<br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <br /> <strong>ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;</strong> 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitiren Güney Doğan’ın babası Mustafa Doğan, “Erdoğan’a hareket” suçlamasıyla aldığı 10 ay hapis cezası için “Ben bundan sonra oğlum ve arkadaşlarının barış bayrağını adalet gelene kadar taşıyacağım” dedi.<br /> <br /> <em><strong>MA / Berivan Altan'nın haberine göre; </strong></em>Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ’in üstlendiği katliamda yaşamını yitiren Güney Doğan’ın babası Mustafa Doğan, “Erdoğan’a hakaret” suçlamasıyla aldığı 10 ay hapis cezası için, “Barış ve adalet arayışım sürecek” dedi.<br /> <div></div><br /> <div>Baba Doğan’ın katliam dair açılan davanın karar duruşması sonrası yaptığı konuşma nedeniyle, hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla verilen cezaya tepki gösteren avukat Atiye Arıkan, acılı ve üzüntülü bir baba hakkında Adalet Bakanı tarafından soruşturma izninin verilmesinin adalete olan güveni sarstığını söyledi. Arıkan, “Hakkaniyetli bir beraat kararı bekliyorduk. Mahkeme heyetine emsal kararlar da gösterdik ancak ceza verildi. Gerekli itirazları yapacağız” dedi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘HER MAHKEME TRAVMA YAŞIYORDUK’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Baba Doğan ise, katliam sonrasında iki yıl süren mahkeme sürecinde travmaları tekrar tekrar yaşadıklarını ifade etti. Doğan, mahkeme çıkışındaki duyguları şöyle anlattı: “Sürekli oğlumun o görüntüsü, konuşmaları, güler yüzü, insanlığa, insan oluşuna dair sözleri aklıma geliyordu ve kendimi her duruşmada kaybediyordum. Bu süre boyu içerisinde her mahkemede fenalaşıyordum, sürekli dışarı çıkarılıp, müdahale edilmişimdir. İki yıl boyunca biz bunları yaşadık. Son mahkeme Sincan Cezaevi Kampüsü Salonu’na alındı. Bu bizim öfkemizi daha da artırdı. Acı üzerine acı ekleyerek bize bunu yaşattılar.”</div><br /> <div></div><br /> <div>Mahkeme sürecinde DAİŞ üyelerinin ve katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerin korunduğunu ifade eden Doğan, “Bu yaralarımızı daha da derinleştirdi. Hele karar sonrasında acı artık katlanılamaz oldu. Verilen karar tamamen katilleri korumaya yönelikti” diye belirtti.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘AMBULANSTA GÖZLERİMİ AÇMAM’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Davanın karar duruşmasının görüldüğü 3 Ağustos 2018 tarihinde, Sincan Cezaevi Kampüsü önünde kendini kaybettiğini ve neler söylediğini hatırlamadığını anlatan Doğan, şöyle devam etti: “Ambulansta gözlerimi açtığımı hatırlıyorum. Ben o gün acıdan kendimi kaybetmişim. Ben 23 yaşında bu ülkenin en iyi üniversitesinde okuyan oğlunu kaybetmiş bir babayım. Bir baba çocuğuna ömrünü verir. Fidan gibi bir genci kaybeden bir baba olarak bu acıya karşı ben nasıl dayanır, nasıl ayakta durabilirim.”</div><br /> <div></div><br /> <div><strong> ‘BUNLARDA HİÇ Mİ VİCDAN YOK?</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Beraat kararı beklediğini dile getiren Doğan, “Ben hangisine dayanayım. Oğlum gözlerimin önünde sürekli. Bunların hiç mi vicdanı yok? Mahkeme heyetinin vicdanına bıraktım ve empati kurmasını istedim. Verilen cezayla 5 yıl boyunca benim beynim hapsedilmek isteniyor. Ha cezaevine girmişim ha dışarıda kalmışım. Ben bu acıyla nasıl konuşmam” diye konuştu.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>‘BEN NASIL DAYANAYIM’</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güney benim en büyük çocuğum. Ben yaşamayı bile kendime yakıştıramıyorum, oğlum yaşamıyor. Şuan yaşayıp, yaşamadığım belli değil. Oğlum herkese eşit yaklaşırdı ve herkese ‘bıra’ diye hitap ederdi. İnanılmaz derece insani duygulara sahip bir çocuktu. Böyle bir çocuğun yaşamı yok olmuş ben nasıl dayanayım, soruyorum. Benim oğlum bu ülkede insanların ölmemesi, analar ağlamaması için Barış Mitingi’ne katılmıştı. Ben bundan sonra onun ve arkadaşlarının barış bayrağını nefesim yetene, bu ülkeye adalet gelene kadar taşıyacağım. Bu ülkede yaşayan herkes için adalet gerekir. Önemli olan bu ülkede adaleti sağlayanların da adaletli karar vermeleridir.”</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>NE OLMUŞTU?</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>10 Ekim 2015 tarihinde KESK, TMOB, TTB ve DİSK tarafından “Emek, Demokrasi ve Barış” mitingi düzenlendi. Ankara Gar Meydanı’nda yapılacak mitinge Türkiye’nin 81 ilinden katılım olurken miting öncesi DAİŞ’li iki canlı bomba saldırısı sonrası 103 kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi yaralandı. Türkiye’nin 81 iline barış elçileri olarak adlandırılan 103 kişinin cenazesi götürüldü. Yaşamını yitirenlerden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi’nden barış talebiyle gelen 23 yaşındaki Güney Doğan idi.</div><br /> <div></div><br /> <div>Yargılama yaklaşık 2 yıl sürdü. Karar duruşması 3 Ağustos 2018 görülen davada dosya bazı sanıklar yönünden tefrik edilirken, bazı sanıklar yönünden ceza verildi. 2 yıl boyunca süren dava da kamu görevlileri ve üst düzey bürokratların sorumlulukları mahkeme tarafından görmezden gelindi. Baba Mustafa Doğan’ın 10 Ekim Gar Katliamı davasının karar duruşması şunları söylemişti: Bu ülkenin adaletine güvenmiyoruz, katil devlet hesap verecek, 10 Ekim’de canlarımızı katleden bilinsin ki siyasi iktidardır. Bilinmeli ki AKP iktidarıdır. Faşist Tayyip Erdoğan’dır. Benim çocuğumun geleceğini katleden Tayyip Erdoğan’dır.”</div><br /> <div></div><br /> <div>Doğan hakkında açılan “Cumhurbaşkanına hakaret” davasında 10 ay hapis cezası verilerek, 5 yıl ertelendi.</div><br /> <div></div>