Aydın’dan bir kadın ülkede yananan kadın cinayetlerine ilişkin yazdı: ‘Bir cinayeti, gerekçesi ne olursa olsun savunan, hafife alan, katil için gerekçeler üreten herkes en az onun kadar suçludur.’




Bu hafta Muğla'da katledilen Zeynep, Manisa'da katledilen Gülnur, Kuşadası'nda tacize uğrayan Pelin ve benim duyup görmediğim belki de habere ve medyaya yansımayan daha birçok katledilen ve tecavüze uğrayan kadınlar...

20 yaşındayım "pandemi" sürecinden dolayı Aydın'a ailemin yanına geldim. Gazete haberlerine ve sosyal medyaya bakmaktan korkar oldum.

Her gün aynı çünkü haber başlıkları 'Katledildi', 'Tecavüze uğradı', 'Darp edildi'...

Twitter'da da durum aynı hemen hemen destek olan 'gücümüz birliğimiz' diyerek susmadığımızı gösteren tweetler...

Her gün katlanmak zorunda kaldığımız bu dünyada yaşamaktan nefret ediyorum.

Laf atmalar, ıslık çalmalar, tecavüz, şiddet ve insafsızca katledilmek... Belki daha önce yaşamadınız, belki de o şanslı insanlardansınız ama okumakla bile yüzünüzü değiştiren şeyleri yaşayan insanları bir hayal edin. Zeynep'i hayal edin mesela veya Gülnur'u düşünün işe giderken pompalı bir tüfekle beş kez üzerinize ateş edildiğini... Yüzünüz kızarmıyor mu? Bu durumdan rahatsız olmuyor musunuz?

Hayal edip empati kurduğunuza göre gerçeklerle yüzleşmeye geldi sanırım sıra. Biliyorsunuz ki kovid-19 sebebiyle infaz paketi hazırlandı belirli suçların cezaları indirildi ve bunun sonucunda da tahliyeler başladı. Bir cinayeti, gerekçesi ne olursa olsun savunan, hafife alan, katil için gerekçeler üreten herkes en az onun kadar suçludur.

Katil belki cezasını çekecek ama zihindaşları yenileri için cesaretlendirecek.

Ne kadar susturulmaya çalışılsak da bitmeyeceğiz, bitireceğiz. Söylenecek çok şey var; gözümüzü açalım, susmayalım, susturulmaya izin vermeyelim ve utanç miras bırakmamak için birlikte bağıralım!

Editör: Haber Merkezi