Haber: Selim Ercan
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı ‘değişim’ hareketi başlatanlar arasında yer alan CHP’den üç dönem Mersin Milletvekili seçilen Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, Elips Haber’e konuştu. Geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu imzasıyla Parti İçi Eğitim Sorumluluğu görevinden alınan Atıcı, “Sayın Genel Başkana bir mektup yazmıştım, pazar günü ayın ikisinde. Ertesi gün beni görevden aldı. Tesadüf mü? Tesadüf değil mi bilmiyorum açıkçası” dedi.
“İndirin Kılıçdaroğlu’nu çıkarın Aytuğ Atıcı’yı eğer aynı işler yapılırsa halk yine CHP’yi cezalandırır”
28 Mayıs seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı ‘değişim’ tartışmalarına değinen Atıcı, “Değişim sadece genel başkan ve yöneticilerin değişimi değildir. İndirin Kemal Kılıçdaroğlu’nu çıkarın Aytuğ Atıcı’yı eğer aynı işler yapılırsa halk yine Aytuğ Atıcı nezdinde CHP’yi cezalandırır” ifadelerini kullandı.
CHP’li Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, seçimlerden sonra CHP’de resmen başlayan kurultay sürecini, ‘değişim’ tartışmalarını, seçim sonuçlarını ve Parti İçi Eğitim Sorumluluğu görevinden alınma sürecini anlattı. Atıcı’nın açıklamaları şöyle:
“CHP yönünü üyeye dönmelidir”
“Değişim nedir, ne değildir önce onu konuşmak lazım. Değişimden kastımız sadece genel başkan ve üst düzey yöneticilerinin değişimi değildir. Değişim bu değildir. Değişim ‘ne değildir’ önce bunu söylemek lazım. Değişim sadece genel başkan ve yöneticilerin değişimi değildir.
Değişim ne değildir? Değişim CHP ilkelerinin değişimi değildir. Değişim nerede yapılması gerekir? Değişim birkaç noktada yapılmalıdır. CHP’nin yönetim anlayışı değişmelidir. CHP yönetilirken yönünü üyeye dönmelidir. Üyenin iradesine saygı duymalıdır. Milletvekillerinin tamamı genel merkez tarafından belirlenmemelidir. Belediye Başkanları Genel Merkez tarafından belirlenmemelidir. İl Başkanları sebepsiz yere görevden alınmamalıdır. Alınan yöneticilerin yerine keyfi atamalar yapılmamalıdır. Değişim yönetim anlayışında olmalıdır.
“CHP’nin örgütlenme anlayışı mahallelerde bitmektedir, örgütlenmeyi mahalleden sokağa indirmek lazım”
Değişim örgütlenme anlayışında olmalıdır. Bizi başarıya götürecek hadise budur. Şuanda CHP’nin örgütlenme anlayışı mahallelerde bitmektedir. Mahalleye baktığınız zaman nüfusu 100 bini geçen mahallelerimiz var. O nedenle örgütlenmeyi mahalleden sokağa indirmek lazım. Değişim buradan yapılmalıdır. Değişim Cumhuriyet Halk Partisi’nin çalışma yönteminde yapılmalıdır. Seçimden seçime çalışan bir CHP modelinden sürekli çalışan öbek çalışma modeline evrilmelidir. Vatandaşa seçmene sürekli çalışan bir CHP imajı çizilmeli ve bu CHP ile halkın karşısına çıkılmalıdır.
“CHP, kendi seçmenine demokratik sosyal hukuk devletinin yılmaz savunucusu olduğunu her vesile ile ispat etmelidir”
Değişim üyemize ve seçmenimize vereceğimiz mesajlarda, uygulamalarda olmalıdır. Nedir bunlar? Cumhuriyet Halk Partisi kendi seçmenine laik, demokratik sosyal hukuk devletinin yılmaz savunucusu olduğunu her vesile ile ispat etmelidir. Değişim burada olmalıdır. Yani 12 milyon seçmenine CHP söylemini geliştirmeli, değiştirmeli değişim o söylemlerde o eylemlerde olmalıdır.
“Değişim seçmene yaklaşımda olmalıdır”
Atatürk’ün çizgisinden hiçbir şekilde ayrılmadığını he defasında ispat etmelidir CHP. Bu değişimi yapmalıdır. Değişim seçmene yaklaşımda olmalıdır. Seçmene Cumhuriyet Halk Partisi kendisi olduğunu göstermelidir. Yani ülkücüden daha çok ülkücüyüm ben. Ya da siyasal İslamcıdan daha çok siyasal İslamcıyım, ya da milli görüşçüden daha çok milli görüşçüyüm demek yerine ben laik, demokratik, sosyal hukuk devletini savunan sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine altı okla birleştirmiş ve Anadolu’nun binlerce yıllık kadim geçmişiyle harmanlanmış bir partiyim mesajını vermeli ve halkı bu şekilde inandırmalıdır.
“Halkın güvenini kazanmak zorundayız”
Yani halkın güvenini kazanmak zorundayız biz CHP olarak. Halk bize yeterince güvenmedi bu seçimde, güvenmiyor, keşke yeterince güvenebilse. Halk, AK Parti’nin oylarını sürekli düşürüyor. 2015’te yüzde 49,5 olan oyunu 2018 seçimlerinde yüzde 41’e düşürdü. 2023 seçimlerinde yüzde 41 olan oyu da yüzde 35’e düşürdü. Fakat her iki seçimde de kopan oyla bize gelmedi. Oyumuz belli bizim. Oyumuz artmadı, hiç artmadı. O nedenle seçmen bize güvenmiyor. Seçmen bize neden güvenmiyor? Çünkü ruhumuzla, söylemimizle temel ilkelerimiz bazen örtüşmüyor. O yüzden bir güvensizlik yaratıyoruz değişim burada olmalı.
“Seçmen ‘senin yüce divana göndermen gereken insanları aday gösterdin’ diye bize kızdı”
Seçmenin bize güvenmemesi demek bize oy vermemesi demektir. Örneğin seçmen bize ‘kardeşim sen nasıl olurda 38 milletvekili verdin bu kadar düşük oy potansiyeli olan partilere’ dedi ve hesap sordu. Bunu iyi idrak etmemiz lazım. Değişim burada olmalı. Seçmen ‘senin yüce divana göndermen gereken insanlar vardı bunları nasıl tekrar kendi listende aday gösterdin’ diye bize kızdı. Buradaki davranış modelimizi değiştirmemiz lazım. Bu ciddi bir davranış değişikliğidir. Seçmen ‘Ben AK Parti’den bıktım, AK Parti’nin oyunu 49.5’ten kademeli olarak yüzde 35’e düşürdüm AK Parti bunu anlamıyor hala oyunu düşüyorum hala anlamıyor. Ama sende beni anlamıyorsun bak sana da oy vermiyorum yeterince’ diyor. Bu yüzden biz seçimi kaybettik. Biz kendimiz olmak zorundayız.
“Değişimi sadece genel başkan olarak görmemiz çok çocuksu olur, yaraya pansuman bile olmaz”
Biz elbette ki ittifak yapabiliriz ama her şeyin bir orantısı var. Oy oranı belli olan partilere hak ettiğinden daha fazla milletvekili veremezsiz seçmen buna kızar, kızdı. CHP’nin temel ilkeleri ile taban tabana zıt olan insanları siz listelerinizde aday gösteremezsiniz. Taban buna kızdı, halk buna kızdı. O yüzden bizim değişimi sadece genel başkan olarak görmemiz çok çocuksu olur, yaraya pansuman bile olmaz.
“İndirin Kemal Kılıçdaroğlu’nu çıkarın Aytuğ Atıcı’yı eğer aynı işler yapılırsa halk yine Aytuğ Atıcı nezdinde CHP’yi cezalandırır”
Yani indirin Kemal Kılıçdaroğlu’nu çıkarın Aytuğ Atıcı’yı eğer aynı işler yapılırsa halk yine Aytuğ Atıcı nezdinde CHP’yi cezalandırır. Bunlardan derhal ders almamız gerekiyor. Yerel seçimlere girerken de halkın bu tavsiye ve önerilerini bizim çok net şekilde algılayarak yeni ittifaklar ya da yeni ilişkiler kurmamız gerekiyor.
“Yerel seçimde de aynı şekilde davranırsak halk bizi cezalandırmaz mı?”
Yerel seçimde de aynı şekilde davranırsak, yine partilere hakkettiğinden daha fazla belediye başkanlığı verirsek ya da bizimle taban tabana zıt olan insanları gösterirsek halk bizi cezalandırmaz mı? Bunlardan ders almamız gerekiyor. Seçimi kaybetmemizin temel nedenlerinden bir tane sebebi de buydu.
“Adaylık açıklaması yapmadım”
Ben adaylık açıklaması yapmadım. İlhan Beyle de görüştüm. İlhan bey de ‘Ben adaylık açıklaması yapmadım. Ama koşullar uygun olursa tabi ki aday olabilirim dedim’ dedi. Sonuçta elbette ki benzer düşüncelerde olan insanlar tabi ki benzer şeyleri söyleyecektir. Bende bir adaylık açıklaması yapmadım doğrusu. Ama tabi ki kurultay çalışmalarımız elbette ki devam ediyor ve edecekte.
Vergi artışları ve zamlarla enflasyon kısır döngüye girecek: Yoksulluk artacak, ekonomi daralacak
“Adaylık için uygun zemini oluşturmaya çalışıyoruz”
Uygun zemin olursa aday olur musunuz? Sorusuna da Atıcı, şöyle yanıt verdi:
“Uygun zemin derken o uygun zemini oluşturmaya çalışıyoruz şuanda. Uygun zemin olursa derken ben zemin koklayan insan değilim, hayatımda da olmadım. Uygun zeminden kastım benim insanların o ilkeler çerçevesinde birleşmesidir. Eğer ilkelerimde birleştiğimiz zaman zaten kimin genel başkan aday olacağı konusu da anlamını yitiriyor. O yüzden CHP’de adaylık yapabilecek çok sayıda insan var. Yeter ki bu ilkeler uygulansın.
“Önümüzdeki kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday çıkacaktır”
Önümüzdeki kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday çıkacaktır. Kurultay çalışmalarımız devam ediyor. Elbette ki aday çıkacaktır, elbette aday çıkmalıdır. Ben geçen sefer nasıl çıktıysam şimdi de ortak aklı aramaya çalışıyorum.
“Ortak aklı bulursak o zaman kimin aday olacağına karar vereceğiz”
Ortak aklı bulursak o zaman kimin aday olacağına karar vereceğiz. Ortak akıl bulunmaz ise de o zaman bir açıklama yapacağım.
“Görevler geçicidir”
Atıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu imzasıyla Parti İçi Eğitim Sorumluluğu görevinden alınmasına ilişkinde “Görevden alınmam sıradan bir olay. İlginç tarafı Sayın Genel Başkana bir mektup yazmıştım Pazar günü ayın ikisinde. O mektupta da mahalle kongrelerinin nasıl olması gerektiğini anlattım. Özgürce seçimler yapılsın, milletvekilleri kongreler çarçaf listelerle olsun dedi. Örgütün başına da danışman getirmeyin MYK’dan birini getirin dedim ertesi gün beni görevden aldı. Tesadüf mü? Tesadüf değil mi bilmiyorum açıkçası. Bunlar olağanüstü şeyler değildir. Görevler geçicidir” değerlendirmesini yaptı.