<h1></h1><br /> <h2>Babacan'a göre 'demokrasi için birlik' mümkün. Muhalefet, seçimlere giderken bir demokrasi ittifakı kurabilir</h2><br /> <div class="_1NMxy"><br /> <br /> Dünkü yazımı şu satırlarla <a href="https://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/60-yil-once-askeri-darbe-60-yil-sonra-sivil-darbe-ne-kadar-hazin,26773" target="_blank" rel="noopener noreferrer">noktalamıştım</a>:<br /> <br /> <em>60 yıl önce askeri darbe vardı.<br /> 60 yıl sonra da sivil darbe...<br /> Ne kadar hazin.<br /> <strong>Demokrasi için birlik</strong> olamayacak<br /> mıyız?</em><br /> <br /> Evet, demokrasi için birlik...<br /> Demokrasi ittifakı...<br /> Demokrasi çatısını ayrılıkları bir süre bir<br /> yana bırakarak birlikte kurmak...<br /> Çok partili rejime adım attığımız 1946'dan<br /> beri bunu bir türlü başaramadık.<br /> Başaramadığımız için de taşlar yerli<br /> yerine oturmadı.<br /> Siyaset normalleşemedi.<br /> Siyaset kutuplaşmadan,<br /> cepheleşmeden kurtulamadı.<br /> Karşımızdakini düşmanlaştırarak,<br /> şeytanlaştırarak yaptık siyaseti.<br /> Sadece kendi sesimizin çıktığı rejimi<br /> demokrasi sandık.<br /> Bir başka deyişle:<br /> Demokrasiyi sadece kendimiz için istedik.<br /> Karşımızdakine söz hakkı tanımadık.<br /> Bugün de öyle.<br /> Günümüzde darbe rejimleri<br /> "<strong>tank sesleri</strong>"iyle gelmiyor.<br /> Artık "<strong>seçim sandığı"</strong>ndan çıkıyor.<br /> Parça parça, dilim dilim geliyor.<br /> <strong>Macaristan</strong>'da Orban, <strong>Polonya</strong>'da<br /> Kaczynski, <strong>Brezilya</strong>'da Bolsonaro, Hindistan'da<br /> <strong>Modi </strong>seçim sandığından çıkarak kendi <strong>tek<br /> adam</strong> rejimlerini adım adım kurdular.<br /> Bizde de böyle oldu.<br /> Şimdi bunu tersine çevirmek, demokrasi ve<br /> hukuk devletini kurmak için yine tek çare<br /> "<strong>seçim sandığı</strong>"dır, milletin oyudur.<br /> Bunun için de <strong>birlik </strong>lazım.<br /> <strong>Demokrasi için birlik, demokrasi ittifakı...<br /> </strong>Son zamanlarda bu açıdan umut verici bazı<br /> belirtiler suyun yüzüne vuruyor, muhalefet<br /> kanadından iyimserlik verici işaretler geliyor.<br /> Bu konuda, DEVA Partisi Genel Başkanı<br /> <strong>Ali Babacan</strong>'ın son konuşmaları ilginç ve önemli.<br /> YouTube kanalında <strong>Cüneyt Özdemir</strong> soruyor:<br /> <br /> <em>Bu akşam seçim oldu siz kazandınız,<br /> </em><em>ilk iş ne yapardınız?</em><br /> <br /> <img src="https://media-cdn.t24.com.tr/media/library/2020/05/1590589432061-whats-app-image-2020-05-27-at-17.21" alt="" width="500" height="281" /><br /> <br /> Babacan yanıtlıyor:<br /> <br /> <em>Ülkenin en önemli sorunlarından biri<br /> </em><em>özgürlük. Bunu oluşturmak da siyasi<br /> </em><em>irade meselesi. Bir parmak şıklatmadır,<br /> </em><em>o kadar.<br /> </em><em>Gazetecilerimiz, köşe yazarlarımız,<br /> "Arkadaşlar bundan sonra özgürsünüz,<br /> evrensel hukuk kuralları içinde<br /> istediğinizi yazın, çizin" diyeceğiz,<br /> "Biz artık size karışmayacağız!"<br /> </em><em>Bu kadar basit.<br /> </em><em>Hemen, sadece <strong>düşünce suçu</strong> sebebiyle<br /> hapiste kim var kim yoksa onların<br /> hemen çıkması...<br /> </em><em>Meclis'in birinci günü birinci madde<br /> </em><em>budur. <strong>Düşünce suçlularının özgür<br /> bırakılması... </strong>Bunu görsünler ki<br /> başkaları özgür düşünmeye başlasın. </em><em> </em><br /> <br /> <strong>Ali Babacan</strong>, Halk TV'de <strong>Özlem Gürses</strong>'in sorularını yanıtlarken de şunları söylüyor:<br /> <br /> <em>Ülkenin itibarı mahvolmuş durumda,<br /> </em><em>ekonomi mahvolmuş durumda.<br /> </em><em>Özgürlükler sınırlandırılmış durumda.<br /> </em><em>insanlar rahat konuşamıyorlar.<br /> </em><em>Gençlerin hepsi biz kendimizi ifade<br /> etmekten korkuyoruz diyorlar.<br /> </em><strong><em>Bir korku iklimi var.<br /> </em></strong><em>Bunun böyle olmasında iki önemli sebep<br /> </em><em>görüyorum.<br /> </em><em>Birincisi <strong>insan kalitesi</strong>, işini bilen insan<br /> sayısı çok çok azaldı.<br /> </em><em>İkincisi kararların dar bir çevrede<strong>, bir<br /> </strong></em><strong><em>aile içinde alınması </em></strong><em>ya da<strong> tek bir kişi<br /> tarafından alınması...<br /> </strong></em><strong><em>Tarikatlar</em></strong><em> ile bir pazarlığa girmek gibi<br /> </em><em>bir ilişki şekli olmamalı.<br /> </em><em>Rejim tek bir makamda bütün gücün<br /> buluşmasını getirdi.<br /> </em><strong><em>Meclis önemsizleşti.<br /> </em></strong><em>Yargıda atamalar iktidar partisinin<br /> </em><em>başındaki insana kaldı. Böyle olursa<br /> </em><strong><em>bağımsız yargı</em></strong><em> kalmaz.<br /> </em><em>Anayasada <strong>Cumhurbaşkanlığı<br /> tarafsızdır</strong> diyor. Cumhurbaşkanı<br /> tarafsızlık yemini ediyor.<br /> </em><em>Bir partinin genel başkanı olan ve karşı<br /> tarafı düşman gören ve bunu her gün<br /> çıkıp söyleyen birinden tarafsızlığa<br /> uymasını nasıl bekleyeceğiz?<br /> </em><strong><em>Şu anda iktidarın siyaseti tamamen<br /> korkutmak.<br /> </em></strong><em>Vatandaşı elindekini kaybetmekle<br /> korkutmak, hayali düşmanlarla<br /> korkutmak ve böylece desteği devam ettirmek.<br /> </em><em>Hükümete düşen <strong>vatandaşı korkutmak</strong> değildir.</em><br /> <br /> Ali Babacan'ın bu sözleri, Türkiye'nin<br /> yaşamakta olduğu <strong>sivil darbe</strong> sürecini gayet<br /> iyi özetliyor.<br /> Ve bu süreci tersine çevirmenin,<strong> demokrasi<br /> için birlik</strong> oluşturmanın mümkün olabileceğine<br /> de işaret ediyor.<br /> Kısacası:<br /> Babacan'ın çizmiş olduğu çerçeve<br /> bende ihtiyatlı bir iyimserlik yarattı.<br /> İnşallah gerisi gelir ve muhalefet seçimlere<br /> gidilirken bir <strong>demokrasi ittifakı</strong> kurar.<br /> Neden olmasın...<br /> <br /> <strong>( Kaynak: Hasan CEMAL T24 Köşesinden yazdı: Babacan'ın çıkışı umut verici...)</strong><br /> <br /> </div>