HATAY - Yetkililerin “su sorunu yok” açıklamalarına “gelip burada yaşa” diyerek tepki gösteren Hataylı depremzede, “Toprak da yesem memleketimi terk etmem. Biz asıl felaketi depremde değil, sonraki süreçte yaşadık” dedi. 

MA / Azad Altay - Müjdat Can'ın haberine göre; Mereş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin üzerinden bir ay geçmesine rağmen halen çadıra ulaşamayan binlerce depremzede bulunuyor. Yıkımın en çok yaşandığı Hatay'da depremzedeler, AFAD tarafından mahallelerinin dışında kurulan çadırkentlere yerleştirilmeye zorlanıyor. Bunu kabul etmeyen depremzedelere ise çadır verilmiyor. Depremzedeler, kente dayanışmaya gelen belediyeler, sivil toplum örgütleri ve partiler üzerinden çadır ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. 

Kentteki tek sorun çadır değil; depremzedeler, seyyar tuvalet ve duş ile suya da ihtiyaç duyuyor. Özellikle evleri hasar gören depremzedeler, bu noktalarda ciddi sorunlar yaşıyor. Kentte etkili olan kuvvetli yağış ve yağış var olan sorunları daha da arttırdı. Bu nedenle çadırların birçoğu uçtu ve su aldı. Önümüzdeki günlerde olası yağışlar depremzedeleri kara kara düşündürüyor. Depremzedeler, bir an önce kendilerine konteynır ulaştırılmasını istiyor. 

21 GÜN SONRA ULAŞTIĞI ÇADIRI SU ALDI 

7 Mart’ta meydana gelen yağış nedeniyle kaldığı çadır su alan Bedrettin Çekmecelioğlu da konteynır talep eden yurttaşlardan. Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi’nde 11 kişilik ailesiyle birlikte kalan Çekmecelioğlu, birçok kişi gibi çadıra 21 gün sonra ulaşabilmiş. Öncesinde kendi imkanlarıyla kurduğu derme çatma barakada yaşam mücadelesi veren Çekmecelioğlu, yağış nedeniyle su alan çadırı ve ıslanan eşyalarını göstererek, yaşadıklarına isyan etti. 

ÇADIR MALZEMESİNDEN ÇALMIŞLAR!

Çadırların çözüm olmadığına dikkat çeken Çekmecelioğlu, yağış gününü “kabus gibi bir gece” olarak nitelendirdi. Hem artçı depremlerin yaşandığını hem de fırtına ve yağışla mücadele ettiklerini belirten Çekmecelioğlu, “Binalardan malzeme çalındı diye müteahhitleri şikayet ediyoruz ama çadırlardan malzeme çalabilecek kadar terbiyesiz insanlar da var. Bu çadırı da hakaret işite işite aldık” dedi.  

TOPLANAN YARDIMLAR NEDEN ULAŞMIYOR?

Taleplerinin konteynır olduğunu belirten Çekmecelioğlu, “Bu 2 yıl sürecek bir durum. Enkazı 2 senede kaldıramazlar. En azından konteynır versinler ki çoluk çocuğumuzu koruyalım” diye kaydetti. “Burasının hijyen ortamını çekin” diyerek çevredeki kirliliği gösteren Çekmecelioğlu, “Nerelerde hayat sürdüğümüzü herkes görsün. İçme suyu bile bulamıyoruz. Sözde yardım ediyorlar. Bu kadar para toplanıyor. Bu yardımlar bize neden ulaşmıyor?” diye sordu. 

YETKİLİLERE: GELİP BURADA YAŞAYIN

Çekmecelioğlu, yetkililerin “su sorunu yok” yönündeki açıklamalarına şu tepkiyi gösterdi: “Buyursunlar o zaman gelsinler burada yaşasınlar. Ben onu beslerim. Dışarıdan gelenlerin bizi toz pembe bir hayat içinde görmelerine şaşırıyorum. 11 kişi ile bu çadırda yaşıyorum. Deprem olduğundan beri buradayım, enkaz çalışmalarında yer aldım. Konteynırlar geliyor Altınözü'ne ya da Yayladağı'na. Oralarda yıkım da yok. Kendi mahallemizi, evimizi bırakıp oralara mı gidelim? Bu şekilde olmaz.”

DÜNYA BİZİ BU HALİMİZLE Mİ KISKANIYOR?

Kendilerine en yakın lavabonun kilometrelerce uzaklıkta olduğunu aktaran Çekmecelioğlu, “Oraya gidip gelene kadar ikinci lavabo ihtiyacımız oluyor. Lavaboyu bulsak da arızalı oluyor. ‘İçme suyunuz var’ diye hakaret ediyorlar. Bunu söylersen, birde hakkınızda yasal işlem başlatacaklarmış. Başlatacaklarsa başlatsınlar. Allah'ın adaletinden daha büyük adalet var mı? Hani dünya bizi kıskanıyordu? Ne ile kıskanacak, bu halimizle mi?” ifadelerini kullandı. 

AFAD YARDIM ETMEDİ, OTELDEN ÇIKARILDILAR 

Depremin ilk gününden bu yana AFAD’ı görmediklerini kaydeden Çekmecelioğlu, “Sokaklar güvensiz, elektrik yok. Her taraf yağmalandı. Kendi çocuklarımızı, korumak amacıyla ve psikolojileri bozulmasın diye Antalya'ya gönderdik. Antalya'da AFAD onları otele gönderdi. Orada 10 gün kaldılar. Sonra otel sahibi, ‘AFAD bize yardım etmiyor, tek başıma bu gücümle bakamam’ diyerek oteli boşalttı. 3 gün boyunca sıcak su bile vermemişler. Et yemeği kokmuş” diye kaydetti. 

ASIL FELAKET DEPREM SONRASI 

“Acılarımızı sarmaya çalışırken, insanlar hala bizim acımıza tuz basıyor” diyen Çekmecelioğlu, şunları söyledi: “Bu depremin bize öğrettiği çok şey oldu. Tüm halk burada; Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle… Yurtdışında gelen insanlar bir hafta boyunca el uzattı. Ama yerel yönetimlerden herhangi bir şey görmememiz bizi yaraladı. Bu süreci nasıl bitireceğiz bilmiyoruz. İlla boşaltmamız mı gerekiyor burayı? Memleketimizi, yerimizi boşaltmamızı istiyorlar. Burayı boşaltmam. Gitmem. Aç da kalsak memleketimdeyim. Toprak da yesem memleketimdeyim. Ev, mal kaybı önemli değil. Asıl felaket deprem değil, depremden sonraki süreçti.”

MA / Azad Altay - Müjdat Can

Editör: Haber Merkezi