<div><strong>VAN</strong>–<strong>ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:</strong> Sosyal medya hesabında TRT'de yayınlanan "Diriliş Ertuğrul" dizisini ti'ye aldığı için gözaltına alınıp, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gazeteci Oktay Candemir, bunun bir gözdağı olduğunu ve her şeye rağmen hakikatin izinde olacağını söyledi.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>MA'nın haberine göre;</strong> Sosyal medya hesabında TRT'de yayınlanan "Diriliş Ertuğrul" dizisini ti'ye aldığı için "Kişinin hatırasına hakaret etmek" iddiasıyla gözaltına alınıp, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gazeteci Oktay Candemir, yaşadıklarını anlattı.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>'MESELE GÖZDAĞI VERMEK'</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Gözaltına alındığı gün tanımadığı bir numaradan kendisinin aranıp polis memuru olduğunu söyleyen birinin "eğer 15 dakika içerisinde eve gelmezsen kapıyı kıracağız ve içeride arama yapacağız" dediğini aktaran Candemir, “Ben sebebini sorunca savcılık tarafından arama kararının çıkarıldığını söylediler. Ben 35-40 dakika sonra eve vardığımda binanın etrafı tamamen kuşatılmıştı. Daha sonra evin her tarafını didik didik aradılar. Bilgisayarıma, arşivime, CD’lerime el koydular. Sonra beni alıp karakola götürüler. Karakolda Osmanlı padişahlarına yaptığım mizahi bir paylaşım için gözaltına alındığımı öğrendim. TCK 130. madde, ölen kişilerin yakınları tarafından şikayet üzerine yapılacak bir işlemdir. Ortada bir şikayet de yok. Asıl mesele burada biz gazetecilere gözdağı vermekti" diye konuştu.</div><br /> <div></div><br /> <div><strong>HİJYENSİZ NEZARETHANEDE KALDI</strong></div><br /> <div></div><br /> <div>Bir gece Sanayi Polis Karakolu’nda çok kötü bir ortamda kaldığını ifade eden Candemir, “Özellikler pandemi sürecinde battaniye yastıkların olabildiğince kirli, damların aktığı her tarafından örümcek ağlarının sardığı bir nezarethanede kaldım. Salgının olduğu bir dönemde öylesi bir ortamda hijyenin olmaması başı başına hastalık kapmaya davetiye çıkarıyordu. Soruşturmayı hazırlayan savcı beni dinlemeden adli kontrol şartıyla mahkeme sevk etti. Mahkemeye çıktık. Oradan da direk adli kontrol şartıyla serbest bırakıldım. Van’da biz gazeteciler üzerinde uzun süredir bir baskı var. Basın açıklamalarına gittiğimiz de dahi etrafımızı polis çeviriyor, basın açıklamanın olduğu alana bile almıyor ve alıncaya kadar bile çok güçlükler çıkarıyorlar. Ben ve birkaç arkadaşım daha aynı durumu yaşıyoruz. Sokak ortasında darp ediliyoruz, dayak yiyoruz, gözaltına alınıyoruz. Her şeyin yolunda olduğunu yazmamızı istiyorlar. Biz sonuna kadar doğruları, hakikati yazmaya ve halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.</div>