modeli yaratmaya çalıştılar. Çünkü eril zihniyet, karşısında güçlü ve sözünü söyleyen bir kadın bulmak istemiyor.” 

HALKTA KARŞILIĞI YOK

Kayyımların halkta karşılığının olmadığını vurgulayan Buluttekin, “Halk neyin ne olduğunu çok iyi biliyor ve dile getiriyor. Esnaf ziyaretlerinde, halk buluşmalarında bunları duyuyoruz. Yapılan yolsuzluklara, hırsızlıklara dair bizi bilgilendiren ve güç veren yerdeler. Halkımızla hiçbir zaman bir ayrışmaya gitmedik yüreğimiz bir atıyor” dedi.

Tüm bu hukuksuzluğa karşı mücadele edeceklerini söyleyen Buluttekin, "Her ne kadar uzaklaştırılmış olsak da biz belediyelerden beton binalardan uzaklaştık halkla bütünleşmemizi engelleyemeyecekler” diye konuştu. 

( Kaynak: MA- http://mezopotamyaajansi35.com/tum-haberler/content/view/146236

Editör: Haber Merkezi