DERSİM - Dersim Kadın Platformu öncülüğünde Sanat Sokağı’nda bir araya gelen kadınlar, Seyid Rıza Meydanı’na yürüyerek, “8 Mart’ı hüzünle karşıladık. Acımız derin, içimiz buruk, ökemiz ise dinç” açıklaması yaptı.

Foto- Video Özlem Armen 

Dersim Kadın Platformu öncülüğünde Sanat Sokağı’nda bir araya gelen kadınlar, Seyid Rıza Meydanı’na doğru yürüdü. “Hayatlarımızı enkaza çeviren bu düzeni, örgütleşerek değiştireceğiz” şiarıyla düzenlen 8 Mart Dünya Kadınalar Günü için yüzlerce kadın bir araya geldi. “Hükümet istifa”, “Jin, Jîyan, Azadî”, “Deprem değil! Rantçı, talancı düzeniniz öldürdü” dövizlerinin taşındığı yürüyüşte sık sık, “Jın, Jîyan, Azadî”, “Susma, haykır istismara hayır”, Hükümet istifa” ve “Gülistan Dokunerede?” sloganlarının atıldı yürüyüş Seyit Rıza Meydan’ında basın açıklamasıyla son buldu.

‘YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI’

Basın metnini okuyan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şube Sekreteri Raife Yılmaz,“Bugün dünya kadınları, hayatı ve dünyayı kadınlardan yana değiştirmek için, örgütlenmek için alanları dolduruyorlar ve en güçlü sesleriyle “Vardım, varım, var olacağım” diye haykırıyorlar. Eşitlik, adalet, özgürlük, emek, barış ve dayanışma için seslerini birleştiriyorlar. Bu uğurda mücadele vermiş kadınlardan devraldıkları bayrağı yine bugünde dalgalandırıyorlar. Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması” dedi.

“8 Mart’ı hüzünle karşıladık. Acımız derin, içimiz buruk, ökemiz ise dinç” diyen Yılmaz, “On binlerce insanımız yaralı ve milyonlarca insanımız göç etmek zorunda kaldı. Budepremlerden etkilenen on ilde insanlarımız açıkça rant uğruna, imar afları uğruna göz göre göre katledildi. Bu bir ihmal, bir sorumsuzluktan öte cinayettir. İhmaller zinciriyle depremi felakete çeviren, deprem sonrası müdahaleleriyle ve halkın yaralarını saramayan hükümet kader deme acizliğinden vazgeçmiyor ” diye belirtti.

‘KADIN VE ÇOCUKLAR GÜVENDE DEĞİL’

Enkaz altında Arapça konuşursa kendisine yardım etmezler diye göçük altında sessizce bekleyen depremzede kadının feryatlarına değinen Yılmaz, “Afet zamanlarında, bilhassa kadınlar ve çocuklar için güvenlik sorunları artıyor ve istismara açık hale geliyor. Deprem bölgelerinden kadınların anlatımlarına göre çadırlarda kadınlar nöbetleşe uyuyor çünkü çadıra girmek için bir fermuarı açmak yeterli. Her şeylerini kaybeden ve devlet tarafından zararlarının telafi edileceği noktasında hiçbir umutları olmayan genç kadınların gelecekleri tehlike altında. Bu süreç bu şekilde yönetilmeye devam edilirse çocuk yaşta evlendirme ve okuldan eğitimden uzaklaşma rakamları artacak. Depremzede çocuklar çeşitli cemaatlere “koruma” adı altında veriliyor. Çocuklar devlet koruması altında, güvende olmalıdır. Tarikat ve cemaatlerin elinde değil!” ifadelerini kullandı.

 ‘HESAP SORACAĞIZ’

Yılmaz dayanışmayı büyütme çağrısında bulunarak şöyle konuştu: “Hepimiz biliyoruz ki bizlerin hak ettiği hayatlar; depreme dirençli kentler ve bu kentlerde kadınlar ve çocuklar için güvenli koşullar, yoksulluğun açlığın olmadığı, eşit ve özgür hayatlardır. Bu hayatı kazanmak için bugün dayanışmayla yaralarımızı sarıyoruz. Ancak biz kadınlar olarak söz veriyoruz, bize yaşatılan bu felaketin hesabını da soracağız. Hak ettiğimiz hayatı kazanmak için tüm kadınları hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

Yılmaz son olarak, “3 yıl önce kaybedilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Munzur üniversitesiöğrencisi Gülistan Doku’yu unutmadık. Unutturmayacağız. Gülistanın akıbeti belli olana kadar alanlarda sormaya devam edeceğiz.”

( Kaynak: Yazılı Haber MA )

Editör: Haber Merkezi