ANKARA - Tutukluların mektup ve görüşmelerinin kayıt altına alınmasını düzenleyen torba yasaya şerh düşen CHP, düzenlemenin anayasaya, tutukluların özel hayat ve haberleşme haklarına aykırı olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tutukluluların mektup ve görüşmelerini kayıt almasını öngören “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne muhalefet şerhi düştü.

ANAYASAYA AYKIRILIK

Teklifin anayasa uygunluk incelemesinin yapılmadığının ifade edildiği şerhte, cezaevlerinde tutukluların e-posta yoluyla haberleşme düzenlemesinin anayasa aykırı olduğu belirtildi. Şerhte, “Madde metnindeki düzenlemenin lafzı, ceza infaz kurumları yetkilileri nezdinde hak sınırlamasının dar değil geniş yorumlanmasına elverişli mahiyettedir. Teklif metni, uygulamada, ceza infaz kurumlarında, hükümlüye gelen ve hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks ve telgrafların tamamının, teklif metninde belirtilen sınırlama sebeplerinden birisinin bulunup bulunmadığı somut olarak tespit edilmeksizin ya da bu sebepler her durum ve koşulda otomatik olarak varsayılarak, dijital olarak veya fiziki olarak saklanmasına yol açabilecektir. Söz konusu düzenleme, keyfiliğe yol açabilecek bu belirsiz lafzı sebebiyle, Anayasa’nın 13, 20’nci ve 22’nci maddelerindeki kanunilik ilkesine aykırıdır” ifadelerini yer aldı.

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI

Genel ve sistematik hak sınırlamalarına yol açacak olan düzenlemenin anayasanın bağlılık ve ölçülülük ilkelerine de aykırı olduğu belirtilen şerhte, “Düzenleme, kişisel verilerin korunmasına yönelik gerekli güvenceleri kanun düzeyinde açık şekilde içermemesi ve keyfî uygulamalara sebebiyet verecek olması itibariyle de, Anayasa’nın 13’üncü ve 20’nci maddelerindeki kanunilik ilkesine de aykırı bulunmaktadır” görüşü yer aldı.

TUTUKLULARIN HAKLARINA MÜDAHALE

Teklifte yer alan tutukluların görüşmelerinin kayıt alınmasının da anayasaya aykırı olduğunun altı çizildiği şerhte, “Teklif metninde öngörülen dinleme ve kayıt alma yetkisi, hükümlülerin özel hayat ve aile hayatı haklarına ve haberleşme özgürlüklerine müdahale oluşturmaktadır. Mahpus olmak, kişinin temel hak ve özgürlüklerini ortadan kaldırmaz. Hükümlünün en mahrem görüşmelerinin, yalnızca kurum yönetiminin anılan son derece geniş sınırlama sebeplerinden birisinin bulunduğu tespiti ve ona bağlı kararı sonucunda dinlenebilmesi ve elektronik cihazlarla kaydedilebilmesi, kişilerin, kendilerini sansürleyerek, özel hayat ve aile hayatı haklarını etkili şekilde kullanamamaları sonucunu doğurma riski taşımaktadır” diye belirtildi.

‘SORUNLARIN ÇÖZÜMÜYLE İLGİLİ DEĞİL’

Şerhte, torba kanunun teklifinin ağırlıklı olarak İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yeni ödemeler yapılmasını öngördüğü ifade edildi. Tahsil olunan kamu alacakların için haciz olunan menkul ve gayrimenkul malların satış süreç ve usullerinde değişiklik yapan, kurumlar vergisi oranını yükselten bir teklif olduğu belirtilen şerhte, teklifin yurttaşların acil sorunlarının çözümü ile ilgili olmadığı vurgulandı. Şerhte, “Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen teklif metnindeki söz konusu düzenlemeler Covid-19 salgını ile de ağırlaşan ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkması için gerekli olan ortak aklın harekete geçmesini sağlayacak düzenlemeler değildir” diye belirtildi. 

(MA)

Editör: Haber Merkezi